Tütünbaşı Eşref ve Alexandır Malcanfeda

Dünya iyice küçüldü. Her şey olur olmaz her yerde olur oldu. Kimse “Olan var olmayan var. Bizde olsa da olur olmasa da olur.” demedi. (“Olur” patlaması yaşayan cümlenin dramı) Her köşede bir kuru temizlemeci, yaş pastacı, AVeMeler, berber, rehber falan derken şehirlerimize bir ağırlık geldi, göğsümüze oturdu betonarme gibi. Gam keder bastı hepimizi. Neyse ki Peygamberler gelmiş de yolumuzu bulmuşuz biz de. Öyle ya, cigaraya gelen zamdan sonra hep kuruyemişçiler mi yolunu bulacaktı?
Peki ya neden kuruyemişçiler yolunu buluyor cigaraya zam gelince? Şöyle ki efendim; aralarında yalnızca menfaat ilişkisi kurmuş olan Tütünbaşı Eşref’le tek dal kalan “Marl-boya” menfaatleri sona erdiğinde mecburen ayrıldılar. Terk edilen Tütünbaşı Eşref Beyefendiler de acısını damardan almaya başladığı kuruyemişlerle dindirmeye çalıştı.
Ama ilişkisini menfaat değil de samimiyet üzerine kurmuş olan Mehmet Bir Tutam Bey ile Kur ÇAY öyle mi? Onlar çok kadim dostlardır ve zamdan da hiç etkilenmezler. Zam çok mu geldi, biraz açık içerler olur biter. Ama dostlukları baki kalır biiznillah. Bunlar hep samimiyettendir.
Efendimiz aleyhisselam buyuruyor ki “Din samimiyettir.” Kime karşı samimiyet? Allah’a, kitabına, Peygamberine, insanlara, kendimize… Kendine samimi olmayan, kendini kandıran, kimleri kandırmaz ki? İnsanlarda duygusallık diye bir meleke, özellik var. Yahu insan kullandığı silgiyle bile samimi olursa biterken üzülüyor da tortularından yenisini yapmaya çalışıyor. Bu samimiyetin Allah yolunda ne kadar büyük işler yaptırabileceğini kestirmek gerçekten zor.
Bazı insanımız da var ki Kur’an kitap dedin mi Cern’de çarpışan elektronlardan daha elektiriksiz. Bazen de heyecanlanmasak da rol yaparız ya ayıp olmasın diye. ‘Güzelmiş ama…’, ‘İşim olmasa gelirim…’, ‘Böyle olursa yaparım…’ falan deriz. İstenilen de büyük bir şey değildir hâ. Ya çay doldurması istenir ya da kapı otomatiğine basması beklenir bu şahsın. Boya badana yap denmez kesinlikle. Ama bu iş böyledir. “Ama, ancak” gibi vesveseli cümleler samimiyet kantarına ağır gelir.
Az iş de yapılsa bereketi samimiyettedir. Rahmetli Zeki Soyak hocama bir genç gelmiş ve demiş ki “Hocam canım da malım da bu yolda feda olsun.” Hocam da “Malın da canın da senin olsun. Bize bir saatini ayırıp şu çocuklara Kur’an bellet yeter.” demiş. Tabi bizim Aleksandır Malcanfeda Beyefendi hemen yan çizmiş. Aşağıya bir çöp atacaksan da samimiyetle atacaksın ki bereketi olsun da kurt kuş çöpü yerken boğazına takılmasın.