Tekerrür Eden Tarih Değil Hatalardır

Tekerrür Eden Tarih Değil Hatalardır

Sultan Abdülmecid’in oğluyum. Şehzadeliğim döneminde Devlet-i Ali Osman’ın düştüğü durumu, vezirleri,diğer bürokratları gözlemledim, düşündüm, değerlendirdim, iç ve dış dünyayı anlamaya çalıştım. Bilgi ile tecrübenin beraber yürümesini, eski yenietiketlerine bakmadan iyi olanın kabul edilmesi gerektiğini öğrendim. Avrupa’yı, Jön Türkleri, asli unsur Türkleri, tali unsurlar olan diğer Müslümanları, gayrimüslimleri yani Osmanlı teb’asını okumaya, anlamaya uğraştım ve başardım. Kimin neyin peşinde olduğunu, kimin samimi olduğunu tespite çalıştım.

Bir gün devletin bana emanet edileceğini hesaplayarak planlamalar yaptım. Siyaset,ekonomi,din,eğitim, kültür, idarealanlarında neler yapılması gerektiğini beynimde projelendirdim. Nihayet amcamı katlettiler. Ağabeyim V. Murad’ı tahta geçirdiler.

Ağabeyim sağlık sebebiyle tahttan indirildi. Bana görev düşmüştü. Buna hazırdım ama benim görevi devralmama razı olanlar da hazırlıklıydı. Tahta geçince, her iki saltanat değişiminin (Abdülhamid ve V.Murat) mimarı olanMithat Paşa’yı sadrazam yaptım.Onu çok iyi tanıyordum ama işin başında onu karşıma alamazdım. Çünkü bürokraside çok güçlüydü. Akıllı, uyanık ve gözü karaydı.

Tahta çıktığımda devletbüyük bir bunalım içindeydi. Tahta geçmeden Mithat Paşa’ya verdiğim taahhüt uyarınca 1876’da, ilk Osmanlı anayasası olanKanun-ı Esasî’yi ilan ettim. İlk meclis 19 Mart 1877’de açıldı. Ancak “idari sürgün yetkisi”ni kullanarak, daha meclis toplanmadan Mithat Paşa’yı sürgüne yolladım. Bu, dışarı ve içeri için “Ben farklı bir sultanım.” mesajı idi.Yönetimi ele aldığımda umumi manzaraşöyleydi: Balkanlar, Kafkaslar. Arabistan ve Afrika’da kışkırtmalar, ayaklanmalar devam ediyor ve biz bunlarla uğraşıyorduk. Bu sırada İngiltere, Osmanlı karşıtı bir siyasi tutum içine girmiş, özellikleBulgar İsyanları’nın bastırılması sırasında Osmanlı Devleti’nin katliamlar yaptığı iddialarını gündeme taşıdığı gibi, Avrupa kamuoyunu da iyice Osmanlı Devleti aleyhine döndürmüştü.

Pes etmedim.Devlet-i Ali Osman’ı ayakta tutmak için her türlü direnişi, diplomasiyi gösterdim. Hem içeri de hem dışarıda oluşturulan muhalefetle mücadele etmek kolay değildi. Bizzat kendime bağlı haber alma teşkilatını kurdum.

Batıcı aydınlar, yazar ve şairler (N. Kemal,Z. Paşa, S. Nazif, R. Tevfik, M. Akif, T. Fikret…), düşünce adamları (Said Halim Paşa, Babanzade Ahmed Naim),bazı din âlimleri (Mustafa Sabri Efendi, Bediüzzaman Said Nursi,Elmalılı Hamdi Yazır…), bazı siyasetçiler (Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Resneli Niyazi Bey, Enver Paşa, Rıza Nur…),gibi daha ismini yazamadığım farklı renkteki kişiler muhalif olarak ona en ağır ifadeleri kullanmış, hakaret etmiş hatta sövmüşlerdir. Neler demediler ki… Diktatör, tek adam, müstebit, katil, korkak,vehimli, Yıldız Sarayı’ndan çıkamaz, hain, Kızıl Sultan… Peki, bunları diyenler kim? Beni tahttan indirmeye azmetmiş Masonlar, Yahudiler, suikast düzenleyen Ermeniler,Balkan komitacıları, İngilizler, Fransızlar, Ruslar. Bunlar tamam, çıkarlarının gereği bunu yapıyorlar. Ama bunların yanında İttihat Terakkiciler, Jön Türkler, yukarda isimlerini andığım yazar,çizer, aydın diye nitelendirilen insanlar güya, bizim insanlarımızın işi ne?

Şimdi okurlarımdan istediğim şu: Abdülhamid ismi yerine Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın ismini koyup okuyunuz. Değişen ne? Peki, bu iki insan neler yapmıştı devlet, millet, ümmet için?

Eğitim: Sultan Hamid; hem içerik hem fiziki anlamda eğitimde en büyük hamleler yüzlerce okul yaptırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; yüzlerce okul, derslik, teknik ürünler,akıllı tahta, tablet. Kur’an, Peygamberin hayatı, temel dini bilgiler gibi dersleri getirdi.

İslam Birliğine Yönelik Hilafet Hamleleri:Sultan Hamid;Çin’e, Japonya’ya kadar uzanan tebliğ grupları ve Hamidiye külliyelerini;Cumhurbaşkanı Erdoğan;Afrika, Asya ve Balkanlara yönelik TİKA faaliyetlerini oluşturdu.

Ekonomi: Sultan Hamit; dış borçların düzenlenmesini, bütçenin düzene girmesini; Cumhurbaşkanı Erdoğan ise IMF’ye borcun sıfırlanması, ihracat patlaması, büyümenin süreklilik kazanması, hayat standardının artması…gibi gelişmelere sebep oldu.

Büyük Yatırımlar:Sultan Hamid, Hicaz Demiryolu’nun hizmete girmesi;Cumhurbaşkanı Erdoğan;üçüncü köprü, hava alanı, tüp geçit gibi…yatırımlarıyla dikkat çeker.

Projeler:Sultan Hamid;Haliç ve Boğaziçi Köprüsü, Yemen Demiryolu; Cumhurbaşkanı Erdoğan; her tarafa hızlı tren,çılgın proje, yeni kanal…

Askerin Güçlendirilmesi:Sultan Hamid;yeni silahlar, Alman Usulü eğitim; Cumhurbaşkanı Erdoğan;yerli tank, helikopter, füze,bomba üretimini, askerin siyasetten arındırılması ve icranın emrine girmesini,darbe düşünmeyen güvenlik düşünen askeri.

Sultan Hamid kendi bürokratını yetiştirir;Cumhurbaşkanı Erdoğan her alanda donanımlı Müslüman bürokratları.

Geçiş Dönemi: Sultan Hamit bu dönemde asker, bürokrat, aydınlarla iyi geçinir; Cumhurbaşkanı Erdoğan 2002-2007 arası yaşanılan uyum.

Siyaseti Güçlendirilmesi:Sultan Hamid;hilafetin gücü bütün dünyada hissedildi.Cumhurbaşkanı Erdoğan; milli irade, millet vurgusu.

DinîAyrılıkların Yok Edilmesi:Sultan Hamid; Mızraklı İlmihal’in bedava dağıtılması, ibadet ve itikad kargaşasının engellenmesi. Devlet, dinî hizmetlere maddi ve manevi destek yapar. Cumhurbaşkanı Erdoğan;İmam Hatiplerin çoğaltılması, Kur’an ve ahlak eğitiminin yaygınlaştırılması…

Sosyal Yardımlar:Sultan Hamit;Şişli Etfal Hastanesi, Darülaceze’nin açılması, kız mekteplerinin çoğaltılması; Cumhurbaşkanı Erdoğan;Aile veSosyal PolitikalarBakanlığı’nın aileye, engellilere, yoksullara, kimsesizlere yaşlılara… yardımları.

Daha fazlası; çağın şartlarına göre ulaşım, iletişim, dini özgürlükler, kişi hakları, düşünce, vicdan, kanaat belirtme serbestliği…

Her iki liderin ortak hedefi: Tam bağımsız bağlantısız, kendi kararlarını kendisi veren bir devlet.

Bosna Hersek ve Yenipazar, Avusturya; Kıbrıs, Mısır, Somali, İngiltere; Tunus, Fransa; Habeşistan, İtalya tarafından işgal edilmişti. Borçların ödenemez hale gelmesi ve Borçlar İdaresi’nin (Düyun-ı Umumiye) kurulması, Teselya’nın Yunanistan; Doğu Rumeli’nin Bulgaristan tarafından ilhakı, Makedonya’da tedhiş hareketleri, Ermeni isyanları (1891-1895), Yunanistan ile savaş, Girit’e özerklik verilmesi, Kuveyt’in özerklik kazanması, Suudi Arabistan’ın kurulması, Yemen İsyanı, İkinci Meşrutiyet…gibi olaylar da gerçekleşiyordu.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.