SÖZ MEYDANI- Sünnetullah’a Uymak ya da Uymamak

SÖZ MEYDANI- Sünnetullah’a Uymak ya da Uymamak

Sözlükte sünnet ile lafza-i celâlden oluşan sünnetullāh terkibi “Allah’ın koyduğu kanun, nizam” demektir. Sünnetullah, Kur’an’a has bir tabirdir. Kur’an’da sünnet kelimesindeki “sürekli, düzenli ve özgün uygulama” anlamı Allah’a nispet edilmek suretiyle Allah’ın yaratma ve yönetmesinde öteden beri süregelen ve değişmeyen uygulamasının bulunduğuna işaret edilmiştir.(Diyanet Ansiklopedisi)

Sünnetullah harika bir ifade. Allah’ın sünneti. Allah’ın evreni yaratırken kurduğu düzenin adı. Allah’ın kanunu yani insanın evrendeki hayatının ölçüsü, sınırları. Emrine verilen evreni nasıl kullanması gerektiğinin kuralları. Hayatının tüm dengeleri. Onun için “Ölçüler ve Dengeler” Müslüman’ın en önemli kıstası. Bunun kaynağı da Yaratıcımız. Hani küçücük bir inşa ya da tamirde bir planlama yaparız ya. Buna hesap yapmak, planlamak, mühendislik deriz ya. İş yaparken işe başlamadan önce mühendislik ne kadar iyi yapılırsa iş o kadar başarılı olur. “Saldım çayıra Mevlam kayıra” anlayışıyla iş yapmak başarısızlığın adıdır.

Hem maddi hem manevi işlerimizi yaparken planlama yapmalıyız. Geçen sayımızda Allah’ın yarattığı, kurduğu düzene (Sünnetullah) madden müdahale ve tecavüzlerin yanlışları ve sonuçlarından bahsetmiştim. Bu yazımda da manevi anlamda sünnetullaha uymanın sonuçları üzerinde duracağım.

İnsan niçin yaratılmış? Evren, dünya niçin yaratılmış. Evrendeki onca varlık niçin yaratılmış? “Ben insanları ve cinleri sadece bana kulluk (ibadet) etsinler diye yarattım.” ayet-i kerimesi insanın varoluş, yaratılış sebebini çok açık beyan ediyor. Kulluk nasıl olur sorusunun cevabı da Rab tarafından Kur’an’da net şekilde açıklanmıştır. Hem bireysel hem de toplumsal anlamda yolu çizilmiştir. Kur’an bunun için nazil olmuştur. İşte bu yol çizimi Sünnetullah’a uymanın gereğidir. Yani Rabbimizin bize yüklediği yük ve sorumluluklar ile nimetleri bizim rotamızdır. “Eğer …yapar ya da yapmazsanız kul olursanız cennetime; eğer… yapar ya da yapmazsanız kul olmazsanız cehenneme gidersiniz beyanı kitapta sıkça ve açık olarak söylenir.

Fabrika, imal ettiği mal ile ilgili kullanma kılavuzunu eşyanın yanında verir ve ‘yaparsanız ‘ olumsuzluklardan ben, ‘yapmazsanız’ olumsuzluklardan siz sorumlusunuz, ben sorumluluk almam, der. Halık da böyle diyor yaşama kılavuzu Kur’an’da. Halık’ın kurallarına yani “Sünnetullah’a “uygun yaşarsanız dünya sizin için kazanılmış bir imtihan ve huzur mekanı olur. Aksi, kaybedilmiş bir imtihan ve huzursuzluk. Yani HUZUR İSLAM’da.

İki yol: Hak ve Batıl. Nasıl gidileceği de belli. Bazı örnekler;

Öldürmeyiniz.

Hırsızlık yapmayınız.

Zina yapmayınız.

Faiz yemeyiniz.

Haram yemeyiniz.

Taciz etmeyiniz.

Yalan söylemeyiniz.

Haksızlık yapmayınız.

Şiddet uygulamayınız.

Allaha karşı ibadetlerinizi (namaz, oruç … gibi) yerine getiriniz.

Akıl, mal, can, namus, hürriyet emniyetini sağlayınız.

İnsanları da Müslümanları da sevin.

Aranızdaki sosyal ilişkileri İslam’a göre düzenleyin.

VE BUNUN GİBİ ONLARCA EMİR.

Bazılarını sıraladığımız emirlere uymak Sünnetullah üzere yaşamaktır. Çünkü fıtrat İslam’dır. Fıtrata göre yaşamaksa yeryüzünde fesadın, fitnenin olmaması ve huzurun olmasıdır.

Huzur mu, huzursuzluk mu? Nizam mı, anarşi mi? Dünya mı, ahiret mi? Güzel mi, çirkin mi? İyi mi, kötü mü?

“Rabbimizin bir başka kanunu da, mühlet vermesi; ama ihmal etmemesidir. Bize göre çok uzun denebilecek bir süre bekler; ama asla ihmal etmez. O’nun takdir ettiği bir zamanda muhakkak suçlular suçlarının karşılığını, iyi kullar da iyiliklerinin karşılığını görürler. Bu dünyada ya da ahirette ya da ikisinde de görürler.”

Kalın sağlıcakla.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.