SÖZ MEYDANI- Gazze Bir Mektep Oldu

SÖZ MEYDANI- Gazze Bir Mektep Oldu

Üç aydır Türkiye Cumhuriyeti ve Müslümanların yoğunlukta olduğu bir kesimin gündeminde Gazze var. Filistin demiyorum, çünkü şu anda varsa yoksa Gazze. Batı’nın gündeminde “Hamas’ı bitirecek tek gücün İsrail olduğuna inandıklarından” dolayı Gazze’de ölçüsüz, orantısız güç kullandıran bir Batı ve kullanan İsrail var. Daha Hamas’ın “Gazze Direnişi” başladıktan sonra Batı ve ABD’nin yaklaşımını, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının “Bu bir Haçlı Seferidir” değerlendirmesini başta ABD olmak üzere Batı Avrupa ülkeleri (istisnalar hariç) doğruladı. Akıl durgunluğu yaşatan” sivillerin kasıtlı öldürüldüğüne dair kasıt göremedik.” sözü de bir başka akıl durgunluğudur.

Ateşkese karşı çıkan ve BM’yi bir oyuncak haline getiren yine ABD. Acaba başta ABD ve Batı Avrupa ülkeleri bu savaştan ne bekliyor ki bu kadar ateşli destekliyorlar? İsrail Batı için bir sömürü devleti olmadığı gibi Filistin toprakları da emperyalizmin iştahını kabartacak yerüstü ve yeraltı zenginliklerine sahip değil. O halde büyük bir heyecanla, coşkuyla, iştahla İsrail’e sınırsız destek niçin? Şöyle bir yaklaşımın doğrulandığı, yükselen İslam ve Müslüman karşıtlığı ve buna el altından destek veren Batı hükümetlerinin de bu doğrulamayı gösterdiğini söylemek yanlış olmaz. Nedir bu? Cumhurbaşkanımızın dediği, Haçlı zihniyeti.

Aslında bir kandırmaca vardı. Müslüman ülkelerde tam bir demokrasinin olmadığı ve ağırlıklı olarak tek adam veya diktatörlükle yönetildiği gerçek. Pakistan, İran, Bangladeş… gibi demokratik seçim yapılan ülkelerde de seçim şaibeleri sıkıntı oluşturuyor. Yani Türkiye dışındaki, halkı Müslüman olan ülkelerde, ne tam işleyen bir demokrasi var ne de İslami hakimiyet var. Hemen hemen hepsinde sürekli didişmeler, yolsuzluk iddiaları, adam kayırmacılık, baskı hatta zulüm var. Bu sebeple ABD ve Batı bu ülkeleri hiç önemsemiyor ve istediği zamanda istediğini yaptırıyor. Başta BM olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlar emperyalist ülkelerin kontrolünde. Bütçesinin çoğunu da bu ülkeler karşıladığı için karşı çıkılamıyor. Trump denilen kişi bu kuruluşların bazılarına NATO dahil ödeme yapmayacağını ya da azaltacağını söyleyince diğer bazı ülkelerin ödleri koptu. “Parayı veren düdüğü çalar.” diyen Hocamızı doğrulayan bir husus. Geri kalmış ya da gelişmemiş ülkeleri sömürerek aldıklarını hiç söylemeyen emperyalist ülkeler hep verdiklerini söylüyorlar ve karşılığını istiyorlar.

Haçlı zihniyeti demiştik. Emperyalist ülkelerin birleştikleri bir husus da dinleridir. Ağırlıklı Hristiyan olduklarından ve geri kalmış, gelişmemiş, azgelişmiş gibi adlarla andıkları ve o ülke halklarınca kabullenilen bu aşağılık durum, yönetim tarzı olmasa bile anlayışlarında da açık görülmektedir. Geri kalmış, gelişmemiş, azgelişmiş ülkelerin de Güney Amerika ve Uzakdoğu ülkeleri hariç çoğunun halkı Müslüman. Böyle olunca dünya iki kutuplu hale geliyor. Halkı Müslüman olan gelişmemiş ve halkı Hristiyan olan gelişmiş ülkeler.

Bu emperyalist ve halkı Hristiyan olan gelişmiş ülkeler işgal ettikleri yerlerden çekilmek zorunda kaldıkları zaman orada bıraktıkları birkaç şeyden birisi toprak ve mezhep anlaşmazlıkları ile kendilerine tam teslim olmuş sözde aydın ve yöneticiler.

Ermenistan’la Karabağ, Hindistan’la Keşmir, Yunanistan’la Kıbrıs ve Batı Trakya bunlardan en belirgin olanlarıdır ve halen çözülememiştir. ABD ve İngiltere her girdiği yerde fitne çıkarmış, özellikle Şiilik meselesini körüklemiştir. Pakistan, Afganistan. İran, Irak, Suriye, Yemen hatta Türkiye bundan nasibini almıştır, almaktadır. Her aklı yeten Müslüman şunu sorgulamalıdır. Bu anlaşmazlıklar niye çözülmedi ve buralardan kimler besleniyor.

İsrail de Ortadoğu’da fitnedir. II. Abdülhamid öncesi başlayan Filistin’de İsrail devleti kurma ideali II. Abdülhamid tarafından engellenince başlayan fitne çeşitli ihmal ve ihanetler sonucu 1948’de İsrail Devleti’nin kurulmasıyla somutlaşmış ve “Vaat edilmiş Topraklar-Büyük İsrail Devleti projesiyle” zirveye çıkmıştır. Peki bunu kim yaptı, kim destekledi? ABD ve Batı. O zaman burada bir Haçlı zihniyeti birlikteliği söz konusudur.  Onun için akıl tutulması var. Bu akıl tutulmaları da makul insanları çıldırtıyor. ABD Başkanı, Almanya, İngiltere, Kanada başbakanları, Dışişleri bakanları bunu nasıl der diye saçımızı başımızı yoluyoruz. İnanamıyoruz. Evet, Gazze ABD ve Batı gerçeğini ortaya koyan bir turnusol kağıdı olmuştur. Çünkü onlar Emperyalist Batı ülkeleri ve Haçlı zihniyetini halen yaşatan sahtekarlardır.

Şimdi Müslüman olan veya olmayan şu soruyu sormalıdır kendine: Şu anda tek taraflı bir Haçlı seferi var mıdır? İsrail siyonizmini kayıtsız şartsız destekleyen, halkının vergilerini İsrail’e peşkeş çeken ABD ve Batı’nın, halkı Müslüman olan Ortadoğu’daki jandarması, fitnesi İsrail-Gazze olayına bakışı sadece Haçlı zihniyeti ile açıklanabilir. Bu zihniyetin temelinde de ta Roma’dan beri süren zulüm, işkence, ölüm ve vahşet vardır. Kendisinin dışındaki insanları, insan görmeyen anlayış. Onlar köledir ya da hayvandır. Şu anda Gazze’de bu anlayışı çok net görmekteyiz.

Müslümanlar içinse şu anda Gazze bir okuldur. Haçlı zihniyetinin gerçeğini tekrar bize gösteren bir okul. Bilhassa dünyevileşmiş, cihadı, İslam devletini, kötülüğü eliyle yok etmeyi, yeryüzünde fitne kalkıncaya kadar mücadeleyi unutmuş Türkiye Müslümanları için Gazze bir mekteptir. Anı değerlendiren, geleceği, neticeyi Allah’a bırakan bir İslami bakış açısını kanıyla malıyla dirilten Gazze bir mekteptir hepimiz için. Onun için Gazzeli Müslümanları tebrik ediyor, kişi olarak kadın erkek “dua, boykot, gösteri, sözlü yazılı anlatmak, medya desteği, her türlü maddi yardımı vermek…” gibi çeşitli yollarla desteklerimizi sürdürmeliyiz.

Rabbim sizlere sekinet versin, zafer nasip etsin.

Kalın sağlıcakla.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.