SOSYOLOJİK SİYER- Hazinemizi Ateşe Vermeyelim

Pazarda “sermayesi eriyip giden bu adama acıyın, merhamet edin, bu fakirden buz alan yok mu?” diye canhıraş bağıran adamın hikâyesini biliriz. Biliriz bilmesine de üzerinde derin tefekkürler gerektiren bu cümleyi es geçeriz.
Zaman ve Gençlik
Zamanı idrak etmek; yaşı kemale ermiş bir ihtiyarın gözlerinin önünden dakikalar içinde bir şerit gibi akıp giderken yıllar, derin bir ah çekişinin kelimelere sığmayacak mesajında saklı hakikati anlamaktır. Hakikatleri kavramak özellikle bedenen ve ruhen genç olanların her daim işine yarayacaktır. Zamanla zengin olup satın alamayacağın bir şeyler kalmayabilir ama gençlik ve zaman satın alınamayan hazinelerin başlarında gelmektedir.
Ayetlerle Zaman
Kur’an-ı Kerim’de birçok ayet-i kerimede farklı boyutlarıyla zamana yemin edilmektedir. Özellikle tevhid inancının, mümin şuurunun, hakikat bilincinin ve ahlaka dayalı bir tavrın inşa edildiği Mekke döneminde nazil olan ayetler içinde zamana yemin içeren ifadelerin varlığı, insanı bu konuda büyük bir dikkate ve tefekküre davet etmektedir.
Aydınlandığında sabaha1, şafağa2, kuşluk vaktine3, tan yerinin ağarmasına4, güneşi açıp ortaya çıkaran gündüze5, açılıp aydınlandığı zaman gündüze6 yemin eden ayetler apaçık zamanın kıymetine vurgu yapmaktadır.
Akşam vaktine yemin eden ayetler, biten bir günün hesabına, götürdüklerine ve kazanımlarına dikkatimizi çekmektedir.
Çekilip gittiğinde7, karanlık çöktüğünde8, yöneldiğinde geceye9 ve içinde topladıklarına10, on geceye11, geçip giden geceye12, güneşi örten geceye13 yemin ile başlayan ayetler aynı zamanda birçok çalışma, ibadet ve tefekkür için en uygun ve tenha zaman olan gecelerin nasıl yaşandığını gözden geçirmeye davet etmektedir.
Yine Kur’an-ı Kerim’de, pek çok ayette sene, yaz, kış, gece gündüz, an, sabah, akşam, dehr, karn gibi ifadelerle zamana dikkat çekilmektedir. Zamana dair ayetlerin yerine ve bağlamına bakıldığında, yaratana, yaratılışa, hakka, hakikate, kulluğa, hayatın gayesine yönelik çarpıcı mesajların varlığı açık olmakla beraber, bizzat vaktin ehemmiyetinin ifade edildiği de bir gerçekliktir.
Zaten Kur’an-ı Kerim’de zamanın en büyük nimet olduğu açıkça ifade edilmektedir. Nitekim gece ve gündüz boyutuyla bütün zamanın insana bahşedildiğini bildiren şu ayetler müminlere yüksek bir zaman bilinci kazandırmak içindir;
“O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin hizmetinize sunan, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verendir.”14 “O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır.”15 “Gece ve gündüzde barınan her şey O’nundur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”16
Bu ve benzeri ayetler, gece ve gündüzün yani bütün zamanın insanın emrine ve hizmetine verildiğini açıkça beyan etmektedir. İnsan bu nimeti ve imkânı iyi değerlendirdiğinde zaman onun iyiliğine ve huzuruna hizmet edecektir. Hayat kitabımızın, yaşamın tamamını kapsayan, bizi dünya ve ahiret huzuruna eriştirecek ilkelerinden olan zamanı değerlendirme konusu en temel kazanımlarımızdan olacaktır.
Yazı da Olsa Zamanı İyi Kullanmak Gerek
Kısa Kısa Zaman ve Biz
Zamana Kayıtsız Hiçbir Başarı Yoktur
Bütün başarıların, zamanı etkili ve verimli kullanmaya dair hikâyesi vardır. Bütün başarısızlıkların izahında zamana kayıtsız kalmanın ve hoyratça davranmanın varlığı görülecektir. Bireysel olarak önemli başarılara imza atmış herkesin, inancı, ideolojisi, ırkı, coğrafyası ve rengi fark etmeksizin ortak özelliği zamanı iyi planlamaları ve nitelikli kullanmalarıdır.
Zaman Planlaması ve Programlı Yaşam
Kur’an-ı Kerim, Allah katında ayların sayısını ifade eden ayet ile17 zamanın önemine dikkat çekmenin yanı sıra zamanın planlanmasına da işaret etmektedir. Nitekim Kur’an ve sünnetin zaman perspektifi ile inşa edilen İslam medeniyetinde zaman algısı ve planlaması, güneşin hareketleri merkeze alınarak yapılmıştır. Örneğin sabah namazı sayesinde günün en güzel ve bereketli zamanı değerlendirilmiş olmaktadır. Zaten günde 5 vakit namaz aslında doğal bir zaman düzenlemesini kendiliğinden hayata geçirmekte, iş ve zaman disiplinini hayat tarzı haline getirmektedir.
Çağın İsrafı Zaman
İnsanlar genelde israf deyince zaman israfını pek konuşmazlar. Çünkü hakikatin acısı ile yüzleşmek ağır gelmektedir. İletişim ve ulaşımın akıl almaz şekilde geliştiği bu dönemde herkesin kendi değerleri ve değerlendirmeleri zamanın kıymetini dahi göreceli hale getirdi. Aslında asli meselelerimizi halının altına süpürüp, ferî meseleler dahi sayılamayacak konuları manşetten sunmamız dahi içinde bulunduğumuz hali özetler niteliklerdedir. Eyvah artık geri dönülemez bir yere gelmişim demeden önce uyanmak ve uyarıcı olmak, zaman israfını önlemek, ne güzel olacaktır.
Zaman Bir Emanettir
Bizler emanete değer verir ve korumak için elimizden ne gelirse yapma gayretinde oluruz. Bu bağlamda emanetin sorumluluk olduğunun farkında bir hayat yaşama gayesi ve gayreti taşırız.
“O gün size verilen bütün nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz”18 ayeti bize sadece uyarı değil, aynı zamanda bir rehberdir. Zamanın değerlendirilmesi için “öyleyse bir işi bitirince diğerine koyul”19 ayeti, fikir ve aksiyon alanında zaman, sorumluluk ve bilinç katar bize.
Hayatın ve zamanın nasıl güzel kullanılacağı konusunda rehber olan efendimiz (sav) iki önemli başlığın kıymetini bilmemiz için bizlere uyarıda bulundu: Sağlık ve boş vakit20.
Zamanı Değerlendirmek Yazıyı Toparlamak
Neticede herkes, vaktin kıymetini idrak ederek zamanını iyi değerlendirip hayatını ve dünyayı güzelleştirecek, ahirette ise kazananlardan olacaktır.
Selam ve Dua ile…
1Müddessir, 74/34; Tekvir, 81/18.
2İnşikak, 84/16.
3Duha, 93/1.
4Fecr, 89/1.
5Şems, 91/3.
6Leyl, 92/2.
7Müddessir, 74/33.
8Duha, 93/2.
9Tekvir, 81/17; Leyl, 92/1.
10İnşikak, 84/17.
11Fecr, 89/2.
12Fecr, 89/4.
13Şems, 91/4.
14İbrahim, 14/33.
15Nahl, 16/12.
16En’am, 6/13.
17Tevbe, 9/36.
18Tekasür, 102/8.
19İnşirah, 94/7.
20Buhârî, Rikâk, 1.