SOSYOLOJİK SİYER- Efendimizden Tüm Dünyaya Eğitim 1

Eğitimin kaliteli olması için sanıldığı gibi çok lüks binalara, konforlu sandalye ve masalara, akıllı tahtalara veya pahalı okullara ihtiyaç yoktur. Muhtaç olduğumuz en önemli eğitim listesinin başında sağlam eğitimciler gelmelidir. Öyle sağlam bir eğitim verilmeli ki talebelere, asırlar boyunca konuşulmalı bu özel eğitim ve mimarları. Sadece teoride de kalmamalı, pratiği olmalı öğrenilenlerin. Sadece bulunduğu çağda değil, dünya döndükçe ışıtmalı karanlıkta kalan kalpleri ve beyinleri.
İnsanlık tarihinin en büyük öğretmeni, en çok sevilen ve en başarılı eğitimcisi “âlemlere rahmet efendimizin” öyle özel ve güzel dersleri var ki, okudukça yenileniyor, kalben ve bedenen çok farklı hallere bürünüyoruz. Efendimizin (sav) bin dört yüz yıl evvel yaktığı eğitim ışığı, görebilenler için aynı canlılıkla yanmaya devam ediyor. Allah’ın (cc) Elçisi (sav) Efendimizin en önemli hadislerinden bir tanesini bu yazımızda konu edindik.
Kâinatın En Donanımlı Eğitimcisinden Unutulmayacak Ders
Cebrail (as) gelip özel bir topluluğa iman, İslâm, ihsan ve kıyamet alâmetleri gibi bazı sorular sorarak Allah Resulünden cevaplarını almıştır. İşte Cebrail (a.s.)’in bizzat soru sorarak ve cevaplarını tasdik ederek telkin ettiği bu hadise “Cibril hadisi” adı verilmiştir.
Abdullah b. Ömer’in, babası Hz. Ömer’den naklettiği bu hadis şöyledir:
“Bir gün Rasulullah (s.a.s.)’in yanında bulunduğumuz sırada aniden yanımıza, elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah bir zat çıkageldi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor, bizden de kendisini kimse tanımıyordu. Doğru peygamber (s.a.s.)’in yanına oturdu ve dizlerini O’nun dizlerine dayadı. Ellerini de uylukları üzerine koydu.
BİRİNCİ DERS İSLAM
“Ya Muhammed! Bana İslâm’ın ne olduğunu söyle?” dedi. Rasûlullah (s.a.s.): “İslâm; Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in de Allah’ın Rasulü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve gücün yeterse Beyt’i hac etmendir.” buyurdu. O zat: “Doğru söyledin.” dedi. Babam dedi ki: “Biz buna hayret ettik. Zira hem soruyor hem de tasdik ediyordu.”
İKİNCİ DERS İMAN
“Bana imandan haber ver?” dedi. Rasulullah (s.a.s.): Allah’a, Allah’ın meleklerine kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de kadere, hayrına şerrine inanmandır.” buyurdu. O zat yine: “Doğru söyledin.” dedi.
DERSİMİZ İHSAN
“Bana ihsandan haber ver?” dedi. Rasulullah (s.a.s.):
“Allah’a O’nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da O seni muhakkak görür.” buyurdu.
KIYAMET DERSİ
O zat:
“Bana kıyametten haber ver?” dedi. Rasulullah (s.a.s.) “Bu meselede kendisine sorulan, sorandan daha çok bilgi sahibi değildir.” buyurdular. “O halde bana alâmetlerinden haber ver.” dedi. Peygamber (s.a.s.):
“Cariyenin kendi sahibesini doğurması ve yalın ayak, çıplak, yoksul koyun çobanlarının bina yapmakta birbirleriyle yarış ettiklerini görmendir.” buyurdu. Babam dedi ki:
Bundan sonra o zat gitti. Ben bir süre bekledim. Sonunda Allah Resulü bana: “Ya Ömer! O soru soran zatın kim olduğunu biliyor musun?” dedi. “Allah ve Resulü bilir.” dedim.
“O Cibril’di. Size dininizi öğretmeye gelmişti.” buyurdular. (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 1)
MUHTEŞEM DERSTEN ÇIKARILACAK DERSLER
Elbette bu büyük hadisten herkes kendince dersler çıkaracaktır.
Önce şunu belirtmek gerekir ki, İslam, İman ve İhsan dinimizin en önemli kavramlarıdır.
Rasulullah (sav) Efendimiz ve Cebrail (as) insanlığa verilen en büyük derslerden birini birlikte sunmuşlardır.
İslam’ın hangi temeller üzere kurulduğu, imanın şubelerini ve ihsanın kapsamını bu hadisten öğrendik.
Kıyamet kavramını ve alametlerini öğrendik.
Sahabenin edep ve nezaketi de dikkatten kaçırılmamalı.
En önemlisi de teorisinden daha ziyade pratiğe geçirilecek bir hayat dersini okuduk.
Vahiy ve sünnetle aydınlanan ve sonu cennetle biten bir yaşam dualarımızla…