SİZDEN GELENLER – Sütle Başlayan Rahmet: Emzirmeye Dair/Hilal Aksoy

SİZDEN GELENLER – Sütle Başlayan Rahmet: Emzirmeye Dair/Hilal Aksoy

Dünyaya gelen her canlı için beslenme, yaşamın ilk anından itibaren çok kritik bir öneme sahiptir. İnsanoğlu için bu ihtiyaç sadece biyolojik bir zorunluluk değil, aynı zamanda sağlıklı bir geleceğin de teminatıdır. Anne sütü, kendisiyle alakalı her geçen gün yeni şeyler keşfettiğimiz, Rabbimizin bizlere bahşettiği eşsiz bir lütfu ve mucizeyi ifade eder. Emzirme, bir beslenme biçimi olmanın ötesinde; bir iletişim, bağ kurma ve güven inşa etme sürecidir. Hem anne hem de bebek için sayısız faydayı bünyesinde barındıran emzirme eylemi fıtrata en uygun, en ekonomik ve en kolay beslenme yöntemidir.

Doğru açıdan bakıldığında anne-babalara rahmet kapılarını açabilecek bir ibadettir. İnsan için bir kılavuz niteliğinde olan Kur’an-ı Kerim’de de: “Anneler, emzirme süresini tamamlatmak isteyen babalar için çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Annelerin yiyecek ve giyeceklerini meşrû çerçeve içinde temin etmek, çocuğun gerçek sahibi olan babaya düşer. Kimse gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutulamaz… Allah’a karşı gelmekten sakının ve şunu bilin ki Allah, bütün yaptıklarınız görmektedir.”[1] buyurularak konunun önemine dikkat çekilmektedir.

Anne Sütü: Eşsiz Bir Rızık

Anne sütünün bebeklerin fiziksel ve zihinsel gelişimi için olmazsa olmaz olduğu bilimsel araştırmalarda defalarca kez kanıtlamıştır. Peki, anne sütü neden bu kadar eşsizdir? Emzirme, yalnızca bir beslenme yöntemi midir, yoksa bundan daha da fazlasını mı ifade eder bizim için?

Bugün sağlık otoriteleri, bebeklerin ilk altı ay yalnızca anne sütüyle beslenmesini ve 2 yaşına kadar emzirmeye devam edilmesini önermektedir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de de bu sürenin özellikle altı çizilmekte ve “Anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler; bu, emzirmeyi tamamlamak isteyenler içindir…” buyurulmaktadır. Anne sütü içeriğindeki antikor bileşenler sayesinde bebeği enfeksiyonlara karşı korur, bağışıklığını güçlendirir; bebeğin ayına ve hatta gün içindeki ihtiyaçlarına göre şekillenen dinamik bileşimi sayesinde zihinsel ve fiziksel gelişimine katkı sağlar. İlk altı ayda bebeğin sıvı ihtiyacı da dahil olmak üzere tüm beslenme gereksinimlerinin anne sütü tarafından karşılanması mümkündür.[2]

Gün içinde annenin duygu durumuna, bebeğin ihtiyacına ve hatta emzirme süresine göre bile bileşimi değişen anne sütü; sabah saatlerindeki yüksek kortizol seviyeleri sayesinde bebeğe enerji verirken, akşam saatlerinde içeriğindeki yoğun melatonin hormonu sayesinde bebeğin uykuya geçişini kolaylaştırarak dinginlik sağlar. Emzirmeye başlandığında ilk gelen süt, yani ön süt, su ve şeker bakımından zengindir; bu haliyle bebeğin susuzluğunu giderir, ona ferahlık verir ve vücudunda sindirim sürecini başlatır. Her emzirmenin sonlarına doğru gelen son süt ise yağ içeriği ve enerji bakımından daha yoğundur; bu sayede bebeğin tokluk hissini sağlar, kilo alımını kolaylaştırarak gelişimine destek verir.

Anne göğsü ile bebeğin emme refleksi arasında kurulan bağ ile anne bedeni, her emzirmede çocuğun ihtiyacını yeniden ölçer ve süt üretimi bu hafızaya göre şekillenir. Bu noktada anne sütü ikamesi olarak nitelendirilen hiçbir formül mama, tam olarak anne sütünün yerini tutamaz. Çünkü bu süt, sadece besin kaynağı olmakla kalmaz; içinde şefkatin, hikmetin ve ilahi düzenin izlerini taşır.

Anne ile bebek arasında duygusal açıdan güçlü bir bağ kurulmasında anne sütünün etkisi yadsınamaz. Bebeğe olan faydalarının yanında anne sağlığı açısından da önemli etkileri olan emzirme eylemi, doğum sonrası rahmin toparlanmasını kolaylaştırıcı ve meme kanseri riskini azaltıcı etkilere sahiptir. Emzirme sırasında harcanan enerji ile vücudun yağ yakımı hızlanır, annenin doğum öncesi vücut ağırlığına ulaşması kolaylaşır. Emzirme döneminde sağlıklı yaşam alışkanlıklarının sürdürülmesi, dengeli ve düzenli beslenme ile anne vücudu kısa sürede toparlanabilmekte ve eski haline dönebilmektedir. Emzirme sırasında anne vücudunda salgılanan oksitosin hormonu, mutluluk verici ve sakinleştirici etkisiyle annenin hamilelik ve doğum sürecindeki zorluklarını unutmasına; hissettiği ağrı ve yorgunluğun izlerinin rahmetle silinmesine yardımcı olur.[3]

Hamilelikten Emzirmeye Beslenmenin Sessiz Rolü

Annenin çocuğuna sunacağı sütün kalitesi ve miktarı kendi beslenme durumu, yeterli su (sıvı) tüketimi, uyku, dinlenme ve stres durumu ile yakından ilişkilidir. Hamilelik döneminde başlayan doğru ve yeterli beslenme; bebeğin sağlıklı doğumunu etkilediği kadar, anne sütünün kalitesini ve üretimini de etkiler. Özellikle demir, kalsiyum, omega-3 yağ asitleri, folik asit ve B12 vitamini gibi besin ögeleri, bu süreçte kritik öneme sahiptir.

Hz. Peygamber’in (sav) hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlara karşı gösterdiği özel ihtimam da bu dönemin ne kadar önemli olduğuna işaret eder. Nitekim bizler için eşsiz bir rol model olan Efendimiz aleyhisselam, ashabına şöyle buyurmuştur:

“Hamile kadının ibadeti, gece ibadet edenin sevabı gibidir; doğum yapınca, Allah onun günahlarını affeder.”[4]

Bu rivayetler, annenin fizyolojik yükünün ne kadar ağır ve değerli olduğuna işaret ederken, toplumun ona vereceği desteğin de önemini ortaya koymaktadır.

Babanın Rolü ve Aile İklimi

Emzirme çoğunlukla sadece anneyle ilişkilendirilse de bu sürecin aile bütünlüğü içinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Babanın bu dönemdeki desteği, annenin ruhsal sağlığını koruması ve emzirmeyi sürdürmesi açısından oldukça belirleyicidir. Psikolojik olarak desteklenen bir anne, bebeğini daha huzurlu bir şekilde emzirip bakımını daha sağlıklı bir şekilde sürdürebilmektedir.

Kur’an’da geçen “karşılıklı rıza ve istişareyle sütten kesme”[5] ifadesi, bu sürecin sadece anneye değil, babaya da sorumluluk yüklediğini göstermektedir.

Emzirme dönemi de tıpkı hamilelikte olduğu gibi bebeğe özgün bir süreçtir. Bu dönemde ehil kişilerin yönlendirmelerinin kıymetli olduğu kadar; bebeğin gelişimi hususunda etraftaki diğer bebeklerle kıyaslama içerisinde olmamak da o derece önemli ve kıymetlidir.

Emzirmenin sonlandırılması konusunda zorluk yaşayan annelerin bu dönemde eşlerinden gördüğü destek (örneğin bebeğin bakımını paylaşmak, gece emzirmelerinin azaltılması için uykuya geçişlerde babanın aktif ebeveyn olarak sorumluluğu üstlenmesi vb.) bebeklerin anne memesine olan odağını zamanla azaltmalarında ve kendilerini güvende hissetmelerinde oldukça önemli paya sahiptir.

Bitirirken: Toplumsal Farkındalığa Dair

Bugün, emzirme oranlarının azaldığı, mama endüstrisinin büyüdüğü bir çağda yaşıyoruz. Modernleşme ile gelen kopukluk, ne yazık ki fıtrî ve doğal olandan uzaklaşmayı da beraberinde getirmektedir. Oysa emzirmek sadece bir gıda temini değil, bir değer aktarımıdır. Sabır, şefkat, merhamet gibi kavramlar, sütle birlikte bebeğin ruhuna da işler…

Toplum olarak hem annelere maddi-manevi destek vermek, hem de emzirmeyi teşvik edici politikalar ve sosyal ortamlar oluşturmak mecburiyetindeyiz. Bunu sadece sağlık için değil, aynı zamanda ahlaki ve dini yönü nedeniyle de önemsemeliyiz.

Anne sütü, daha önce de vurguladığımız gibi yalnızca bir besin değil, yaratılışın en ince nakışlarından biridir. Kur’an’daki ayetler ve Hz. Peygamber’in (sav) sünnetiyle desteklenen bu eylem, günümüz Müslüman toplumları için hem bir hatırlatma hem de bir sorumluluktur. Bir damlasında bin fayda taşıyan anne sütü, her bebeğin en temel hakkı, sağlıklı nesiller için bir anahtardır. Rabbim bizleri bebeklere emanet şuuru ile bakan anne babalardan, razı olduğu kullarından eylesin.


[1] Bakara 2/233

[2] McGowan, C. & Bland, R. (2023). The Benefits of Breastfeeding on Child Intelligence, Behavior, and Executive Function: A Review of Recent Evidence. Breastfeeding medicine: The official journal of the Academy of Breastfeeding Medicine, 18(3), 172–187. https://doi.org/10.1089/bfm.2022.0192

[3] Krol, K. M., & Grossmann, T. (2018). Psychological effects of breastfeeding on children and mothers. Psychologische Effekte des Stillens auf Kinder und Mütter. Bundesgesundheitsblatt, Gesundheitsforschung, Gesundheitsschutz, 61(8), 977–985. https://doi.org/10.1007/s00103-018-2769-0

[4] Hadis-i Şerif, Deylemî

[5] Bakara 2/233

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.