SİZDEN GELENLER – Namaz Namaz Namaz/Muhammed Yasir

Bismillahirrahmanirrahim

• Ve Rabbimiz insanı yeryüzünde halife yaptı (Enam 165 / Araf 69 / Bakara 30)

Peki, bu halifeden geçici dünya hayatında ne bekledi?

• Hata yapan fakat hatasını kabul edip tövbe eden (Nur 24),
• Yalnızca kendisine kulluk eden (Fatiha suresi / Bakara 222),
• Konuşunca doğru ve hakkı konuşan (Ahzab 33),
• Kendisine (şahsına, ailesine, kavmine, ırkına, tarikatına, cemaatine, partisine…) dokunsa dahi adaletli olan (Maide 42),
• Hayatın içerisinde aktif olan, daima hayra çağırıp şerre set olan (Bakara 195),
• Çevresine güven veren ve yalnızca Allah’a güvenen (Âl-i İmran 159),
• Emanete sahip çıkan (Müminun 8),
• Sabretmesini bilen ve toplumda da sabrı tavsiye edebilen (Âl-i İmran 146),
• Madden ve manen temiz olan, temizlenmesini bilen (Bakara 222),
• Her ne koşulda olursa olsun kendisine karşı gelmeyen ve tevekkül edebilen (Âl-i İmran 176),
• Diline hâkim olabilen, hakkı söylemekten çekinmeyen, kalp kırmayan olmasını bekledi.

İşte Rabbimizin halife olarak yarattığı insandan istediği bu tüm özellikler dinimizin direği olan NAMAZ’ın içerisinde eksiksiz bir şekilde mevcut.

Bizlere, namazı hakkı ile kılmaya çalıştığımızda Allah’ın istediği karakteri inşa eden bu muhteşem ibadet Müslümanın hayatının her noktasına dokunmaya başlıyor. Namazı hakkıyla ifa etmeye çalışan bir Müslümanın:

• Rabbi ile irtibatının sürekli diri kalması onu, zamanının her anında O’nun rızasına yöneltir.
• Rabbe saygımızı artırır ki bu insanın duruşunu, konuşmasını, fikirlerini, meylini müsbet yönde geliştirir.

Kılacağımız namazın ön şartı fiziki temizliğimiz. İçeriği ise ihlâs ve huşu sonucu Muhammedî bir ahlaka ulaşmak olan namazı devamlı kılabilmek kişiyi namaz sonrası hayatında da (aile hayatı, kişisel hayatı, iş hayatı…) örnek olmaya taşıyacaktır (taşımalıdır).

Mutlak örneğimiz, peygamber efendimiz ﷺ şöyle buyurmaktadır:

“Birinizin kapısının önünden bir nehir geçse ve onda her gün beş defa yıkansa, bu o kimsenin kirinden bir şey bırakır mı, ne dersiniz?” Sahabeler, “Onun kirinden hiçbir şey bırakmaz.” demişlerdir. Bunun üzerine Rasûlullah, “İşte beş vakit namaz da böyledir! Allah onlarla günahları yok eder.” buyurmuştur (Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 283).

Bir Müslüman hayatındaki her şeyin kalitesini kontrol ederken (giysi, yiyecek, araç, ev…) en önemli azığı olan namazının kalitesinde kontrol edebilirse bi iznillah o namaz Müslümanın dünyada ve ahirette bütün sıkıntılarını giderir ve güzelliklere ulaştırır.

“Namaz aslen şuuru taşıma bilincidir.”

Namaz kılan bir birey:

• Her türlü kötülükten ve fuhşiyattan kendini koruyabilmeli (Ankebut suresi)
• Stresli ve gergin bir hayat mümin için düşünülemez. Zira Rabbin huzuruna günde en az beş defa çıkan bir müminin kalbi mutmain olmuştur (Rad suresi)
• Kalbi her daim huzurludur. Rabbi ile bağlantısı sıkı olan bir insan bu huzuru topluma da yayar.

Toplumsal yani cemaatle yapılan bir ibadet olan namaz. Müslümanın toplumla iç içe yaşamasını ve birbirinin dertlerini sıkıntılarını paylaşıp çözüm bulmasını emreder. Bu birlikteliğin namaz ile bağlanması çözümlerin de Kur’an merkezli olmasını sağlar.

Kişinin haddini bilmesini sağlar, zira camide kurumun müdürü ile çalışanı yan yana eşit bir şekilde Rabbin huzurundadır. Bunu idrak edebilen bir zihin gerçek başlangıç için kabire kendini hazırlar tevazu sahibi olarak, kibirden uzak hakkaniyetli bir şekilde işini yapar.

Konuştuğu zaman yalan konuşmayan bu yönüyle belki de çağımızın en çok ihtiyaç duyduğu güvenilir insan, emin insandır, namaz kılan Müslüman.

Namazın kendisini koruduğunu bilen bir mümin bu dünyada çok daha rahat stresten gerginlikten ve tedirginliğinden uzak bir hayat yaşar.

Elin kaleme söz geçiremediği noktada yazmamız gerekenleri, yaşayamasak da yazmak mecburiyetindeyiz.

En önemlisi de dilimizden düşmeyen MUTLULUGUN anahtarıdır Namaz.

Rabbim namazın nimetlerinden azami ölçüde faydalanabilmeyi ve her vaktini, rekâtını, rüknünü miraç görüp KIYMETİNİ bilmeyi hepimize nasip etsin. (AMİN)