Sır Küpü & Aynadaki Ses

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyuları! Bu ay sizlerle İlkadım Kitaplığımızda iki güzel eser daha tanıyacağız. Tanıyacağımız kitaplar: Turgay GÜLER’in Hayat Yayınlarından çıkan Sır Küpü isimli “sıra dışı” romanı ile Bülent GÜNDOĞAN’ın Zambak Yayınlarından çıkan Aynadaki Ses isimli hikaye kitabıdır.
Turgay GÜLER’i daha önce bu sayfada Mehdix isimli romanı ile misafir etmiştik. Şimdi de Sır Küpü isimli romanı ile misafir edeceğiz. Kitabın ismi anladığım kadarıyla Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın birkaç yıl önce MİT Müsteşarı için kullandığı “O, benim sır küpümdür.” cümlesinden alınmış. Zira romanımızda Sır Küpü diye adlandırılan kahramanımızın görevi de istihbarat.
Romandaki olaylar ile kişileri günlük hayattaki olaylar ve kişilerle örtüştürebiliyoruz. Bu özellik romanın daha da dikkatli okunmasını sağlıyor. Romanı okumaya başlayınca bitirmeden bırakamayacağınızı söyleyebilirim. Birbirinden bağımsız gibi görülen olayları yazarımız çok güzel uyarlamış. Ayrıca bazı olayların sonucun verilmeyip okuyucuya bırakılması zihin jimnastiği açısından güzel oluyor. Romanı okurken ülke yönetmenin ne kadar ciddi bir iş olduğunu tekrar hatırlıyoruz. Hele Türkiye gibi belli bir döneme kadar medyası, ekonomisi, siyaseti, en gizli olması gereken yerleri milli olmayan kişi ve kurumların elinde olan bir ülkeyi. Romanı okurken başbakanın rüyası ve tabiri bizim bu cümlemizin açıklaması mahiyetinde. Mehdix’te Ayasofya’yı cami yapmıştık. Bu romanda da yine yolumuz Ayasofya’ya uğruyor. Heyecanlanıyoruz. Romanımızdaki Rukofil dikkat çeken isimlerden biri. Tapınakçıların başı. Koyu bir Yahudi. Nesiller öncesinden kendisine bırakılan vasiyeti gerçekleştirmeye çalışan biri. Bunun da kökenlerinin Türkiye ile bağlantısı dikkat çekici. Ayrıca savunma sanayindeki ölümler, gıda üzerine gerçekleştirilmeye çalışılan projeler, mayınlı arazilerin niye mayınlı olduğu ve kimlerin temizlemeye çalıştığı, başbakana yapılan suikast girişimi vb. dikkat çeken konular sizleri bekliyor bu romanda.
Bülent GÜNDOĞAN’ı tanıyanlarımız vardır. Bizim de belli bir süre aynı ilçede görev yapma bahtiyarlığımız var kendisiyle. Sevdiğimiz, şahsına ve kalemine saygı duyduğumuz bir ağabeyimiz. Şair ruhlu, şair sözlü biri. Ama biz onu önce hikâye kitabı olan Kayıp Kelebekler Haritasıyla tanıdık. Şimdi de ikinci hikâye kitabı olan Aynadaki Ses’le tanışıklığımızı pekiştireceğiz. Şiir kitabını da heyecanla bekliyoruz. Aynadaki Ses’te 25 adet hikâye bizleri karşılıyor. Alışageldiğimiz serim, düğüm, çözüm bölümleri net bir şekilde belli değil. Olay net olarak yok da değil, var da değil. Yazarımızın derdi de bu değil zaten. Kaybolmaya yüz tutmuş değil, çoğu kaybolan değerlerimizi hüzünlü bir üslupla bizlere anlatıyor yazarımız.
Günlük hayatımızda dikkat etmediğimiz ayrıntılar, ehlinin (Bülent GÜNDOĞAN) eline düşünce bizlere zevkle okuyacağımız hikâyelere dönüşüyor. Her bir hikâyede bambaşka bir ayrıntı bizleri karşılıyor. “Ben bu olayı bir yerlerde yaşamıştım” duygusuna kaptırıyorsunuz kendinizi. Hikâyelerin hepsini hemen okumaktan ziyade günlük bir iki tane okunması hüzne boğulmamanız açısından faydalıdır diye düşünüyorum. Bülent GÜNDOĞAN’a gönlüne ve kalemine sağlık diyor, sizleri zevkle okuyacağınız iki güzel kitapla baş başa bırakıyorum.