ŞİİR – Bitmeyen Kıyamlar Dünyası

Kudüs âh Kudüs
İçimde bir yarasın can Kudüs
İçin için kanarsın sen Kudüs
Karanlıklar olacak elbet gündüz
İslam’ın çocukları gelecek, gürbüz mü gürbüz
Yiğit delikanlılar, ceddi şanlılar, direnecekler hem sözlü hem de sözsüz
Bunu nereden bilsin soysuzla köksüz
***
Bizim öyle yüce bir ruhumuz var ki; ey Kudüs
Zulümler her yanı sarsa, bedbinler hükümdar olsa
Zalimler kanlı tahtlarını kursa
O satış sözleşmesinin kirli mürekkebi, pis kokular da yaysa
Uyuşmuşlar dünyası anlamasa da
İçimde kanayan yaramdı, kanımdı oysa
Pazarlarda satışa çıkaran zâlim; Müslümansa
Yaram kanar, akar içime dolar, boğarcasına
***
Ey Selahaddin, ey Baybars ey Zengi
Başlatın bitmeyen kıyamı, cengi
Eğlence pazarlarında çalınsa da şarkı, çengi
O imzayı atanların kanlı elleri,
O zalimce gülen yüzleri
Kıvılcım almalı ceddimin külleri
Uyuyanlar uyansın, bu çalanlar alarm zilleri
Şer, şer büyüyor garbın zulümleri
Boğuyor, öldürüyor mü’minleri
Kurutuluyor Aksa’nın gülleri
Nerede fatihlerin yaktığı ateşlerin külleri
Üfle, üfle, soluk al; bir daha üfle
İçine dolan iman dolu nefesle
Avazın çıktığı kadar kükre
Kıvılcım alsın can
Şimşekler çaksın iman dünyan
Yıldırımlar salsın, başlasın kıyam,
Girsin kalbine yüce Sultan
***
Şehadet, şehadet büyüyen gücünle
Daha yaşarken giydiğin kefenle
Ya çukura gir, rezilliklerini gizle
Ya da kefeninle çık karşısına zulmetin
Aşk aşk büyüyen şehadetinle
***
Ey Kudüs, can Kudüs
Yoluna kurban Kudüs
Miraca yükselen Resul aşkına
Müslüman ağla, ağla nehirler çağlasın coşarcasına
Kudüs’ü yaşayan Selahaddin’i anarcasına
Nurettin Zengi gibi için, için kanarcasına
Sultan Selim gibi çağlayanlar gibi çağlarcasına
Kudüs’ü yüreğinde kor ateş gibi tutarcasına
Bırakma can, bırakma dost
Sımsıkı yapış sararcasına
Canını Hüda’ya satarcasına
Her taraftan çağlayan ırmaklar gibi yutarcasına
Sevgiliyi kucaklar gibi kucaklarcasına
Tut cân, bırakma cânan aşkına
Allah aşkına, canını Rabbine satarcasına
Şehadet kokusu alırcasına
O tatlı şerbeti içercesine
Tut beni bırakma Kudüs, ey Kudüs, can Kudüs
Yoluna kurban Kudüs
***
Sen bırakırsan elimi, tutunamaz imana
Soysuzlar girer, tefrika girer İslam’a
İmzalar atılır, imanlar satılır pazarda
Zehirlenir İslam’ın çocukları, zehir saçan kimya da
Yeter artık titre, kendine gel, in artık dünyana
Yiğitler kalksın ayağa, dursun kıyama
Aksa’da kıyam ederek, dursun selama
Arafat’ta vakfeye durur gibi dur kıyama
***
Ey mümin, ey umut, ey cân!
Bu çok büyük bir sınama
İmtihanını veremeyenler için başlar kınama
Sırtımdan vururlar beni Kudüs, duyur cihana
Tekbirler yükselsin, dualar karışsın semaya
Allahu ekber sesleri yükselir ukbaya
Korku salarsın elbet düşmana
Şimdi kalk
Şehadet çeşmesinden yıkan, abdest al
Ötelerden haber al, ötelere haberler sal
Ne olursan ol, sözüne sadık kal
Yığınla karanlıklar içine, yaktığın ateşle dal
Korku sal, kendinde kal, eline imkânlarını al
Korkusuzca, fedakârca, şehadet iklimine dal
Rabbin sınırsız kudretinin kapısını çal
***
Göreceksin ne kapılar açılır
Kirli anlaşmalar bir bir yırtılır
Yanaşmaların suratına, suratına çarpılır
Küfründe, zulmün de beli kırılır
Zulümat İslam’ın aydınlığıyla sarılır
İzzet dolu günler tekrar, tekrar anılır
Zaferlere, fetihlere, şehadetlere varılır
Bitmeyen kıyamlar dünyasıyla,
Huzur dolu yeni bir cihana varılır
O zaman resuller, fatihler, şehitler sana kucak açar, sarılır
Kıldan ince nice sıratlar geçilir
Irci’î kapısından davetle girilir
Ancak davet edilenler sevilir