Seni Pislik Herif!

“Hayvanlardan korkma oğlum insanlardan kork!”
Yeryüzüne halife kılınan fakat asırlardır durmadan kan döken ve bozgunculuk çıkaran insanoğlu dün olduğu gibi bugün de maalesef durdurak bilmeden vahşetine devam ediyor. İlk insan olan Hz. Âdem atamız zamanında kişi başına 1 kıta düşmesine rağmen insanoğlu şeytanın vesveselerine ve nefsinin isteklerine uymuş, ilk kan dökülmüştür. O ilk kan bugün de hala akmaya devam etmekte olup ne toprağın ne de kan emicilerin doyduğunu görmek mümkün olmayacağa benzemektedir.
2020 yılına geldiğimizde dünyadaki sivil ölümlerinin, terör eylemlerinin en yoğun olduğu yerler maalesef Müslümanların çoğunlukta olduğu İslam coğrafyasındadır. Ayrıca verilere göre dünya nüfusunun yüzde 23’ünü Müslümanlar oluşturmaktadır. Peki, gerçekten Müslümanlar bu kadar vahşiler mi? Ya da şöyle soralım: İslam’a göre adam öldürmek bu kadar basit midir? Allah Teâlâ Maide suresi 32. Ayette şöyle buyurmaktadır: “İşte bundan dolayı İsrâiloğullarına şöyle yazmıştık: ‘Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.’ Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler. Ama bundan sonra da onların çoğu yeryüzünde taşkınlık göstermektedirler.” İslam barış dinidir ve bugüne kadar hâkim olduğu topraklara adalet ve barış getirmiştir. Fakat şu an Müslümanların yaşadıkları topraklarda İslam dini hakim olmadığından barış gelmemiş, adalet belli adamlara hapsolmuş haldedir. İslam’ın bu konudaki emrini ayetle kısaca bu şekilde özetleyebiliriz.
Gelelim dünya nüfusunda yüzde 32 ile en fazla orana sahip olan Hristiyanlık dinine; bozuk Hristiyanlık öğretisine göre Havva anamız günahkârdır. Yani kadın günahkârdır ve doğan her çocuk günahkâr olarak doğar. Bu sebepten doğar doğmaz vaftiz ederler. Kadının günahkâr olma meselesi yüzünden doğduktan sonra vaftiz olmayan herkes günahkâr sayılır ve bu günahkârlar mahlûktur, öldürülebilir ve hatta günahkârlara yapılan her türlü şey mubahtır.
Son olarak da dünyadaki nüfusları yaklaşık 15 milyoncuk olan fakat her taşın altından çıkan ve dünyayı yönettiği söylenilen gazaba uğramış Yahudi anlayışına gelelim. Kabalanın 1. Esası şudur: “ Beni İsrail ırkı üstün ırktır. Onlar insan olarak yaratılmıştır diğer tüm ırklar maymun olarak yaratılmış sonradan insana dönüşmüştür. Beni İsrail dışındaki insanlar Beni İsrail’e köle olarak yaratılmıştır.” Yahudi anlayışı bu ana felsefeye dayanmaktadır ve kutsal emellerini gerçekleştirmek için her şeyi mubah görerek kendileri dışındaki insanları insan olarak görmez ve onları kendilerine köle yapmaya, amaçlarına hizmet ettirmeye çalışırlar.
Bugün dünya da olan acımasızlıkların, bitmeyen zulmün ve durmadan akan kanın ana sebepleri insanoğlundaki bitmeyen hırs ve dünyayı yönetenlerin sahip olduğu bu anlayışlardır. Irak’ta, Suriye’de, Bosna’da, Afganistan’da, Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve daha birçok mazlum coğrafya da olanları gördükçe insan nasıl bu kadar gaddar olabilir diyoruz. İşte bu anlayışlar sebebiyle kendileri dışındaki herkesi mahlûk olarak gören ve onları köleleştirmeye çalışan medeni batı dünyası zulme devam etmektedir. Kendileri dışındakiler yok olmadıkça ya da gücü değil hakkı savunan, adaleti ve barışı önceleyenler hâkimiyeti devralmadıkça maalesef yaptıklarına da devam edeceklerdir.