RAZI OLUNMUŞ BİR HAYAT MÜ’MİNİN İLKBAHARIDIR

RAZI OLUNMUŞ BİR HAYAT MÜ’MİNİN İLKBAHARIDIR

 Dünya denilen şu telaş yurdunda imtihan sırrına binaen oradan oraya koşuşturarak bir İnşirah arar dururuz. Bu sınanmalar arasında insanın duyguları düşünceleri gelgitler yaşar. Bazen zaman kavramı değişir mekânlar anlamını yitirir. Hatta mevsimler bile farklı gelir. Neşet Ertaş diyor ya: ”Yazımı kışa çevirdin karlar yağdı başa Leylam” diye… İmtihanlar ağırlaştıkça kara bir kışın ortasında kalmışçasına yüreğimiz üşür. Bir sevinçle karşılaşınca ise yüreğimizde kelebekler uçuşur, bahar çiçekleri açmış gibi hissederiz.

Burası dünya telaş yurdu, burası dünya imtihanlar yurdu, burası dünya bedene yurt ruha gurbettir. Dolayısıyla ruhumuzun arayışları özlemleri bitmez. Bir imtihan Salonu olan bu dünyanın sorunları, ümit edişleri bekleyişleri, sınanmaları bitmez.

Bazen Adem Aleyhisselam gibi yasaklarla sınanıp tövbelere sarılırız. Bazen İbrahim Aleyhisselam gibi atamızla evladımızla sınanırız. Bazen Musa Aleyhisselam gibi kaçışlar yaşarız nefsimizin şerrinden yurdumuzdan, yuva bildiğimiz yerlerden… Bazen Yusuf Aleyhisselam gibi kuyuların dibinde buluruz kendimizi. Bilmeyiz ki kuyu değildir aslında sınandığımız kardeşliğimizdir, iffetimizdir, malımızdır. Bazen Süleyman Aleyhisselam’ın ki gibi bir servetin içinde nimetin şükrünü eda edip edememekle sınanırız. Bazen Nuh Aleyhisselam gibi ne yapsak evladımıza geçmez sözümüz. Bazen Lut Aleyhisselam gibi en yakınımızdaki insana eşimize vahyin nurunu ulaştıramayız. Bazen Eyüp Aleyhisselam gibi kendimizi türlü türlü imtihanlarla mücadele ederken buluruz. Bazen Yakup Aleyhisselam gibi yıllar süren bir acının, ayrılığın ve sabrın kucağında hiç bitmeyecek sandığımız bir imtihanda buluruz. Bazen İsa Aleyhisselam gibi en yakınımızdakiler ilahlaştırır bizi ve imtihanımızı daha da zorlaştırır. Bazen Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem gibi en sevgili ile bağlarımız kopmuş gibi hisseder acaba Rabbim bana darıldı mı? yoksa yanlış bir şey mi yaptım? diye düşündüğümüz bir anda Muhammedî bir hüznün içimizi yaktığını hissederiz. Bazen öyle duygu tutulmaları yaşarız ki sanki bu yaşadığımız acılar, hüzünler özlemler, bekleyişler, imtihanlar hiç bitmeyecekmiş gibi gelir. Belki de gerçekten şu fani dünya için çok uzun bir zaman dilimi sayılacak bir imtihan sürecinden geçiyor da olabiliriz. Duygularımız düşüncelerimiz istikamet çizmekte zorlanır. İşte o anlarda Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin Muhammedî hüzünlerinin tesellisi olan gönlüne İnşirah veren Duha Suresi’nin şu ayetlerini şifa niyetine gönül yaralarımıza sürmeliyiz kanaatindeyim. Ne buyuruyordu Rabbimiz;

1. Yemin olsun güneşin yükselip en parlak halini aldığı kuşluk vaktine

2. Karanlığa koyulaşıp sükûnete erdiği zaman geceye ki;

3. Resulüm Rabbim seni ne terk etti ne de sana darıldı.

4. Senin için sonraki an önceki andan, ahiret de dünyadan daha hayırlı olacaktır.

5. Rabbin sana mutlaka lütuflarda bulunacak Sen de memnun, razı olacaksın.

6. Senin yetim bulup barındırmadı mı?

7. Seni yol bilmez halde bulup doğru yolu göstermedi mi?

8. Seni yoksul bulup zengin etmedi mi?

9. Öyle ise sakın yetimi ezme, küçümseyip üzme.

10. El açıp isteyeni de azarlama.

11. Rabb’inin her türlü nimetini şükranla an ve anlat.

Bugün gördüğümüz gerçekler şunu gösteriyor ki Allah’ın hükümlerini hayatlarına hâkim kılanlar, Allah’ın zikrini yaralarına merhem niyetine sürenler, yüzyıllık imtihanlarına rağmen Rabb’inin verdiğine vereceğine razı olanlar, ümitsizliğe düşmeyenlerdir. Ahiretin varlığına canı gönülden iman edenlerdir. ”De ki: Benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” ayetini ebedî hayat düsturu kabul edenler ve Rabb’inin adını yüceltmek için dimdik bir dağ gibi duranlar bilirler ki bazı dağların baharı geç gelir. Bilirler ki dünyada bahar bildiklerimiz tıpkı kara kış bildiklerimiz gibi bir gölgeden bir gölgelikten ibarettir, gelip geçicidir. Ve bilirler ki şu fani dünya müminin kara kışı, razı olunmuş bir hayatla huzuru ilahiye varmak ise müminin ilkbaharıdır.

                                                                                                                Selam ve dualarımla…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.