Rating Alamayan Peygamber

Rating Alamayan Peygamber

Modern zamanların put yapımevlerine baktığımızda, karşımıza şaşırtıcı bir vakıa çıkıyor. Modern zamanların taştan, tunçtan, demirden, altından, betondan putları var.  mücevherden arabaya, kumaştan gökdelene nice yüzü hakikatten, kalbi Rabden sapmış insanların dünyasında bir put işlevi görüyor. Ama bunca put arasında en büyükleri , iki dudak arasında duruyor. Birer puta dönüşmüş nice nesnenin birer puta dönüşmesi de zaten iki dudak arasındaki bu kelime putları sayesinde gerçekleşiyor.

Bugünün dünyasında sağda-solda karşımıza çıkan, iç dünyamıza giren, hayata ve olaylara bakışımızı yamultan, rotamızı şaşırtan bu kelime putları arasında belki en ziyade tedavülde olanı, herhâlde “Başarı”dır.   Dört asır önce Sir John Suckling’in dediği, bugünün ziyadesiyle gerçeğidir. Dediği gibi,” Başarı eşine az rastlanan bir boyadır, bütün çirkinliği gizler.”

Dahası, başarının yalnızca çirkini güzel yapma mahareti yoktur. Onun ‘Başarıya ulaşmamış’ güzeli çirkin gösterme gibi bir yeteneği de vardır. Nitekim şu ahir zaman şartlarında Allah’ın arzında böbürlenerek yürüyen nice hayırsız insan ‘ama başarılı’ gerekçesine yaslanmanın keyfini sürerken; nice güzel insan bir ‘başarısızlık’ tablosundan dolayı birer ’kaybeden’  muamelesine tabi tutularak horlanmaktadır.

Hayatın içinde, gazete manşetlerinde, televizyon ekranlarında, ekonomi sayfalarında , anket sonuçlarında, sosyal medya takip ve takipçi ekranında, banka hesaplarında, aylık harcama toplamlarında, not ortalamalarında, ama muhakkak ‘rakamla’ karşımıza çıkan ‘başarı’ kriterleri , akıp giden başarı sarmalına kendisini kaptırmış insanlar için sorgusuz sualsiz kabul edilmiş birer “esas-ı müsellem”(inkar edilemeye  esaslar) niteliğinde artık. Ele alınan bir şey, o ‘şey’ her ne olursa olsun, istatistiğin konusu haline getiriliyor; ’en başarılıdan ‘ ‘ en başarısıza ‘ doğru bir çizgi karşımıza çıkıveriyor. Bu akışta bize düşende en üstte yer almak için çabalamak oluyor.

Peki neye yarar? Sözgelimi, rating sıralamasında birinci olmak neye yarar?  En çok sata  kitabın benim kitabım olması neye yarar? Anket sonuçlarında birinci sırada gözükmenin değeri nedir? Varolan başarı kriterlerinin çekimine kendini kaptırdığı esnada akıllara gelmeyen sorulardır bunlar. Bilinen bu başarı tarifleri ve kriterleri sorgulanmaya başlandığında görülür ki, bu tarifler ‘yolu ‘ değil, ‘sonucu’ merkeze almakta; ’çokluk’ ve ‘çoğunluk’ üzerinden bir değer ve meşruiyet tarifine kalkışmaktadır. Kur’an da zikredilen ifadeler arasında “ fakat çokları bilmezler, çokları inanmazlar, görmezler…” ve yine kur’ an, nice çoklar manevi bataklığa saplanmışken hakikat yolunda yürüyen azları bize övgüyle anlatmaktadır.

Peygamber kıssaları, bunu ayan beyan göstermektedir… Nuh aleyhisselam, uzun süren tebliğine karşı üç-beş kişi dışında kimseyi Rabbinin hak yoluna çevirememiş bir peygamberdir. Nitekim en sonunda “Yenildim Allahım!” itirafına rağmen başarılıdır. Çünkü, kendisine verilen görevi hakkıyla ifa etmiştir. Kabul edenlerin azlığı; bugünün ağzıyla ‘rating’ alamaması, Alemlerin Rabbi nezdinde onun için asla bir’ başarısızlık’ nişanesi değildi.

‘Başarıya’ bu açıdan bakıldığında , azlık-çokluk üzerinden ve rakamlarla karşımıza çıkan başarı tarifleri birden buharlaşıverdi. ‘Say’ının deği’Söz’ün; sonucun değil yolun erdemine itibar edip, ’başarıyı böyle anlayanlara selam olsun.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.