Rasulullah’ın Sevgilisi Hz. Aişe

Rasulullah’ın Sevgilisi Hz. Aişe

Rasulullah aleyhisselamın sevgilisi olmak… Sadece Hz. Aişe’ye nasip olan yüceler yücesi bir mertebe. Aynı zamanda ağır bir yük yükleyen bir makam… Peygamber evinin hanımı olmak büyük bir sorumluluk gerektirir. Çünkü “seven sevdiğine benzer, sevdiğinin yolundan gider.” Hz. Aişe’yi Habibetü Rasulullah (Rasulullah’ın Sevgilisi) yapan bu yürekten sevgiydi belki de… 

  1. Efendimiz aleyhisselam İle Evliliği 

Efendimiz aleyhisselam Hz. Hatice vefat ettikten sonra iki yıl bekâr kalmıştır. İki yılın ardından Efendimiz aleyhisselam, Havle bint Hâkim’in uğraşları neticesinde Mekke’de Hz. Sevde ile evlenmiş, Hz. Aişe ile de nişanlanmıştır. Hicret hadisesi gerçekleşip Medine’de Mescid-i Nebevi’nin inşası bitince Efendimize iki oda yapılmıştır. Sonrasında da Efendimiz Hz. Aişe ile evlenmiştir. Hz. Aişe’nin Efendimiz ile evliliği 9 yıl sürmüştür. “9 yıl sürecek bir evlilik hem de ne evlilik? Acısıyla tatlısıyla, fakirliğiyle zenginliğiyle, kavgasıyla barışıyla, sevinciyle hüznüyle örnek olan bir evlilik…”

Hz. Aişe’nin Efendimiz’e olan sevgisini anlatmaya kelam yetmez belki de ama bir örnek ile sevgisini anlatmaya çalışayım. 

Bir gün annemiz almış karşısına Medineli hanımları, onlara kıssaların en güzeli olan Yusuf aleyhisselamın kıssasını anlatıyor. Züleyha’nın Yusuf aleyhisselama duyduğu aşk ve sonrasında olan hadiseleri, bunun sarayda duyulmasını ve Mısırlı kadınların Züleyha’yı kınamalarını… Bildiğiniz üzere Züleyha bir davet düzenleyip Mısırlı kadınları davet ediyor ve ellerine birer meyve ve bıçak veriyor.

Kadınlar meyveleri keserken o sırada içeriye Yusuf aleyhisselam alınıyor ve O’nun güzelliğini gören Mısırlı kadınlar ellerini kesmeye başlıyor. Aişe annemiz bunu anlatıyor sonra diyor ki: “Mısırlı kadınlar Yusuf’u görünce onun güzelliğinden dolayı bıçaklarla ellerini kestiler, eğer onlar benim efendimi görselerdi, onun güzelliği karşısında o bıçakları sinelerine saplarlardı.”

Aişe annemizin Efendimiz’e duyduğu sevda bu… Ya Efendimiz’in Hz. Aişe’ye duyduğu sevda nasıldır? 

Efendimiz aleyhisselam Hz. Aişe’ye duyduğu sevgiyi her zeminde belli etmesine rağmen Aişe annemiz yine de bazen Efendimiz’den bu sevgiyi duymak isterdi. Bundan dolayı: “Ya Rasulullah! Beni seviyor musun?” diye sorar, Efendimiz de: “Evet, ya Aişe! Tabi seviyorum!” diye cevap verirdi. Hz. Aişe annemiz daha ötesini duymak istediği için bu sefer: “Ya Rasulullah! Beni ne kadar seviyorsun?” diye sorardı. Cevap, “Kördüğüm gibi!” Alacağı cevap Hz. Aişe annemizi çok mutlu ettiği için sık sık: “Ya Rasulullah! Kör düğüm ne âlemde?” diye sorardı. Efendimiz de “İlk günkü gibi…” derdi…

9 yıl süren bir evlilik… Muhabbetin, şefkatin, merhametin azık olarak edinildiği bir evlilik… 

 

 

B. Hz. Aişe’nin İlmi Yönü 

Hz. Aişe annemizin hayat defterinin sayfalarını araladığımızda karşımıza çıkan en belirgin özelliği ilmî alandaki kabiliyetidir. Hz. Aişe hem babası Hz. Ebubekir’in hem de Efendimiz’in yanında zekâsı, anlayışı, öğrenme arzusu, kuvvetli hafızası ve imanı sayesinde en iyi şekilde yetişmiştir. Bu durum Efendimiz’in diğer hanımlarına kıyasla Hz. Aişe’ye ayrı bir konum kazandırmıştır. Zühri’den gelen bir rivayette, içlerinde Hz. Peygamber’in diğer hanımlarının da bulunduğu, ümmetin kadınlardan hepsinin bir araya gelmesi halinde Hz. Aişe’nin ilminin, yine onlardan fazla olacağı kaydedilmektedir. Hz. Aişe Efendimiz’in yanında adeta bir talebe gibi Kur’an’ı ve Sünneti içselleştirmiş ve bunu diğer insanlara da aktarma görevini üstlenmiştir. 

Hz. Aişe Kur’an ve Sünnetin sonraki nesillere doğru aktarılması ve doğru anlaşılması konusunda hizmetlerde bulunmuştur. 2210 hadis rivayet etmiştir. Ayrıca ayetlerin daha iyi anlaşılması için nüzul sebeplerini de aktarmıştır. Hz. Aişe kendisine başvurulmasa da yapılan yanlışlıklara müdahale ederek Efendimiz’in vefatından sonra İslam’ın yanlış anlaşılıp yanlış aktarılmasını önlemek için çabalamıştır. Bu yanlışlıkları düzeltirken de Efendimiz’in hayatından örnekler vererek açıklamıştır. Hulefâ-i Râşidîn döneminde Hz. Aişe annemiz fetva vermiş. Hz. Ömer ve Hz. Osman gibi büyük sahabeler sünnet konusunda Hz. Aişe’ye başvurmuşlardır.

Hz. Aişe eğitim ve öğretimde etkili metotlar geliştirmiştir. Kız kardeşi Ümmü Külsüm’ün kızı olan Aişe bint Talha’ya hac ibadetinin nasıl yerine getirileceğini Hac esnasında tatbikatıyla göstermiş ve bu konuda ona bilgiler vermiştir. Hz. Aişe’ye pek çok konuda sorular yönetilmiştir. Bu vesile ile hem soru soranlar hem de o mecliste olanlar annemizin ilminden istifade etmişlerdir. 

Hz. Aişe’nin ilmi aktarmada kullandığı en önemli yollardan biri de İslam coğrafyasının çeşitli yerlerine mektuplar yazmasıdır.

Muhammed Kutub O’nun hakkında : “Hz. Peygamber’in hayatında onun mescidinin gördüğü hizmetten sonra Hz. Aişe’nin evi, İslam okullarının ilki ve İslâm fikir tarihinde büyük izler bırakan en büyük mekân oldu. Bu üniversite Tabiîn ulemasının önde gelen ve en büyük âlimlerini mezun etti.” demiştir.  

Hz. Aişe tefsir, hadis, fıkıh ve ferâiz dallarında sözü dinlenir bir ilmî şahsiyettir. Aynı zamanda sahip olduğu neseb, tarih, siyer, tıp, astronomi, şiir, hitabet, eğitim ve siyaset alanlarında da bilgi sahibidir. 

Rabbim Hz. Aişe annemizden ebeden razı olsun. Bizleri de cennette kendisine komşu eylesin. Hayatından ders alıp hayatlarımıza nakşetmeyi bizlere nasip eylesin…

 Kaynakça 

Muhammed Emin Yıldırım, “Sahabe İklimi” 1. Cilt  syf 471-493

Rıza Savaş, “İslam’ın İlk Asrında Kadın” syf 112-120, 153-154, 283-293, 439-441

Ömer Sabuncu “Peygamber Evinin Hanımları Hz. Aişe” 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.