Ramazanı Nasıl Değerlendirelim?

Ramazan ayı bütün Müslümanlar için bir kurtuluş ayıdır. Bu ayı bütün Müslümanlar çok iyi değerlendirmelidir. Zaten bir Müslümana yakışan da bu ayı çok çok iyi değerlendirmektir. Çünkü hiç kimsenin bir daha ki Ramazan’a yetişip yetişmeyeceği belli değildir. Sadece konaklama yeri olan bu dünya hayatında ahiretimizi kurtarmamız için Yüce Rabbimizin bizlere ihsan ettiği çok faziletli bir aydır Ramazan ayı.
Şüphesiz bu bize hayatı da ölümü de veren yüce Rabbimizdir. Efendimizin “Allah’ım Recep ve Şaban’ı hakkımızda hayırlı kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” tarzında ifade buyurduğu o mübarek duası kabul olmuş ve bizler bir kere daha bizi büyük bir rahmet deryası gibi karşılayan Ramazan’a kavuşmuş bulunuyoruz. Ramazan boyunca kendimize bir yol haritası çizerek rahmetten en fazla nasıl istifade edebiliriz diye bir gayretin içerisinde olmanın yollarını aramalıyız. Bir dahaki Ramazan’a ya yetişiriz ya yetişmeyiz. Madem öyle gelin hep birlikte bu yıl ulaştığımız Ramazan’ı şanına göre değerlendirebilmenin yollarını arayalım.
Ramazanı Şerifi olması gereken haliyle anlamak ve yaşamak için oruçlarımızın sünnete uygun olması gerekir. Oruçlarımız sünnete uygun değilse Ramazan-ı Şeriften istifade etmek pek de kolay olmayacaktır. Gündüz yiyemediğimizin acısını çıkarırcasına akşam hiç durmadan bir şeyler yemek Ramazan’ın hürmetine aykırıdır. Gündüz yenilemeyen şeylerin akşam sefasını sürmek, oburlaşmak Ramazan’ın bize kazandıracağı güzelliklerden istifade edememektir.
Allah dostlarının “Her gece Kadir, her gelen Hızır bilinmeli” tarzındaki öğütlerini dikkate alarak bütün bir Ramazan’ı aynı şuurla değerlendirmeli. Her gece Allah için sıcacık yataklar terk edilerek o Kudreti Sonsuz yaratana yönelmeli. Karşımıza çıkan her insana hürmet ve nezaketle davranılmalı. Özellikle Ramazan’ın son on gününde gündüz ve gece çok daha iyi değerlendirmeye gayret edilmeli.
Bu mübarek günlerde mümkün olduğunca göz harama bakmamalı, kulak haram dinlememeli, ağız haram tatmamalı, ayak harama yürümemeli, el harama uzanmamalı ve haramı tutmamalı, burun haramı koklamamalı, dil haramı söylememeli. Bir aylığına bile olsa evlerimize milyonlarca nahoş sahnelerle ahlak dışı manzaralar pompalayan her türlü yayından uzak durulmalıdır.
Yetimleri ve çocukları sevindirmeli ve bu asla ihmal edilmemeli. Dünyada kendi başımıza yaşar gibi değil dertlilerle ilgilenen, başkalarını düşünebilen ve zayıflara el uzatmaktan zevk alan gönül ehli kişilerden olmalıyız. Hele oruca alıştırılan çocukların nazlanmaları karşısında asla kızılmadan onların gönlü yapılmalıdır.
Ramazan’da geçirdiğimiz zamanlar o kadar kıymetli ki her saniyesi mücevherler kazandırıyor. Ama bu saniyeler geçtikten sonra bütün dünyayı verseniz de bir anı bile geri getiremezsiniz. Ramazan da bu özel zamanlardan biridir. Ramazan ayını en güzel biçimde değerlendirmek hepimizin şiarı olmalı. Bu itibarla sadece Ramazan'a has bir ‘dindarlık’ tasvip edilecek bir durum değildir. Bununla birlikte Rabbimize teslimiyetimizi pekiştirmek, güçlendirmek, bilincimizi ve duygularımızı takva ile donatmak için güzel vesilelerden bir vesiledir Ramazan. Ziyan edenlerden olmamak için Rabbimizin lütfettiği imkânları en iyi biçimde değerlendirmek durumundayız.
Ramazana ve oruç ibadetine özel bir saygı gösterilmeli. Diğer ibadetlere saygı gösterildiği gibi oruç ibadetine hem yerine getirerek hem de oruç tutanlara saygı göstererek iman sorumluluğu yerine getirilmelidir. Oruç tutamayan insanlar da hiç olmazsa yediklerini duyurmamak ve gizli saklı yemek suretiyle hem Ramazana hem de oruç tutanlara saygı göstermiş olmalıdırlar.
Ramazan-ı Şerifin en güzel taraflarından biri de itikâftır. İtikâf oruçlu olarak bir camide bir gün veya daha fazla kalmaktır. İtikâf Ramazan’ın unutulan sünnetlerindendir. İtikâfı tamamen terk etmek vebaldir. Ramazan’ı olması gereken haliyle yaşayabilmek için sünnete uygun itikâfa girmek gerekir. Ramazan’ın son günlerinde bir günden on güne kadar itikâfa girmek sünnettir. İtikâf toplu şekilde veya ferdi olarak yapılabilir. İtikâfta sünnete uygun bir davranışla fazla yemeden, dünyalığa fazla dalmadan oruçlu olduğumuzu nefsimize hazmettirerek bir Ramazan yaşarız. Bu halimizi hayatımıza yansıtabilmek için mücadele etmeliyiz.
Tüm kardeşlerimizin Ramazan’ı mübarek olsun! Rabbimiz tüm Müslümanlara katından hayırlar, bereketler, azim ve kararlılık versin ve ellerimizi, yüreklerimizi ve seslerimizi birleştirsin!