RAMAZAN’DA MEDYA İLE ARAMIZA MESAFE KOYALIM MI?

RAMAZAN’DA MEDYA İLE ARAMIZA MESAFE KOYALIM MI?

Sevgili dostlar Elhamdülillah yine rahmet ayı mübarek Ramazanımıza kavuştuk. Rabbim cümlemize layıkı ile değerlendirmeyi nasip etsin İnşaAllah.

Ramazan’da sosyal medya ile aramıza bir mesafe koyarsak, manevi olarak daha çok istifade edebiliriz İnşaAllah. En değerli hazinemiz olan zamanımızı, sosyal medyanın belirlediği gündemlerde tüketmeyelim, ziyan etmeyelim. Özgür irademizle kendi gündemimizi kendimiz oluşturalım. Mübarek Ramazan ayının faziletlerine odaklanıp, Kur’an, ibadet ve dualarla geçirelim ne dersiniz?   

Ömrümüzün son bir yılını bir düşünelim! Gündelik hayat gailesi ile zaten bir yarış atı gibi  hepimiz bir hayat mücadelesinin içerisindeyiz. Arta kalan zamanlar da ise manevi dünyamıza yönelik ibadetler, sohbetler olması gerekirken pek çoğumuzun televizyon programları, sosyal medya alemi kısaca telefonlar tabletler neredeyse tüm zamanımızı meşgul ediyor. Instagram, Youtube, Twitter gibi birçok zaman israfı uygulamalar da en değerli sermayemiz olan ömrümüzün günlerini saatlerini geçiyoruz.                                                 

Sosyal medya ve dijital platformların her geçen gün hayatımızın merkezine yerleşmesinden midir, yoksa başka sosyolojik durumlardan mıdır? Bilmiyorum ama üzülerek gördüğüm her yıl Ramazan ayında oruç tutmadığını göstere göstere yiyip içen gençlerin sayısı artarak gidiyor. Pek çoğu Müslüman oruç yiyenlerin. Neden böyle olduk derseniz? En etkili sebebin sosyal ağlar ve dijital platformlar olduğunu düşünüyorum.

Ekranlarda tıpkı bizler gibi 11 ay boyunca İslam’ın nefyettiği ne kadar kepazelik varsa yayınlıyor. Ama sene de bir ay, sadece Ramazan ayında kendine çeki düzen vermeye çalışıyor.

Televizyon kanalları Müslüman bir ülkenin, Müslüman halkına, ekranlarda dini içerik üretmek için adeta yarışa giriyorlar. Ramazan’a özel içerikler programlar hazırlanıyor. Öyle ki, en seküler kanallar bile izleyici çekmek için mi dersiniz, reyting kaygısı mı dersiniz, nasıl derseniz deyin? Bir tane medyatik hoca ile 30 gün boyunca iftar- sahur programları yayınlıyorlar. Elbette böyle yapımların olması sevindirici hiç olmamasından iyidir. En başarılı bulduğum TRT’nin Kur’an Okuma Yarışması gerçekten çok güzel. Ruhumuza ve kulağımıza hitap ediyor. Gönül ister ki 12 ay boyunca böyle manevi programlar hep var olsun.

Sevgili dostlar bir şeye dikkat çekmek istiyorum gerek televizyon kanalları gerekse sosyal medya uygulamaları aracılığı ile 11 ay boyunca bizler ekranlara, telefon ve tabletlere esir olduğumuz yetmezmiş gibi mübarek Ramazan ayımızda da bizi, bize bırakmıyorlar. Elbette çağın gereksinimleri yapacak bir şey yok mudur? Bilmiyorum gerçekten ama bildiğim bir şey varsa bize sunulan bu dijital dünya; sohbetlerden, zikirden, Kur’an’dan, maneviyattan her geçen gün bizleri biraz daha fazla kopartıyor. Birbirinden ilginç her kulun zaafına uygun milyonlarca içerik ile bitmez tükenmez bir veri akışı var. Her gün, her saat ne zaman telefonu elime alsam, hep yeni bir bildirim var. Ona bakayım, buna cevap vereyim, kim ne yazmış, kim ne demiş ne konuşmuş? Sürekli değişen ve kısaca bizi hep meşgul eden bir gündem var. Oysa tüm bunlara bir sınırlama getirip kendimizle kalmaya, iç alemimize bir yolculuk yapmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var diye düşünüyorum.

İşte önümüze Rabbimizin koyduğu bir fırsat Mübarek Ramazan ayı. Şöyle etrafımıza bir bakalım! Kim mağdur? Kim hasta? Kim aç? Kim evsiz, yurtsuz diye bakmamız için bize sunulan bir fırsat!..

Ailece iftar ve sahur heyecanını çok şükür yaşatıyoruz. Beraberce mukabele ile hatim okumak, Koronadan dolayı hasret kaldığımız Teravih Namazımızı kılmak, Orucumuzla, Namazlarımızla, dualarımızla geçirmek Ramazan’ın ruhuna uygun ibadetlerimizi yerine getirmek hepimize iyi gelecektir.  Ramazanımız Mübarek olsun.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.