Rahmetli Zeki Soyak, Kimileri bereketli bir ömür sürer…

Rahmetli Zeki Soyak, Kimileri bereketli bir ömür sürer…

Rahmetli Zeki Soyak’ı ömrünün son yıllarında tanıdım. Ayrı şehirlerde ikamet etmemiz nedeniyle karşılaşmalarımız bir elin parmaklarını geçmedi. Fakat bu bile yetmişti kafamdaki Zeki Soyak şahsiyetinin netleşmesi için; zira öyle insanlar vardır ki ilk karşılaşmanızda size kendini açar hal diliyle. Hayatının bir kesitine şahit olduğunuzda hangi yolun yolcusu olduğunu anlarsınız. Ben kendisini daha çok, öğrencilik yıllarından bu yana onunla hemhal olma bahtiyarlığına erişmiş olan, halihazırda orta yaş eşiğinde bulunan bir kuşağın dilinden dinledim ve çoğu seveni gibi İlkadım’daki yazılarından takip ettim. Bana anlatılanlarda ahlakı, hizmet aşkı, birliktelik ruhuna verdiği öneme değinilmişti. Ancak karşılaştığımızda bu tarifin eksik olduğunu müşahede etmekte gecikmedim. Ondaki alçakgönüllülük belli ki öğrencilerine de sirayet etmişti; bana bilgeliğinden, ileri görüşlülüğünden, vefasından, denge insanı olma özelliğinden ve sevecenliğinden bahsedilmemişti. Bu kadar çok insanla muhatap olup da herkese tek tek kendini özel hissettirebilmek, çok az kimsede bulunan bir özelliktir.

Âlim idi, ilmini etrafı ile paylaşmakta ve yol gösterici olmakta çok cömertti. Üslubu da oldukça etkili ve yumuşak idi. Balı bal kavanozunda sunardı, samimiyeti ve olgunluğu hitabetine yansırdı. Televizyon ilahiyatçılarından çok defa duyduğum veya bir şekilde aşina olduğum hususları bile onun dilinden dinlemek üzerimde derin etkiler bırakmıştır. Kal’den çok halin önemli olduğunun canlı örneğiydi. İlkadım dergisinin omurgasını oluşturan orta sayfa yazıları ile birlikte 40 hadis sohbetleri ve hayatının son yıllarında kaleme aldığı başucu kitabı olacak kalitedeki eserleri vefatından sonra da yol gösterici olmaya devam edecektir.

Aksiyon insanı idi, köşesine çekilerek ziyaretçi kabul etmekle yetinmezdi. Aktif olarak insanlara özellikle gençlere ulaşmanın ve onları İslam’ın güzellikleriyle tanıştırmanın gayreti içindeydi. Eğitimcilik geçmişi ona ülkenin en önemli sorununun ve aynı zamanda millî bilinçlenme ve kalkınmanın en önemli anahtarının genç neslin eğitimi olduğunu göstermişti. Bu saikle Enderun Eğitim Vakfı’nı kurdu ve bu vakıf çatısı altında gençlerimize millî ve manevî değerlerin aşılanması için çaba gösterdi.

Denge insanıydı, sevenlerine dünya ve ahiret için çalışmayı öğütlerdi. Ancak denge çubuğunun iki ucundaki ağırlıkların eşit olmadığını hep ima ederdi. Zira bir tarafın ağırlığı diğerinden çok fazla iken denge noktası ancak o uca çok yakın bir yerde oluşabilirdi. Bu nedenle vaktimizin büyük kısmını değilse bile en azından kalbimizin büyük bir kısmını kalıcı olan, esas ağırlığı teşkil eden ahiret hayatına ve bizi yaratana tahsis etmemiz gerektiğini anladım onun sohbetlerinden ve yazılarından.

Sadece yaşadığı yerdeki insanlarla ilgilenmekle yetinmezdi, ülkenin dört bir yanından kendisini ziyarete gelenlere kapısını sevgiyle açar, sohbetiyle irşad ederdi. Onun yanına gidip de feyz almadan çıkan herhalde yoktur. Hiç konuşmasa bile haliyle ve bakışıyla insanın kalbini mutluluğa gark ederdi.   

Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin sünnetine sıkı sıkıya bağlıydı. Son zamanlarda sünnete yapılan dolaylı ve sinsice saldırıların baştan beri farkındaydı ve bundan çok muzdaripti. Bir sohbetimizde ehlisünnete bağlı kalem ehlinin bunlara cevap vermesi ve halkı aydınlatmasının gereğinden bahsetmişti.

Her ne kadar günümüzde dindar geçinen müslümanların gündeminde bile popüler televizyon kültürünün adı çok duyulan figürleri kadar yer tutmasalar da âlimler müslümanları aydınlatan nurlu ışıklardır. Bu ışıklardan biri daha söndü demeye dilim varmıyor. Söndürmemek lazım, fikirlerini, yazılarını, kitaplarını yaymak ve yaşatmak lazım. Zeki Soyak Hocaefendi’nin sevenlerinden beklediği de budur kanaatimce. Zira hayat boşluk kabul etmez, sizin boş bıraktığınız dimağları başkaları başka şeylerle doldurur.

O, kısacık hayatına satırlara dökülemeyecek kadar çok “iyi şey” sığdırdı. Bizim ölümümüzün ardından acaba neler konuşulacak, düşünülecek ve yâd edilecek?

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.