Öyle Bir Tevbe Et Ki Arş Titresin!

Öyle Bir Tevbe Et Ki Arş Titresin!

“De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.”[1]

Farkında mısın, Allah Teâlâ sana halen “Kulum” diye hitap ediyor! Ne kadar günah işlemiş olursan ol, ne yaparsan yap, yüz kişinin kanına girsen bile Allah Teâlâ sana tevbe kapısını yine ardına kadar açık bırakıyor!

“Ey kendi aleyhlerine olarak haddi aşan kullarım!” ne müthiş bir ifade! Öyle merhametli bir Rabbimiz var ki günahkâr kullarına dahi hitap ederken onları rahmetiyle kuşatıyor. Yine kişinin işlediği günahlarla Allah Teâlâ’ya hiçbir zarar veremeyeceğini aslında işlediği günahların sadece ve sadece kendi aleyhlerine olacağını belirterek aklımızı başımıza getiriyor. Şüphesiz ki sen hiçbir günahınla Allah’a zarar veremezsin!

“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” Başka bir ayette ise Allah’ın rahmetinden yalnızca kâfirlerin ümit kestiği belirtilerek[2] Müslüman kişinin ne kadar günahkâr olursa olsun yine de Rabbinden ümit kesmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Ancak burada dikkat etmemiz gereken bir nokta var. Şeytan bizi Allah’ın rahmetiyle de kandırmamalı![3]

İşte bütün bunların şuurunda olarak yapılan bir tevbe arşı titretir! Ne kadar çok günahın olursa olsun “Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu o çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.”. Yeter ki sen samimi olarak Allah’a yönel. İçten (samimi) bir pişmanlık ile tevbe et!

Tevben, nasuh tevbesi olsun! Yani tevbe ettiğin günaha yönelmeyi ateşe atılmak gibi gör!  Teheccüdlerin var olsun! Gecenin karanlığı her şeyi örtmüşken, insanlar sıcak yataklarında mışıl mışıl uyurken sen Rabbinle dertleş! Günahlarından dolayı samimi bir şekilde gözyaşı dök! Şüphesiz ki senin Rabbin Settâr-ûl Uyûb(ayıpları örten)’tur.

Günahlarından dolayı derin bir pişmanlık duy! Kalbin sızlasın! Sakın günahın küçüğüne büyüğüne bakma kime karşı günah işliyorsun ona bak! Şu günahtan ne olur deme! Bilemezsin. O günahta Rabbin gazabı saklıdır.

Şeytan’ın “sen şu kadar günah işledin, bak şunları şunları yaptın. Şimdi ne yüzle Allah’ın huzuruna varırsın!” demesine aldırma! Unutma ki biz melek değiliz! İnsan günahkârdır! Günahkârların en hayırlısı da Rabbine karşı mahcubiyet duyarak tevbe edenlerdir.

Hz. Âdem, Allah’ın emirlerini bir anlık dinlemediği için cennetten çıkarıldı. Lâkin sonra samimi bir tevbe ile peygamberlik makamına yükseldi! İblis ise işlediği günahta kendini haklı görerek Şeytan oldu!

Ez cümle: “Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah günah işleyen ve günahlarından tövbe ve istiğfar eden bir halk yaratır da onları bağışlardı.”[4]

 


[1] Zümer Suresi 53. Ayet/24. Cüz

قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اَسْرَفُوا عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِۜ اِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَم۪يعاًۜ اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ

[2] Yûsuf Suresi 87. Ayet/13. Cüz

يَا بَنِيَّ اذْهَبُوا فَتَحَسَّسُوا مِنْ يُوسُفَ وَاَخ۪يهِ وَلَا تَايْـَٔسُوا مِنْ رَوْحِ اللّٰهِۜ اِنَّهُ لَا يَايْـَٔسُ مِنْ رَوْحِ اللّٰهِ اِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ

Ey Oğullarım! Gidin de Yûsuf’u ve kardeşini iyice araştırın, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü inkâr edenlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez!”

[3] Fâtır Suresi 5. Ayet/22. Cüz

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا۠ وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ

“Ey İnsanlar! Şüphesiz Allâh’ın (, kullarını diriltip hesaba çekeceğine dâir) vaadi (,değiştirilmesi düşünülemeyecek) bir haktır!

Artık o en alçak (dünya) hayat (ı) sakın ha sizi aldat (arak geçici keyiflere meftun bırakıp, Allâh’a karşı mesuliyetlerinizi yerine getirmekten ve O’nun katındaki mükâfatları kazanmaktan alıkoy) masın!

O son derece aldatıcı olan (şeytan) da sakın ha sizi (günahlara sürükleyip “ne yaparsanız yapın,) Allâh (sizi affeder, zaten O son derece affedicidir!” gibi laflar) ile aldatmasın!” (Kur’ân-ı Mecîd ve Tefsirli Meâl-i Âlîsi, eş-şeyh Mahmud en-Nakşibendî el-Müceddidî el-Hâlidî el Ûfî (Kuddise Sirruhû))

[4] Müslim, Tevbe 9, 10

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.