OSMAN BAĞCI HOCAMIZIN ARDINDAN…

Osman Bağcı Hocamızın Kızı – Sümeyra Bağcı Özata
Kızlar annelerini severlermiş ama babalarına âşık doğarlarmış. Ben babasına âşık biri olarak; keşke hocam diyebilme imkânım da olsaydı diye de çok hayıflanmış, kıskanmışımdır.
Ona evlat olmak ayrıcalıktır ama öğrenci olmak önceliktir, değerlidir, kıymetlidir. Hayatı malayânilerden uzak emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i anil münker ile geçen cihadın sadece harp meydanlarında olmadığını, Kur’an nizamının hâkim kılınması için yapılması gereken ne varsa her şeyin cihad olduğunu yaşantısı ile her fırsatta anlatan bir eğitimcidir babam.
En önemlisi de her şeyden ders çıkartmamız gerektiğini anlattığı her şeyden sonra, izlediğimiz, okuduğumuz her ne varsa bundan ne çıkarttınız sorusuyla kafamıza yerleştirmiştir.
Hayatımıza pek fazla müdahil olamasa da bize hayatıyla örnek olmuştur. Yarası ümmetin yarası, derdi ümmetin derdi olan 64 yıllık bir ömre nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz dersi vererek güzel bir ölümle Rabbi
Rahmana intikal etmiştir.
Rabbim biz şahit olduk, babam seni razı edebilmek için yaşadı. Biz razı olduk, sende razı ol.
***
Osman Bağcı Hocamızın Hanımı-Asiye Bağcı
Selamun Aleyküm;
Arkadaşlar benim efendim Osman Hoca Allah Resul’ünün izinden gitmeyi çok severdi. Şahsına yapılan herhangi bir haksızlıkta gece gibi olurdu. Üzülürdü belki ama kırılmamaya, gülüp geçmeye özen gösterirdi. Ama bu durum İslam’a yönelik olursa gerçekten çok öfkeli olurdu. Mesele davası olunca vazgeçemediği kimse ya da bir şey yoktu. Bu konu talebeleri olunca aşırı olmayı severdi. Gecesini gündüzünü onlarla geçirmekten keyif alırdı. Bir gün rahmetli babam evimize gelmişti. Akşam yemeğini yedikten sonra, ‘’amca müsaadenle ben sohbete gideceğim’’ dedi. Babam ‘’oğlum bugün gitme burada sohbet yapalım’’ dediğinde ‘’amca İslam’ı tebliğ yaptığım şeylerde mani olmayın bu konuda sizleri dinlemeyeceğim’’ demişti. Hepimiz gülüşmüştük.
Boş sözleri de hiç sevmezdi. Dedikodudan çok korkar, konuşturtmazdı. Bir kitap okuduğumda ise çok keyifli dinlerdi. Boş işlerle hiç işi olmazdı. Eğer onu nefsani bir şey yaptığından dolayı uyarırsak çok sakin olur dinlerdi. Allah şahit ben onu çok sevdim. Yokluklarını (gece gündüz talebeleri ile uğraşmasını) bile sevdim. Ben ondan çok razıyım Rabbim de razı olsun.