Örgün Eğitim ile İlgili Bazı Teklifler

Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Bir milletin geleceğini görmek özel kabiliyet istemez. Sadece o milletin gençliğine bakmak yeterli olur. Gençlik hangi mefhumun peşinde koşuyorsa o milletin geleceği ondan başkası olmaz. Genç nerede ve ne için yaşıyor? Okulların tesiri, ailenin tesiri veya sokağın, internetin tesiri genci nasıl etkiler?

Örgün eğitime yönelik şu tekliflerin fayda sağlayacağı kanaatini taşıyoruz:

1. Okul alanlarının, özellikle bahçelerin geniş ve kullanışlı olması, imkânı olan okulların birden fazla bahçe ve dinlenme alanı oluşturması gençlerimizi rahatlatacaktır.
2. Özellikle ilk dört için eğitimin öncelikli olması, öğretimin ise ikinci planda olması önemlidir. İlköğretim birinci kademe günlük beş derse düşürülmelidir.
3. Öğretmenin ideolojik bakışı düzeltilmelidir. Öğretmen seçiminde daha dikkatli olunmalı; öğretmenlik eğitiminin fakültelerde fazilet değerleri eğitimi şeklinde ve uzmanlar tarafından belirlenecek kıstaslarla yeniden düzenlenmesi yapılmalıdır. Eğitimde görerek, duyarak, hissederek üç boyutlu bir model oluşturulmalıdır.
4. Manevî eğitim ihmal edilirse uzmanlaşmış dolandırıcılar yetişeceği düşünülerek işler kâğıt üzerinde bırakılmamalıdır. Okul idarecilerinin, eğitim yönetici ve denetmenlerinin mutlaka derse girmeleri gerekmektedir. Zira dersten uzak kalan yönetici, öğrenci psikolojisinden ve eğitici bakışından da uzaklaşmaktadır. Öğretmenlik mesleğinden yılmış ve mesleğin etiğinden uzaklaşmış olanlar kesinlikle yönetici yapılmamalı ve denetimler bu yönde sıklaştırılmalıdır. İdarecilerin kendisini yenileyecek şekilde eğitime tabi tutulması ve bunun sistemleştirilmesi gerekir.
5. Bir fazilet medeniyeti olduğumuzun farkındalığı ortaya konmalı, tarihî şahsiyetler ve fazilet örnekleri sinema, kısa film benzeri yapıtlarla görselleştirilmelidir.
6. Eşyanın değerini bilen bir nesil için, ailenin eğitimine önem verilmeli, aileyi okula eğitimin bir unsuru olarak dâhil etmelidir.  Ailenin öğrenci üzerindeki etkilerinin hesabı iyi tutulmalıdır. Problemli aileler için rehberlik ve iyileştirme çalışmaları yapılmalı, bu işlemler kâğıt üzerinde kalmayacak biçimde denetlenmelidir. Sosyal faaliyet, gezi gibi çalışmaların prosedürü hafifletilmelidir. Bu faaliyetlere ailelerin katılımı da sağlanmalıdır.
7. Öğretmen kıyafetlerinin abartıdan kaçınacak şekilde ve düzgün olması gerekir. Karma eğitim ya bitirilmeli ya da seçmeli olarak yapılmalıdır. İsteyen velilerin öğrencileri karma eğitim alabilmelidir.
8. İlk dörtten sonra isteyenler dışarıdan okuyup hafızlık ve çıraklık eğitimi alabilmelidir. Meslek liselerinin orta kısımları da açılmalı yerel ihtiyaca göre bölüm açılmalıdır.
9. Sınıflardaki öğrenci sayıları makul seviyeye düşürülerek yeni sınıflar açılmalıdır. Sınıf öğretmenleri sınıf öğretmeni olarak kalmalıdır.
10. Kur’an, siyer derslerini veren öğretmenler sevdirme esasını temel almalı, sadece bilgilendirmeyle işi bitirmemelidir. Sevgi ve güzel ahlak temelli olmayan eğitimin vebali çok büyük, sonuçları da çok acı olacaktır. Kur’an dersleri hayatla ilişkilendirilerek verilmeli; evlilik, ticaret hayatı vb. üzerinde durulmalıdır. Kur’an öğretildikten sonra meal ve tefsiri, nüzul sebebi anlatılmalıdır.  Bu konularda öğrencilerin yaşları ve seviyeleri iyi ayarlanmalıdır. Herkese göre bir din anlayışı değil, Kuran’a göre bir din anlayışı olmalıdır.
11. Yeni yapılacak dersliklerde Osmanlı ve Selçuklu mimarilerinden faydalanılmalı, dış tesirleri en aza indirecek şekilde derslikler düzenlenerek menfi hadiseler önlenmelidir.