Mutmain Kalp

Mutmain Kalp

“Bir vakıt da İbrahim: ‘Ya rabbi göster bana ölüleri nasıl diriltirsin?’ demişti, ‘İnanmadın mı ki?’ buyurdu, ‘İnandım velakin kalbim iyice yatışmak için’ dedi, ‘Öyle ise’ buyurdu: ‘Kuşlardan dördünü tut da onları kendine çevir, iyice tanıdıktan sonra her dağ başına onlardan birer parça dağıt sonra da çağır onları sana koşa koşa gelsinler; ve bil ki Allah hakikaten azizdir, hâkimdir.”[1]

Efendimiz aleyhisselam, müminlerin bilmedikleri mühim hususları mutlaka sorup öğrenmeleri gerektiğini hatırlatarak: “Cehaletin ilacı sormaktır!” buyururlardı.[2]

Bizlere rehber muallim olarak gönderilen peygamberler, iman eğitiminin nasıl öğrenileceğini uygulamalı olarak göstermişlerdir. Hayatın içerisinde kendimizi bulduğumuz andan itibaren nasıl olduğunu, kime ait olduğumuzu unuttuğumuz hakikatleri bizlere hatırlatmaktadırlar. Bizleri zulmetten nura çıkarma çabasının birer tezahürleridir. Allah Teâlâ’nın seçilmiş kullarının vazifelerindendir ki, insanlığın kurtuluşa ermesi, iman sahibi olmasını sağlamaktır. Bunun da meydana gelebilmesi için, Efendimizin aleyhisselamın buyurduğu gibi “Cehaletin ilacı sormaktır!” fehvasınca akletmektir.

Allah Teâlâ, İbrahim aleyhisselamın diliyle bizlere kalplerde şüphe kalmayacak şekilde imanda itminana nasıl ulaşılacağını öğretmektedir. Bununla birlikte İbrahim aleyhisselam çokça, harikulade olaylara şahit olmuş bir peygamber… Nârın gül bahçesine dönmesi, Nemrud’un sinek tarafından helak oluşu vb. Ve yine Allah Teâlâ’nın vahdaniyetini tescil için gezegenler ile yaptığı sorgulama da İbrahim aleyhisselamın akletmeyi bizlere öğrettiği bir diğer talimidir. Bu kadar harikulade olaylara şahitlik ve sorgulamaya binaen İbrahim aleyhisselam, Allah Teala’ya nasıl öldükten sonra diriltileceğini sormaktadır. Burası dikkate şayandır. Bu sorgulamada temel unsur, zulmetten nura çıkmak için bila şüphe ile imana sahip olma düşüncesidir.

Bakara suresi 260. Ayet-i Kerime’de bizler için iki önemli unsur ortaya çıkmaktadır: Soru sormak ve inanmak. Kalbin mutmain olabilmesi için kişinin inanarak bir soru sorma merhalesinden geçmesi gereklidir. Ve bu yolun sonunda “وهو على كل شئ قدير” –“O celle celaluh her şeye kadirdir.” Yargısına ulaşabilmektir.

Allah Teâlâ bizlere İbrahim aleyhisselam örnekliği ile kulun rabbine yönelmesi, soru sorması ve inanması üzerinden mutmain olunabileceği öğretmektedir. Bununla birlikte Allah Teâlâ kulu ve peygamberi İbrahim aleyhisselamı sorduğu soru için azarlamıyor. O halde şunu da anlıyoruz ki mutmain bir kalbin oluşabilmesi için soru sormaya da imkân sunulması da gerekmektedir.

 Hâsılı kelam eğitimde mutmainliği sağlayabilmek için şu maddeler gerekli olmaktadır;

1- Soru soracağız.

2- İnanarak yol alacağız.

3- Soru sorulan, soruyu soranı azarlamayacak.

 


[1] Elmalılı Hak Dini Kur’an Dili

[2] Ebû Dâvûd, Tahâret, 125/337

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.