Muhteşem Süleyman

“Zikr-i bismillahirrahmanirrahim
Aşikar u gizliye sensin alim
(Allah’ın adını söyleyerek başlıyorum. Ey Allah’ım gizli ve açık olanı en iyi bilen sensin.)
Derd-mendem derdüme eyle deva
Kim kamu hastalara sensin hakim
(Dertliyim,derdime çare bul;çünkü sen bütün hastalara çare bulan doktorsun)
Hamdülillah kim Muhammed ümmeti
Eyledün bu bendeleri ya kerim”
(Ey cömertlik sahibi!Bu kulları Muhammed ümmeti eylediğin için sana şükürler olsun)
Bu satırlar,büyük özlem ve minnetle andığımız bir yüce şahsiyete ait.Devlet-i Aliyi Osmani’nin onuncu padişahı olan Sultan Süleyman’a.Ya da Avrupalıların deyişiyle;Muhteşem Süleyman’a..
Sultan Süleyman kanunname hazırlatıp,bunları adil olarak uygulamasından dolayı Kanuni lakabını almıştır.Kırk altı yıllık saltanat yaşamında imparatorluk kemale ulaşmıştır..Akdeniz’i bir Türk gölü haline getirmiş,Kuzey Afrikayı topraklarımıza katmış,imparatorluğun sınırlarını üç kıtaya yaymış büyük bir komutandır.
Kanuni Sultan Süleyman ilim adamlarına çok kıymet veren bir padişahtır.Zigetvar’a giderken Ebussuud Efendi’ye kendi el yazısıyla bir mektup göndermiştir;bu mektup Osmanlı saltanatının bir dünya hakimiyeti ölçüsüne nasıl vardığının göstergesidir.
Kanuni, özel olarak değineceğimiz gibi,iyi bir ediptir.”Muhibbi” mahlasıyla beyitler yazmıştır.Dönemin “Şairlerin Sultanı” olarak kabul edilen şairi Bâki de padişahın şairliğini takdir etmiştir.İşte Muhibbi’nin kaleminden dökülen bazı mısralar;
“Kelam-ı Hakka her kim ki gönülden olmaya mayil
Olur her itdüğü ebter ü her ne eylese batıl
(Kim Allah’ın sözüne gönülden yönelmezse;onun her yaptığı iş,faydasız,sonuçsuz ve geçersiz olur)
Ribat-ı köhnedür dünya göçer çün karban-ı ömr
Buna dil bağlamaz dânâ gönül virmez buna akil
(Dünya köhne bir handır,ömür kervanı göçer gider;buna bilginler gönül bağlamaz,akıllılar gönül vermez)
Bir güneh-karem günaha tevbe itdim ey mucib
Umaram ki rahmetüne idesin beni karib
(Ey Mucib,bir günahkarım,günaha tevbe ettim;beni rahmetine yakın edeceğini umarım.)
Nice mücrim kullarunun cürmini setr eyleyüp
Eyledün her birine lutf ü sehanı sen nasib
(Nice günahkar kullarının günahını örtüp her birine bağış ve ihsanını nasib ettin.)
Afv kıl isyanumı kim bir adun Gaffardur
Ol Muhammed hürmeti kim sana olmışdur Habib
(İsyanımı affet,çünkü adın günahları affedici(gaffar)dir;O Muhammed ümmeti ki sana dost olmuştur)
Kullarun içün yaratdun hükmün izhar eyledün
Gül bitürdün hardan kurı secerden dahi sib
(Dikenden gül,kuru ağaçtan elma bitirip kulların için yarattın,hükmünü açıkladın.)
Bu Muhibbi haste-dildür derdine derman umar
Derd-mend olanlara yok senden özge çün tabib
(Bu Muhibbi hasta gönüllüdür,derdine derman umar,çünkü dertlilere senden başka doktor yoktur.)
Muhibbi’nin dilinden peygamberimiz(SAV)
Hak habibi olmasa olur mıdı mirac ana
Olmasa sultan-ı alem kim virirdi tac ana
(Allah dostu olmasa,ona Mirac nasip olur muydu;Alemin sultanı olmasa,ona kim tac verirdi?)
Hak Tealanun resulı hem şefaat kanıdur
Halk-ı alem ruz-ı mahşerde kamu muhtac ana”
(Hak tealanın peygamberi hem de şefaat ocağıdır,kaynağıdır.Mahşer gününde herkes ona muhtaçtır.)
Muhteşem Süleyman’a layık bir nesil olabilmek duasıyla…