MAVERADAN MACERAYA – Hafızlar İslam Toplumunun Mayasıdır

Dilimiz Türkçe kimliğimiz, dinimiz İslam kişiliğimizdir. Tarih bir milletin canlı hafızasıdır. Devletler arşiviyle, aileler sırlarıyla yaşar. Hafıza, bellek ve bilgi deposudur. Arapçada ezber yapmaya hıfz, ezber yapan kişiye hafız, ezberi korumaya muhafaza, koruyucu alete mahfaza, koruyucu meleğe Hafaza, koruyucu askere muhafız denir. Hıfz kelimesi Kur’an-ı Kerim’de değişik kalıplarda kırk ayette zikredilir. Bunlardan levh-i mahfuz; ilahi ilmin merkezi, mukarreb melekler tarafından korunan Kur’an’ın yazılı olduğu metinin aslıdır. Hafız, Kur’an-ı Kerim’in tamamını ezberleyen kişidir. Hafız yetiştiren kıraat hocalarına Şeyh’ül Kurra denir. Rabbimizin güzel isimlerinden olan, kevni bir sıfatı olarak da bilinen El-Hafiz celle celaluhu koruyup gözeten, bildiğini unutmayan ve dengede tutan anlamındadır.
Toplum, aynı vatan üzerinde birlikte yaşayan ve temel çıkarlarını korumak amacıyla iş birliği yapan insanların ortak adıdır. Her toplumun bir rehberi ve önderi vardır. Hafızlar müslüman bir toplumun mayasıdır. Hafızlar yürüyen canlı Kur’an’dır. Onlar yürüyünce millet yürür, onlar koşunca ümmet koşar. Onların sayısı arttıkça rahmet ve bereket dolar ve taşar. Allah kendi lâfzî kelamına emek ve çaba sarf eden hafızların hürmetine o topluma nazar eder. Cenab-ı Hakk’ın kendilerine nazar edip büyük değer verdiği hafızlar toplumun aynasıdır.
Kur’an-ı Mübin’in ilk hafızı olan Peygamber Efendimiz hafızları Abese suresinde zikredilen sefera ve kiram-ı berara ifadeleri ile seçkin ve tertemiz elçilere benzetmiş, cennette hafızlarla birlikte olacağını müjdelemiştir. Zehebi’ye göre Hz. Osman, Hz. Ali, Ubey bin Ka’b, Abdullah bin Mes’ud, Zeyd bin Sabit, Ebu Musa el Eş’ari ve Ebud Derda gibi isimler hafız ve kurra sahabelerden idi. Ehl-i Kur’an, Ehlullah ve Allah’ın has kullarıdır. Hafızlar hafızalarına Kur’an’ın tamamını yükleyip taşıdıkları için onlara hamele-i Kur’an denilmiştir. İnsanların en hayırlısı olan Huffaz ve Kurra, Allah katında dereceleri yüksek şahsiyetlerdir. Hafız olan sahabeler Mekke, Medine, Kufe, Basra, Şam ve Mısır gibi merkezlerdeki Dar’ul Kurra denilen mekânlarda dersler vererek kıraatlerini gelecek nesillere aktarmışlardır.
Abbasi Halifesi Harun Reşid’in hanımı Zübeyde’nin 300 kadar hafız cariyesinin arı kovanı gibi saraydan sesler verdiği anlatılır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde İstanbul’da üç bini kadın olmak üzere dokuz bin esnafın hafız olduğunu yazar. Merasimlerde at üzerinde Fetih Suresini okuyarak Alay Köşkü dibinden resmi geçit yaptıklarını tarihe not düşer. Onların bu güzel ses akisleri günümüzde hafızlık yapan kızlarımızın Kur’an Kurslarımızdaki nameleriyle makes bulmuştur. Ülkemizde Diyanet İleri Başkanlığı tarafından yapılan hafızlık tespit sınavlarını geçerek 150 bin üzerinde hafızlık belgesi alan hafız olduğu bilinmektedir. Bunlardan çoğu farklı unvan ve görevlerde halen aktif olarak hizmet etmektedir. Rabbim hepsinden razı olsun.
Akıl ve nakil teklif-i ilahiden sorumlu olmanın iki temel şartıdır. Akıl nakil ile beslenmelidir. Nakil, Kur’an ve sünnete dayanan dini delillerdir. Ehl-i sünnet çizgisi esasen Kur’an ve sünnete yani ayet ve hadislere dayanır. Kur’an okumanın iki rüknünden biri onun lâfzî kelamı, diğeri ise deruni manasıdır. Kur’an okumaktan maksat onu anlamak ve yaşamak, anlatmak ve yaşatmaktır. Kur’an okuyan, okutan ve ezberleyen mü’minlerin tertil, tecvid, kıraat ve tilavet kaidelerine uymaları gerektiği gibi, ezberini unutmamak, ayetlerin anlam ve hikmetlerini kavramak, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmek ve Kur’an ahlakına uymayan davranışları terk hususunda gereğini yapmaları gerekir.
Farsça bir ism olan maya, kimyada bazı besinlerin yapımında içerdikleri enzimleri sayesinde başka bir damak tadı oluşturan katalizör maddedir. Yoğurt ve ekmek mayası bunlardan en çok bilinenidir.
Maya hamura ayrı bir tat vererek ekmek olur, süte ayrı lezzet vererek yoğurt olur. Ham şırayı ne kadar kaynatırsanız kaynatın pekmeze dönüşmesi için şıranın içine pekmez toprağı atılması gerekir. Toprak da pekmezin mayasıdır. Maya mecazda yaratılış ve öz nitelik anlamındadır. Halk dilinde maya denilince damızlık dişi hayvan ve dişi deve de akla gelir. Ayrıca maya, uzun havalarda çalınıp söylenen bir halk türküsüdür. Eskiden hafızlık yapacak öğrencilere ses ve sedalarını, özel yeteneklerini ölçmek için Gesi bağları vb. halk müziğinin seçkin türkülerinin okutulması ilginç uygulamalardandır. Hafız ve Kurra tarafından Davudi bir eda ile çeşitli makamlarda okunan ezan ve Kur’an tilaveti, birçok mühtedinin Müslüman olmasına vesile olmuştur. Zira; ezan ve Kur’an sesi ile mazlumun iniltisinin atmosfer tabakasını delip geçerek Yüce Divan’a ulaşacağı haber verilmiştir.
Hafızlar yaşadığı toprakların bereketidir. Onların gözlerinin nuru gönül dünyamızı aydınlatan Kur’an’ın nurudur, Kerim Kur’an’ın sıfatı, kerem de onların vasfıdır. Kur’an mü’minlere şifa ve rahmet kaynağı, hafızlar da sevenlerine merhamet ve şefaat membaıdır. Nazargah-ı ilahiye mazhar olan onların varlığı kıyametin teminatıdır. Keşifler ve fetihler evvel Allah onlar ile gerçekleşir. Tilavet ve kıraatleri ile verdikleri mesajlar evrenseldir. Onları yetiştiren ebeveyn ve üstatları sevgi, saygı ve hürmete layık kişilerdir. Onlar; alınları, gözleri ve elleri öpülesi muhterem insanlardır.
Rabbim bizi dünyada ve ahirette mü’min, sadık, salih, hafız ve kurra kullarına eş ve arkadaş eylesin. Allah’ım! Dünyada bize hafız kullarının dudaklarından lafzi kelamını dinlemeyi nasip eylediğin gibi cennette de nefsi kelamını dinlemeyi nasip eyle. Nasip eyle ki; kimya ve mayamız bozulmasın.
Kur’an-ı Kerim’i fem-i muhsinden alıp nesillerden nesillere aktarıp emeği geçen bütün üstadlarımızı, resmi ve özel kurum ve kuruluşlarımızın önündeki vefat eden hocalarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Yaşayan hafızlarımıza Cenab-ı Hak’tan uzun ve hayırlı ömürler diliyoruz. Halen hıfzetmek için çaba sarf eden öğrencilerimize başarılar diliyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığını ve Evrensel Hafızlar Derneğini tebrik ediyoruz.
Ey Huffaz ve Kurra Ordusu! İyi ki varsınız. Hay Allah sizden razı olsun.