LA HAVLE- Vicdanlar Çürüyünce

Vicdan; hakikati gösteren aynadır. Hakikati görmede sıkıntı yaşayan insan, vicdan aynasını ya kirletmiş ya da kırmıştır.
Vicdan; içimizde daima “Biri bizi gözetliyor, dikkat et!” ihtarını yapan histir.
Ahmed er Rufâî (kuddise sirruhu) Hazretleri der ki:
“Vicdan; Allah tarafından kullarına ihsan buyrulmuş bir duygu ve kâlb terâzisidir.”
-Vicdan çürüyünce, çürümeyen ne kalır ki?
-Vicdan çürüyünce mülkün esası olan ADALET felç olur.
-Vicdanlar çürüyünce bütün ölçü ve tartı âletleri bozulur. Metre ölçmez, terazi tartmaz olur.
-Vicdanlar çürüyünce insanlar kanundan korkmaz, halktan utanmaz hâle gelirler.
-Vicdanlar çürüyünce kokacak ete atacak tuz bulamazsınız!
-Vicdanlar çürüyünce dünyanın neresinde olursa olsun, zâlimlerin kırbaçları hep mazlumların, mağdurların, öksüz ve yetimlerin kan ve gözyaşlarını akıtır.
-Vicdanlar çürüyünce çağdaş zâlimlerin cüreti artar, onların zulümlerini görmesi gereken gözler kör, duyması gereken kulaklar sağır olur.
-Vicdanlar çürüyünce öz vatanlarından sürgüne gönderilen kimsesiz mültecilere mezar olan o masmavi denizlerin, utancından dolayı yüzleri kızarır.
-Dişler çürüdüğünde ağrısını insan, vicdanlar çürüdüğünde ise bütün insanlık çeker.
-Bıçak yarası kapanır, kurşun yarası kapanır. Kapanmayan tek yara ise, vicdan yarasıdır.
“Kötü bir işin en kuvvetli şâhidi, vicdanınızdır” diyor, Hz. Ömer (radiyallahu anh) Efendimiz.