Kendilerine İstihbarat, Bize Haber

Seçim dönemleri anket şirketleri hep ilgimi çekmiştir. Sonucu tutturanlar, yanılanlar, aşırı yanılanlar derken ayrıntıda çok daha ilginç özelliklere de sahipler. En ilgimi çeken ayrıntı ise gizli anket kavramı. Aynı şirket kamuoyuna açık anket yayınlarken gizli olarak aynı konuda farklı bir anketi de olabiliyor.
Gizli anketler genelde müşteriye özel oluyor. Sonuçta binlerce kişiyle yapılan profesyonel bir anket için sadece personel maaşını bile hesaplasak yüklü bir maliyet ortaya çıkar. Bu maliyetin üzerine kârını da koyarak müşteriye sunulması da oldukça doğal. Bir siyasi partinin anketlere bütçe ayırıp önünü görme çabası da gayet anlaşılır. Peki, kamuoyuna açıklanan anketlerin bedelini kim ödüyor? İşte ilginç olan da bu kısım. Kendi için gizli anket yaptıran partiler bir yandan da kamuoyuna yönelik anketlere de finansman sağlıyorlar. İşin daha ilginç olan kısmı ise aynı konuda 2 farklı ankete ayrı ayrı ücret ödemeleri.
Bu anketlerden birincisi istihbarat niteliği taşırken diğeri haber niteliği taşıyor. Birincisi ile kendi yolunu çizmeye çalışırken ikincisi ile seçmene yol çiziliyor. Bu sebeple 2 farklı sonuca aynı yerden ücret ödenmesi mantıklı oluyor.
Anket konusunda olan bu durum aynı şekilde kamuoyuna iletilen ciddi her haberde karşımıza çıkıyor. Birçok habere ulaşmak adeta bir istihbarat faaliyeti gibi zorlu ve riskli bir yol. Bütün bu emeklerin halka bedavaya sunulduğunu düşünmek fazla safça olacaktır. O kadar emeği veren kişi öncelikle bizzat haberle ilgili kişilerden karşılığını bekler. Sonraki süreçte halka aktarılacaksa bu kısımda amaç bilgiyi aktarmaktan çıkar. Sonuçta halk bilgiye bedelini ödeyerek ulaşmıyor.
Özellikle son İsrail vahşetinde medyanın aldığı konum dikkatimizi çekiyor. Sosyal medya demeyeceğim çünkü birçoğu aynı diğer medya kuruluşları gibi açıktan manipülasyon yaptılar. Diğerlerinden farklı olarak özellikle Telegram (Rus olması sebebiyle) ve Twetter(X) bize birçok bilginin ulaşmasını sağladı. Bu şeklide medyanın aslında bize haber getirmediği aksine gerçek haberden uzaklaştırdığını net bir şekilde görmüş olduk. Burada en dikkat çeken kısım ise ücretsiz platformların özellikle bu manipülasyonları daha çok yapması. Diğer taraftan sürekli kullanıcılardan ücret almaya yönelik hareket eden Elon Musk daha serbest bir ortam sağlıyor.
Medya kurumlarını eleştirmek işin kolayına kaçmak olur. Bizim üzerinde durmamız gereken kısım ciddi bilgilere bedelini ödemeden ulaşmaya çalışmamamız olmalıdır. Parayla bilgiye ulaşmak bir yöntem olarak kullanılabilse de bilginin sahibine karşı her zaman güvensizlik de taşır. Ayrıca başkasının gözü ile haber edinmek onun dünyaya bakışını da bize aktarır.
İdeal olan ise kendi içimizde olup ahlakından, güvenilirliğinden ve yeteneklerinden emin olduğumuz kişilerle bir haber ağı kurmamız olacaktır. Maddi olarak daha maliyetli bile olsa izlenmesi gereken yol bu olmalıdır.
Doğru hareket için doğru habere ihtiyacımız var. Hızlı ve doğru hareket içinse doğru haber kaynağına ihtiyacımız var.