Kardeş Olun!

Kardeşlik, Rabbimizin kullarına bağışladığı büyük nimetlerdendir. İster ana baba bir kardeşlik olsun, isterse iman kardeşliği olsun. Elbette ki iman kardeşliği her çeşit kardeşliğin üstündedir. Ana baba bir kardeşler, imanda da kardeşse ne güzel. Kardeşlik nimet olarak görülüp bilinmezse külfete dönüşür. En ufak meşakkatine bile katlanılamaz. Kardeşliği bu duruma düşürecek şeylerden sakınmalıdır.
Kardeşlerin samimi kardeş olabilmeleri için, Kur’an ve sünnetten beslenmeleri şarttır. Kur’an’dan ve sünnetten beslenmeyenlerin kardeşliği eğreti olur. Eğreti kardeşliklere de kardeşlik denemez, en ufak çıkar ve menfaat söz konusu olduğunda biter. İman kardeşliğinin zirve örnekleri ashabı kiramdır. Onlar hayatlarının her safhasında, ilahi ve nebevi ölçülerden sapmamışlardır.
Kardeş yapan Rabbimizdir. “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de O kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz.” (Âl-i İmran, 103)
Mü’min samimi olarak Kur’an’a sımsıkı sarılmışsa, zaten kardeşlikler de sımsıkı olur ve zarar görmez. Zarar gören kardeşliklerde ya her ikisinde ya da birinde sıkıntı var demektir. Allah’ın birleştirdiği kalpleri kimsenin ayırmaya hakkı yoktur.
Kardeşlik ilişkileri ile ilgili en çarpıcı örnekleri, ders ve ibretleri, Yusuf aleyhisselam’ın kıssasında görmekteyiz. “And olsun Yusuf ve kardeşlerinden soranlar için ibretler vardır.” (Yusuf, 7)
Kardeşlerini kıskanma. “Yavrucuğum! Rüyanı kardeşlerine anlatma. Yoksa sana tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insanın apaçık düşmanıdır.” (Yusuf, 5) Kardeşler arasında kıskançlıklar Adem aleyhisselam’ın çocuklarından beri olagelmiştir. Kıskanmamalı, kıskançlığa sebep olacak şeylerden sakınmalı. Çünkü şeytan insanın zaaflarını çok iyi kullanır. Peygamber çocuklarını bile birbirine düşürmüştür.
Kendini kardeşlerinden üstün görme. “Kardeşleri dediler ki: Biz güçlü bir topluluk olduğumuz halde Yusuf ve kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir. Doğrusu babamız açık bir yanılgı içindedir.” (Yusuf, 8) Kıskançlık o kadar kötüdür ki peygamber olan babayı bile yanlış yapmakla itham ettirir.
Kardeşlerini affet. “Yusuf dedi ki: Siz cahil kimseler iken Yusuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” (Yusuf, 89) Yusuf aleyhisselam kardeşlerinin tüm kötülüklerini affetmiş ve onlara ikramlarda bulunmuştur. Onları kınamamış, utandırmamıştır.
Kardeşlerine hüsnü zan da bulun. “Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de ‘Bu, apaçık bir iftiradır’ deselerdi ya!” (Nur, 12) Fasıkların haberleri ile kardeşler hemen itham edilmemeli, araştırılmalıdır.
Kardeşlerini destekle. “Allah; seni kardeşinle destekleyeceğiz ve size bir iktidar vereceğiz de ayetlerimiz sayesinde size (kötü bir amaçla) ulaşamayacaklar. Siz ve size uyanlar galip geleceklerdir dedi.” (Kasas, 35) Mü’min kardeşler, hayatın her safhasında kardeşlerinin en samimi ve en candan destekçileridir.
Kardeşlerinin gıybetini yapma. “Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?” (Hucurat, 12) Gıybet içten içe kardeşliği yiyip bitirir. Kardeşler şiddetle bu kötülükten sakınmalıdır.
Kardeşlerinin arasını düzelt. “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” (Hucurat, 10)
Kardeşlerinin sözünü dinler. “Musa; ey Rabbim, ben ancak kendime ve kardeşime söz geçirebilirim. Artık bizimle o yoldan çıkmışların arasını ayır dedi.” (Maide, 25) Kardeşlerin birbirine sözü geçmez hale gelmişse, yola da gelmiyorsa, yoldan çıkmışların ayrılmaları daha hayırlıdır. Çünkü onlar Allah davasına zarar vermeye başlar.
İmanı, kardeşine tercih eder. “Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Tevbe, 23) Hele hele kardeşlerden birinin imanı zarar görmüş ve bunda da ısrar ediyorsa ne kadar muhabbetleri, ne kadar hatıraları, ne kadar birliktelikleri olursa olsun, artık samimi mü’min onunla olan kardeşliği bitirir, imanı tercih eder.
Kardeşlerine dua et. “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok merhametlisin.” (Haşr, 10)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz kardeşlik hukukunu şu mübarek sözleriyle ne kadar veciz özetlemiştir;
“Sakın zanna yer vermeyin. Zira zan, sözlerin en yalanıdır. Tecessüs etmeyin, haber koklamayın, rekabet etmeyin, hasetleşmeyin, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, ey Allah’ın kulları, Allah’ın emrettiği şekilde kardeş olun.
Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkir etmez. Kişiye şer olarak Müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir. Her Müslümanın malı, kanı ve ırzı diğer Müslümana haramdır. Allah sizin suretlerinize ve kalıplarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Takva şuradadır -eliyle göğsünü işaret etti-.
Sakın ha! Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. Ey Allah’ın kulları kardeş olun. Bir Müslümanın kardeşine üç günden fazla küsmesi helal olmaz.” (Buhari-Müslim-Ebu Davud-Tirmizi)