KAPAK – Vazgeçilmezlerimiz “Ekmek, Su, İNTERNET”

İdeal uykunun 8 saat kabul edildiğini duymayanımız yoktur.
2021 yılında yayınlanan istatistiklere göre 84 milyona ulaşan nüfusumuzun yaklaşık % 70’i sosyal medya kullanmakta. Daha vahim bir durum ise günlük ortalama 7 saat 57 dakikayı internette geçiriyor olmamız. Araştırmalara göre Türkiye’deki kullanıcıların %93’ü internette video izliyor, %72’si müzik dinliyor, %45’i vlog izliyor, %43’ü radyo ve %30’u podcast dinliyor.
Hal böyleyken hala interneti tartışacak, olmalı mı, kullanılmalı mı, konularına girecek değiliz. Artık televizyon meselesinde olduğu gibi bu dünyayı da kabul edelim. Kabul edelim etmesine de televizyonlar gibi başıboş bırakmayalım. Birileri bize ne vermek isterse onu alalım demeyelim. Geç kaldığımızı düşünmekle birlikte bir an önce muhatap kitlelerimize yönelik içerik ama kaliteli içerik üretmeye başlayalım.
Pandemi süreciyle birlikte artık sanırım online eğitim ve dijital dünya bir daha çıkmayacak şekilde hayatımıza girdi. Amerikalı bir profesör bir daha eğitimin eski düzene çok zor döneceğini, hatta dönmeyeceğini belirterek artık online eğitimi kaliteli hale nasıl getiririz bunu tartışalım diyordu.
Evet, biz çocuklarımıza, gençlerimize, büyüklerimize yönelik eğitim programlarımızı yeniden ve hızlıca gözden geçirmeliyiz, eğitimcilerimiz buna kafa yormalı. Toplum mühendislerimiz artık biten yüz yüze sohbetlerimiz, diz dize, göz göze eğitimlerimizin yerine online etkileşimleri nasıl verimli hale getireceğiz, geri dönütleri nasıl alacağız sanki bunu düşünmeliler.
Hadi gelin en kısa sürede bu işe yatkın, meraklı birkaç gencimizi animasyon eğitimine yollayalım. Çocuklarımız için animasyon filmler üretmeye başlayalım. Hem kendi çevremize hem de olur ya tüm izleyicilere dinimizi, bu dinin dünya ve ahiret için en güzel nizam olduğunu, Peygamber Efendimizin (sav) o eşsiz hayatını, bu dinin kadınlara yeryüzünde en çok değer veren sistem olduğunu, Müslümanların adaleti, iyiliği yeryüzünde tesis edebilecek tek topluluk olduğunu anlatalım, gösterelim.
Yalan yanlış içeriklerle bizim çocuklarımızın bile kafasını karıştırabilen, bizi kötüleyip, kendilerinin batıl davasını hak ve güzelmiş gibi gösteren bir taife ile karşı karşıyayken gelin hadi biz de düşmanın silahı ile silahlanalım, değerlerimizden taviz vermeden bu dünyada da yer alalım.
Hz. Aişe (r.a.)’den nakledildiğine göre Allah Resulü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve Celil olan Allah, birinizin, yaptığı işi en iyi şekilde yapmasından memnun kalır.” (Taberânî, el-Mu’cemül-Evsat, 1/275) Efendimizin (sav) buyurduğu gibi her işimizde elimizden gelenin en iyisi için çaba sarf edelim.
Âcizane birkaç teklifimiz olsa:
1) Çocuklarımız için dinimizi, Peygamber Efendimizi (sav), sahabe efendilerimizi anlatan kısa ve onların dünyasına hitap edecek şekilde videolar, animasyon yayınlar.
2) Çocuklarımıza yönelik değerlerimizi vurgulayacak boyama videoları.
3) Gençlere yönelik onların kafalarında ki sorulara cevap olabilecek tarzda kısa videolar.
4) Uygun içeriği olan oyun videoları. Gençler zaten oyun oynuyor, biz hiç olmazsa bunun bir adabının olması gerektiğini gösterebiliriz.
5) Evlenmeyi düşünen ve yeni evli olan gençlere yönelik eğitici soru-cevap videoları.
Yıllar önceydi, bir kardeşim evlilik görüşmesi yapacaktı. Neler konuşmalıyım, neler sormalıyım diye sıkıntıdayken ağzından şu cümle dökülmüştü: Bu kadar namaz anlatan kitabımız varken niye evlilik görüşmesi, aile kurulması, doğru kişinin seçimiyle ilgili bu kadar az içeriğimiz var.
Düşündükçe daha birçok içerik teklifi çıkacaktır.
Gayret bizden, takdir ve tevfik Allah’tandır.
Z kuşağı diye sürekli sitem ettiğimiz gençleri tanımaya, onlara ulaşmaya çalışalım.
Yakında bu dünyanın onlara kalacağını unutmayalım.