KAPAK – Tarafsız Değiliz Dengedeyiz!

KAPAK – Tarafsız Değiliz Dengedeyiz!

“Böylece, sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit (ve örnek) olsun diye sizi vasat (orta) bir ümmet yaptık…” (Bakara,143)

Yüce Rabbimiz insanlığa yol gösterici, hayata bir rehber olan Kur’an-ı Kerim’inde Peygamber (sav)’in ümmetini Vasat (orta) olarak niteliyor ve Allah’ın rızasını kazanma gayesinde olan bizlere adeta bir basamak belirliyor.

Peki ya vasat, başka bir ifadeyle itidal nedir?

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; itidal ‘tarafsız olmak’ değildir, hak ile batıl yolun ortası da değildir. Başka bir deyişle “İtidal, hak ile batılı toplayıp ikiye bölmekle elde edilemez!”

İtidal, dinin ölçülerine riayette ifrat ile tefrit arasındaki yoldur. Bir tarafta dinin emirleri, diğer tarafta dinin dışına savrulma söz konusuysa, itidal, doğrudan doğruya hakkın yanında yer almaktır.

Kaynaklarda vasat ümmet; “orta, dengeli, adaletli, hayırlı” anlamlarına gelir. Vasat, kenar anlamına gelen tarafın zıddıdır. İki aşırı uç olan ifrât ve tefrît de aynı şekilde vasatın karşıtıdır.

İfrât ve tefrît’e ise bir hocamızın sohbetinde dinlediğim şu örneklendirmeyle değinmek isterim;

“Yahudiler dünyaya bağlandılar peygamberlerini, din adamlarını katlettiler ve dini kıstılar. Hıristiyanlar ise sadece ahiret varmış gibi davranıp din adamlarını ilahlaştırdılar ve dini kendilerince yorumlayarak ilahı çoğalttılar.”

Bu örnekten anlıyoruz ki Hıristiyanlar dinde aşırılığa kaçarak ifrat üzere; Yahudiler ise dini kısarak tefrit üzere bulunmuşlardır. Biz Müslümanları, Yahudi ve Hıristiyanlardan ayıran temel özelliklerden birisidir, vasat oluşumuz.

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde (Bkz. Kamer,49) her şeyi bir ölçü ile yarattığını ifade ederken bizlere de gözlerimizi çevirip etrafa bakmamızı, tefekkür etmemizi söyler.

Tefekkür ki, bir anlamlandırma çabasıdır. Yaratılanı anlamlandırdıkça, anlayacağız ölçü ve dengenin mahiyetini. Ardından üzerimize düşeni yapmak için kulak kabartacağız Yaratana ve Habibim dediği Peygamber efendimize.

Misal; günlük hayattaki harcamalarımızda Allah Teâlâ bizlere şu ölçüyü bildirmiştir:

“Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.” (Furkan, 67)

Peygamber efendimiz (sav) ise sevgi noktasında bizlere orta yolu şu şekilde tavsiye etmişlerdir.

“Sevdiğin kimseyi ölçülü sev; olur ki bir gün o, senin buğz ettiğin / sevmediğin kimse oluverir. Buna mukabil, buğz ettiğin kimseye de ölçülü buğz et; olur ki bir gün o, senin sevdiğin kimse oluverir.” (Tirmizi, Birr, 59)

Yürüyüşümüzden ses tonumuza kadar ölçüler Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir.

“Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinden de (yüksek perdeleri) eksilt. Çünkü seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir.” (Lokman,19)

Son olarak Peygamber aleyhisselam’ın ibadette dahi ölçülü olunması gerektiğini ifade eden hadis-i şerifini sizlerle paylaşmak isterim.

Enes ibni Mâlik radıyallahu anh şöyle dedi:

Peygamber Efendimizin nâfile ibadetlerini öğrenmek üzere, sahâbeden üç kişilik bir grup, Peygamber hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine Efendimizin ibadetleri bildirilince, onlar bunu azımsadılar ve “Allah’ın Resûlü nerede biz neredeyiz? O’nun geçmişteki ve gelecekteki günahları bağışlanmıştır” dediler.

İçlerinden biri: “Ben ömrümün sonuna kadar, bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım” dedi.

Bir diğeri: “Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz gün geçirmeyeceğim” dedi.

Üçüncü sahâbî de: “Ben de sağ olduğum sürece kadınlardan uzak kalacak, asla evlenmeyeceğim” diye söz verdi.

Bir müddet sonra Peygamberimiz onların yanına geldi ve kendilerine şunları söyledi:

“Şöyle şöyle diyen sizler misiniz? Sizi uyarıyorum! Allah’a yemin ederim ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve O’na en saygılı olanınızım. Fakat ben bazen oruç tutuyor, bazen tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor hem de uyuyorum. Kadınlarla da evleniyorum. Benim sünnetimden yüz çeviren kimse benden değildir.” (Buhari, Nikâh, 1)

Ayet ve hadis-i şerifler gösteriyor ki ölçü ve denge hali Müslüman’ın hayatını kuşatmalıdır. Lakin unutulmamalıdır ki; denge hali, hak ve batıl mücadelesinde orta yolu bulmak değil, Hak’tan yana olmayı gerektirir.

Selam ve Dua ile…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.