KAPAK- Ramazan Deyince

KAPAK- Ramazan Deyince

“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır…” (Bakara, 185)

Esselamu Aleyküm değerli kardeşlerim. 11 ayın sultanı Ramazan deyince zihnimizde canlanan pek çok incelik, latiflik ve daha nice güzellikler vardır. Bunları; Oruç, İftar, Sahur, Mukabele, Teravih, Fıtır Sadakası, İtikâf, Teheccüd, iyilik, yardımlaşma, hoşgörü vs. gibi çok değerli ibadetler olarak sıralayabiliriz. Şimdi bu değerli kavramlardan bazılarını açıklamak istiyorum.

Birinci olarak ORUÇ kavramını ele alalım. Kelime anlamı “bir şeylerden uzak durmak, kendini tutmak” anlamına geliyor. Belirli zamanlarda yeme içme ve cinsel ilişkiden kaçınma olarak da biliriz biz orucu. Oruç bizden önceki ümmetlerde de var olan (Bakara, 183), günümüzde de birçok dinde farklı ritüellerle gerçekleşen orijinal bir ibadettir.

Ramazan ayı denince akla ilk gelen bu ibadet Rabbimizin katında da pek değerlidir. Çünkü mükâfatı Allah tarafından sürpriz bir şekilde gizli tutulan, riyası neredeyse olmayan bir ibadettir.

Oruçlunun sevineceği iki yerden birisi olan İFTAR kavramı nedir, ona bakalım şimdi. İftar, oruçlu kimsenin vakti gelince usulüne uygun olarak orucunu açmasıdır. Bir düşünelim… Sabırla, kimseyi incitmeden akşam ezanına yarım saat kala pidemizi almışız, evimize gelmişiz. Ekranlarda iftar programını açmışız lakin gözümüz sağ alt köşedeki illerin ezan saati listesinde… Belki bir lokma ekmek belki kral sofrası önümüzde… Tüm bu imkânlara rağmen yemeyip içmeyip işte beklediğimiz o saatin, ezanın vaktidir iftar.

Peki iftarımızı yaptık. Akşam namazımızı kıldık. Sonra mis gibi çayımızı da içtik. Peki bitti mi? Tabiki hayır. Peygamber Efendimiz aleyhisselam’ın bir Ramazan gecesi kıldığı, sonraki gecelerde de kendisiyle beraber cemaatin de artmasıyla evinde kalıp “Sizin beni beklediğinizi biliyorum ve herhangi bir engelim de yoktu ama bu namazın size farz olmasından korktuğum için ve sizin de onu kılamayacağınızdan korktuğum için yanınıza gelmedim” (Buhari, Teheccüd 5) buyurduğu TERAVİH (rahatlama, dinlendirme) namazına hazırlığımız başlıyor. 8 rekattan 20 rekata kadar cemaatle veya tek başımıza kılabileceğimiz sünnet namazımız. Hem fiziksel rahatlamamıza hem de ruhsal doyumumuza vesile olan güzide bir namaz.

Teravih namazımızı kıldıktan ve ailemizle, eşimizle, arkadaşlarımızla vakit geçirdikten sonra artık uyumamız gerekiyor. Çünkü sırada TEHECCÜD, SAHUR ve İMSAK var. Nedir acaba bu kavramlar?

Teheccüd namazı için sabah namazı vaktinden yani imsaktan önce uykumuzdan uyanmamız gerekiyor. Çünkü Hadis-i Şerifte “Her kim geceleyin uyanır, ailesini de uyandırır ve iki rekât namaz kılarsa, Allah’ı çok zikreden erkekler ile kadınlardan yazılır.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 18) buyruluyor. 2 rekattan 8 rekata kadar kılınabilen, Peygamber Efendimiz aleyhisselam’a farz, bize sünnet bir namazımız.

Teheccüd namazımızı da kıldıktan sonra artık SAHUR vakti geldi. Sahur, oruç tutmaya hazırlık olmak üzere fecrin doğmasından önce yenen yemeği ifade eder. “Sahura kalkın, zira sahurda bereket vardır” gibi sözleriyle sahur yemeğini teşvik eden Hz. Peygamber aleyhisselam’ın (Buhârî, Savm, 20) sahura önem verdiği görülür. Bazı Hadis-i Şeriflerde de sahurun tamamen terk edilmeyip bir yudum su ile bile olsa yerine getirilmesi tavsiye edilmiş, “Sahura kalkanların Allah’ın rahmetine ve meleklerin duasına mazhar olacağı” belirtilmiştir (Müsned, III, 12). O yüzden değerli kardeşlerim, varsın uykumuz bölünsün, bir yudum suyla dahi olsa sahurumuzu yapmayı ihmal etmeyelim.

İMSAK ise Ramazan ayında oruç tutacak Müslümanların sahur sonrasında sabah ezanı ile birlikte başlayan yeme ve içmeyi bırakma zamanıdır. Kelime manası; kendini tutmak, bir şeyden el çekmektir.

Burada önemli bir mevzu var değerli kardeşler. Sabah ezanı Ramazan ayı haricinde güneşin doğmasından yaklaşık 50 dakika önce okunur. Ramazan ayında ise tam imsak vaktinde yani güneşin doğmasından bir buçuk saat erken bir vakitte okunur. O halde Ramazan harici günlerde oruç tutuyorsak yeme içmeyi imsak vakti ile kesmeliyiz.

İkinci olarak, nasıl akşam ezanı başlar başlamaz iftar ediyorsak yemeyi ve içmeyi Ramazanda imsak vaktinde ezan okunur okunmaz kesmeliyiz. Ezan bitene kadar diye bir mühlet yok, ona göre!

Ayrıca genellikle Ramazan ayı girince bazı fitne odakları orucun başlama gününe ve imsak vaktine dair farklı söylemler dile getirebilirler. Diyanet İşleri Başkanlığımıza güvenelim ve fitnelere alet olmayalım.

Diğer kavramımız ise MUKABELE. Mukabele üç aylarda ve bilhassa Ramazan ayında camilerde ve evlerde daha çok sabah, öğle, ikindi namazları öncesinde hâfızlar tarafından okunan Kur’an’ı takip etmek suretiyle hatim indirme geleneğine verilen isimdir. Bu gelenek, Cebrâil aleyhisselam’ın Ramazan aylarında her gece Hz. Peygamber aleyhisselam’a gelerek o ana kadar inen âyet ve sûreleri karşılıklı okuyup kontrol etmelerine dayanır. Her gün bir cüz takip edilir ve Ramazan sonuna bir hatim yapılmış olunur.

FITIR SADAKASI Ramazan ayına ulaşan kişilerin, Allah’a şükretmek amacıyla bir kişinin sabah akşam doyacağı miktarı (2022 yılı için 40TL) en geç bayram sabahına kadar vermeleridir. 5 kişilik bir aile isek 200 lira fakire, fukaraya vermemiz lazım. Fıtır Sadakası olarak verilen miktar insan bedeninin zekâtı kabul edilmiştir. Bu nedenle fıtır sadakasına “can sadakası” veya “beden sadakası” da denilmektedir.

İTİKÂF ise bir Müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet ve Allah’a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması demektir. İtikâfa giren kimse, camide yer, içer, uyur ve ihtiyacı olan şeyleri mümkün olduğu takdirde camide tedarik eder. Tuvalete gitmek, abdest almak ve gerekli olduğunda gusletmek gibi tabiî ihtiyaçları için ise camiden dışarı çıkabilir. Peygamber Efendimiz aleyhisselam Ramazan ayında bilhassa son on gününde itikâfa girmiştir.

İşte bütün bu ibadetler bir de Kur’an’ımızın indiği bin aydan hayırlı KADİR GECESİ’ne denk geldi mi sevapların büyüklüğü ve çokluğu hesap edilemez bir hal alır. Adeta köşeyi döneriz öbür âlemde.

İyilik, yardımlaşma, sabır, halden anlama, kızmama vs. şeklinde uzatacağımız kavramları zaten çoğumuz en iyi şekilde biliyoruz. Ama bilmek yetmez değerli kardeşler. Bu bilgileri uygulamak esastır. Sadece aç durmakla oruç ibadetinin makbul olacağını zannetmeyelim. Açlık bedenimizi disipline ederken acaba nefsimiz ne alemde, ona da bakalım.

Hayır hasenatı bol olan, eşimize çocuklarımıza iyi davranan, alışverişlerde ve trafikte sabırlı olan kişilerden eylesin Rabbim bizleri. Kimseden incinmeden, kimseyi incitmeden bir Ramazan geçirmek dileğiyle, Allah’a emanet olunuz.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.