KAPAK- Malayaniden Salih Amellere Hicret

KAPAK- Malayaniden Salih Amellere Hicret
  1.  “İnsanlar arasında öyleleri vardır ki bilgisizlik yüzünden başkalarını Allah yolundan saptırmak ve o âyetleri alay konusu etmek için eğlendirici sözler kullanırlar; işte bunları alçaltıcı bir azap bekliyor.” (Lokman Suresi 6. ayet)

Dünyada maddî haz ve mutluluktan başka gayeleri olmayan insanlar; başkalarını da bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak, alıkoymak, boş şeylerle uğraşmak maksadıyla akıl ve bilgi temeline dayanmayan anlamsız, içi boş sözlere (veya bir yoruma göre) çalgılı eğlencelere kendilerini kaptırır, hayatın gayesini bunlardan ibaret görür, bunlara para harcar; bunları konuşup bunları dinlerler. Allah’ın hikmetli, anlam yüklü ve dolayısıyla kurtarıcı âyetleri kendilerine okunduğunda ise büyüklenerek bunlara kulak tıkayıp sırt çevirirler. Böylece inançlı ve inkârcı kesimler arasındaki temel bir mantık ve zihniyet farkı ortaya konmaktadır.

“Eğlendirici söz” diye çevirdiğimiz 6. ayetteki “lehve’l-hadîs” deyimi, klasik tefsirlerin çoğunda mûsiki olarak açıklanmış ve bazı tefsirlerde bu ayete dayanılarak şarkı söylemenin, çalgı çalmanın, dinlemenin, bu işin ticaretini yapmanın haram olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bu deyimin şirk inancı içeren sözler veya daha genel olarak insanlar için herhangi bir fayda getirmeyen boş ve lüzumsuz konuşmalar olduğu yolunda görüşler de zikredilmektedir (bu görüşler için bk. Taberî, XXI, 60-63). İmam Mâlik bir soru üzerine âyetteki “Allah yolundan saptırmak için” ifadesine dayanarak, “Eğer (müzik) insanı Allah’a karşı görevlerinden alıkoyuyorsa haramdır.” demiştir.

  1. “Anlamsız, yararsız söz ve davranışlardan uzak dururlar.” (Müminun Suresi, 3. ayet)

Meâlinde “anlamsız ve yararsız” diye çevirdiğimiz “lağiv” kelimesi sözlükte “boş ve mânasız söz ve davranış” anlamına gelir. Taberî’nin belirttiği gibi (XVII, 3) kelime burada Allah’ın kullarında görmek istemediği her türlü boş ve yanlış (bâtıl) tutum ve davranışları ifade etmektedir. Hasan-ı Basrî’nin bu kelimeyi bütün günahları içeren bir kavram olarak daha geniş bir muhtevada açıkladığı bildirilmektedir (Kurtubî, XII, 112). Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri, Cilt: 4, Sayfa: 10

  1. “Onların fısıldaşmalarının birçoğunda hayır yoktur. Ancak bir sadaka verilmesini yahut bir iyilik yapılmasını ya da insanların arasının düzeltilmesini isteyenler müstesnadır. Kim Allah’ın rızasını elde etmek için bunu yaparsa biz ona ileride büyük bir karşılık vereceğiz. (Nisa Suresi, 114. ayet)

Zaman bizler için en kıymetli hazinedir. Çünkü bizler bize verilen zaman sermayesi ile öyle bir kazançlı ticaret yapacağız ki yaptığımız ticaretin sonunda cenneti kazanabilelim. Bizlere cenneti kazandırmayan bir sermaye, harap edilmiş sermaye demektir. Sermayemizi dolu dolu değerlendirmek için yukarıya aldığımız ayet-i kerimelere titizlikle dikkat etmemiz gerekiyor. Bunlarla birlikte Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin şu Hadis-i Şerifinin de sürekli gündemimizde olması gerekiyor:

Ebu Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Malayaniyi terk etmek, kişinin İslam’ının güzelliğindendir.” (Tirmizi) (Ebu Davud bu hadis-i şerifi İslam’ın medarı olan dört hadisten biri olarak zikretmiş ve ‘Kişinin dini için bu dört hadis kafidir’ demiştir.)

Malayani: Din ve dünya açısından faydası olmayan ve Allah’ın rızasını kazanmak bakımından yararlı bulunmayan bütün sözlerdir. İmam Gazali, konuşulduğu zaman günah olmayan ve zarar vermeyen fakat faydası da bulunmayan bütün konuşmalar malayanidir, der. (Zeki SOYAK, İzahlı Kırk Hadis)

Zamanımızda malayani diyebileceğimiz alanlar o kadar çoğaldı ki Müslümanlar olarak malayaniden fırsat buldukça ibadetlerimizi yapıyoruz desek abartmış olmayız herhalde. Teknoloji çağı ile birlikte hayatımıza giren yenilikler maalesef bizleri faydalı işlerden alıkoyuyor. Cep telefonu başta olmak üzere aslında hayatımızı kolaylaştıran, ahiretimiz için daha çok zaman ayırmamıza fırsat veren o kadar alet, bizler için meşguliyet haline geldi.

Her işimizi oturduğumuz yerden yapma imkanı veren teknoloji, bizlerden zamanımızı da alarak ne kadar boş iş varsa bizleri onlarla meşgul ediyor. Ahirette hesaba çekilirken bir “Allah” zikrine ihtiyacımız olacak. Bir “la ilahe illallah” zikrine ve diğer zikirlere ihtiyacımız olacak.

Elimizdeki imkanlarla cenneti kazanma mücadelesi vermemiz gerekirken acaba başka nelerin mücadelesini veriyoruz? Kendimizi hesaba çekelim. Az bir boş vaktimizde kendimizi nelerle meşgul ediyoruz, zamanımızı nasıl değerlendiriyoruz?

Artık bazı konularda kendimize “yeter” demenin zamanı geldi. Kalan ömrümüzü geçen ömrümüzden daha iyi geçirmek istiyorsak malayaniyi bırakıp salih amelleri çoğaltmamız gerekiyor. Bizler sürekli meşhur kişileri anlatıyoruz. Örnek alınması gereken kişileri anlatıyoruz ama anlattığımız kişiler gibi olmaya çalışmıyoruz.

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, faydasız ilimden Allah Teâlâ’ya sığınıyor. Bizler hangi ilimle iştigal ediyoruz acaba? Allah rızası amacı olmayan ilmin kişi için fayda sağlamayacağını biliyoruz. Dünyalık menfaatler ya da “nasıl da iyi alim” desinler diye ilim öğrenenlerin vay haline.

Bizler her halimizde Rabbimize hamd eden müminleriz. Lokman suresi 6. ayet bizler için çok dikkat etmemiz gereken bir ayet-i kerime. “Lehvel hadis: Eğlendirici söz.” Bu tanım üzerinde iyi düşünelim. Günümüzde Müslümanlar hangi değerlerinden bu lehvel hadis ile uzaklaştırılıyor? Mekke dönemmin müşrikleri ile günümüz cahiliye zihniyeti arasında bir fark var mı? Sahabiler lehvel hadisten kurtulmak ya da o tuzağa düşmemek için neler yapıyorlardı, bizler neler yapıyoruz? Duğduğumuz her eğlendirici sese kulak verip koşup gidiyor muyuz?

Rabbimizin verdiği nimetleri bazı zihniyetler hangi festival adı altında kutluyor? Eğlenceli sözlerle insanları yaratanından nasıl uzaklaştırıyorlar? Şüphesiz ki sorular çoğaltılabilir. Bizlerin amacı bir şeylere dikkat çekmek.

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetine, hadislerine her zamankinden daha çok sarılmamız gerekiyor.

“Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa hayırlı söz söylesin ya da sussun. (Buhari; Müslim) Sadece bu hadis-i şerifle bile amel etsek inanın çok büyük faydalar elde edeceğimiz kesindir.

Dil, hakkı söylemek, Kur’an okumak, hadis, fıkıh ve diğer faydalı ilimleri öğrenip, öğretmek, emr-i bi’l maruf ve nehy-i anil münker yapmak, İslam’ı tebliğ etmek, helal yoldan ticaret yapmak, zaruri ihtiyaçlarını gidermek gibi faydalı ve zaruri konuşmalar yapmak için kullanılmalıdır. Lüzumundan fazla konuşmak malayanidir. (Zeki SOYAK, İzahlı Kırk Hadis)

Gelin, hep beraber malayaniden salih amellere hicret edelim. Ahir ve akıbetimiz hayır olsun.

Ve ahirü da’vanâ enilhamdülillahi rabbil alemin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.