KAPAK- Dünyanın Çarkına Çomak Sokan Adam

Bir iddiası olmalı insanın,
Dünyayı cennetin rengine boyamak gibi
Ve yine bir iddiası olmalı insanın,
Gönüllere dokunmak gibi
En çok da İslam’a ihtiyacı var insanın,
Dünyanın öğütücü çarkına çomak sokmak için
Eğitilen ama eğilmeyen, direnen ama diretmeyen
Bir karaktere sahip olmak için…
Dünyevileşmek, sekülerleşmek ya da suyun karşısındaki çer çöp olmak! İsmine her ne dersek diyelim, bugün Müslümanların içerisinde bulunduğu en büyük ahlaki zafiyet, dünyaya esir olmaktır. Dünyevileşen insan, karakterini oluşturan değerlerden de ister istemez uzaklaşır ve bir değerden taviz, zincirleme olarak devamını da beraberinde getirir. Allah ve Resulünün istediği Müslüman portresine ulaşabilmek için ilk olarak dünya ile olan münasebetimizi rayına oturtmak zorundayız. Dünyevileşmeyi bir hastalık olarak kabul edersek, tedavisi için yazılacak dört ilaç vardır:
1- Allah’ı hakkıyla tanımak ve her şeyden çok sevmek.
2- Peygamber ile tanışmak ve onu da her şeyden çok sevmek.
3- Cennet ve Cehennemi anlamak.
4- Ölümü tefekkür etmek.
Bu dört madde doğru olarak anlaşılmadığı ya da uygulanmadığı takdirde, ortaya eksik bir tedavi çıkıyor. Böylece Müslümanın karakterinde çöküşler başlıyor. Çünkü Allah ve Resulü hakkıyla tanınmadığında ayetler ve hadisler insana fayda vermiyor. Cennet anlaşılmadığında ise insanlar cennetle bile müjdelense bir şey değişmiyor, cehennem ise vazgeçiriciliğini kaybettiği için insanlar “yanıp çıkarız” diyecek kadar küçülüyor. Dünyevileşen insan asıl hedefini unutuyor.
Dünyaya geliş amacı kulluk olan ve halifelik gibi yüce bir görevi sırtlanan insan elbette üstün ahlak sahibi olmalıdır. Karakterini ise Kur’an ve sünnetin çizdiği rotada şekillendirmelidir. Müslüman şahsiyetini dört maddede temellendirecek olursak bunlar akıl, kalp, dil ve mal olmalıdır. Konuyu ayet ve hadisler ışığında izah edelim.
1- Akıl; insanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliktir. Eğitimi ise kişinin kendi elindedir. İsterse bu melekesini hayır için kullanır, aklını Kur’an ve sünnetin emrine tabi kılar, böylelikle ilahi emir kavranmaya başlanır. “(Ki o,) Temiz akıl sahipleri için bir hidayet rehberi ve bir zikirdir.”[1] Yine aynı şekilde insan aklını şer için kullanarak dünya ve ahiretini de zelil edebilir. Müslüman zeki insandır. Rasulullah aleyhisselam “Mü’min bir yılan deliğinden iki kere sokulmaz.”[2] buyurmuştur.
2- Kalp; Müslüman için sadece bir et parçası değildir. Hakikate ulaşmanın yani İslam olmanın merkezidir. İslam olmanın şartı ise selim bir kalbe sahip olmaktır. Nitekim Rabbimiz “Ancak Allah’a selim bir kalp ile gelenler başka.”[3] buyurarak bizlere selim bir kalp sahibi olmamız gerektiğinin mesajını veriyor. Efendimiz aleyhisselam ise “Şüphesiz ki bedende bir parça vardır; o düzgün olursa bedenin tamamı düzgün olur, bozuk olursa bedenin tamamı bozuk olur. Dikkat ediniz ki o kalptir.” [4] buyurarak kalbin önemini vurguluyor. Peki, selim kalp nedir diye soracak olursak, kısaca “Allah dışındaki her şeyden arınmış kalp” diyebiliriz.
3- Dil; belki de Müslümanın üzerinde en çok durması gereken konudur. Çünkü en ufak bir hata bir insanın kaybedilmesine sebep olurken, muhataba edilen bir çift güzel söz ise insan kazandırabilir. Rabbimiz “Kullarıma sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açık bir düşmanıdır.[5]” buyurarak özellikle de davet ve irşat gibi yüce bir misyonu yüklenen Müslümanlara seslenmiştir.
4- Mal; Müslümanın gözünde ancak bir temizlenme aracıdır ve yaptığı her fiili bu bilinç içerisinde değerlendirir. Rabbimiz “Ki o, malını vererek temizlenip arınır.[6]” buyurarak Müslümanların mala bakışının nasıl olması gerektiğini belirler.
Müslüman, hayatının her anında cihat içerisindedir. Bu cihat bazen meydanda cereyan ederken bazen de günümüzde olduğu gibi sahadan çekilir ve Müslümanların yaşantısında, karakterinde ve bir yazıya sığmayacak kadar çok alanda ortaya çıkar. Müslüman cihat adamıdır! Allah ve Resulünün buyruğunu hangi durumda olursa olsun yerine getirmeye çalışmalıdır. Aksi takdirde öğütücü dünya çarkının arasında yok olur gider.
Rabbimiz; bizi yaşadığımız çağın mücahitleri kıl ve Müslüman şahsiyetinin de temsilcisi eyle.
[1] Mü’min Suresi, 54
[2] Buhari, Şerh-i Umde, Kitab’ul Edeb, c. 18, s. 220
[3] Şuara Suresi, 89
[4] Camius Sağir, 3856, Buhari, İman 39
[5] İsra Suresi, 53
[6]Leyl Suresi, 18