KAPAK- Allah’a ve Kur’an’a Karşı Samimiyet

KAPAK- Allah’a ve Kur’an’a Karşı Samimiyet

Rahman ve Rahim olan Allah Teâlâ’nın 99 adı ile…

Samimiyet söz konusu olunca Allah Teâlâ’nın; “sadece kendisine kulluk edilmesi, dinin ona has kılınması, kulluk vazifelerinin sadece onun için yapılması, içtenlikle ve gönülden ona kulluk edilmesi” ile ilgili âyeti kerimelerinin varlığını müşahede etmekteyiz. Konu ile ilgili Hz. Peygamber’den de (s.a.v) bilhassa en çok müşahede ettiğimiz hadis-i şeriflerden bir tanesi şudur: Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki: “Din nasihattir.” Sahabe şöyle sordu: “Kimin için ey Allah’ın Peygamberi?” Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: “Allah için, kitabı için, peygamberi için, Müslüman topumlar için ve Müslümanların önderleri için.”[1]

Hadisi aslında; “Dinin direği nasihattir ve dini ayakta tutan nasihattir” şeklinde de anlayabiliriz. Nasihat; sadece öğüt vermek ya da samimiyet demektir. Nasihat; bir kimsenin kendisi için istediğini kardeşleri için de istemesi, kendisi için istemediğini başkası için de istememesidir.

Allah’a karşı samimiyet nasıl olmalı ya da Allah’a karşı nasihat nasıl olmalı?

Allah’a karşı samimi olmanın ilk basamağı; Allah’a imandır. Allah’a iman etmek için önce O’nu iyi tanımalıyız. Bu da; O’na ortak koşmamak, daima O’na itaat etmek, emir ve yasaklarından bir an bile gafil kalmamak, Allah için sevmek, Allah için buğz etmek, Allah’ın dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmak, verdiği nimetlere şükretmek, O’na nankörlükten kaçınmak, O’nun emir ve yasaklarını bütün emir ve yasaklardan üstün tutmak Allah’a karşı samimi olmaktır.

Kur’an’a karşı samimiyet nasıl olmalı?

Bir Müslümanın öncelikli vazifelerinden birisi de bütün kitapların Allah katından indirildiğine ve Kur’an-ı Kerîm’in Rabbin kelamı olduğuna iman etmektir. Kur’an’ı okumak ve ezberlemek, Kur’an’ın ahlakıyla mütehallık olmak, Kur’an’ın ahkamıyla amel etmek, Kur’an’a hem maddi hem manevi saygıyı göstermek, Kur’an’ı okurken manalarını düşünerek okumak gibi hususlar Kur’an’a karşı samimi olmak demektir.

Dolayısıyla Allah’a ve Kur’an’a karşı samimiyeti böyle anlamak pek mümkün gözüküyor. Samimiyet; kalbin doğruluğudur. Kalbin istikamette yürümesi demektir. Kul takva sahibi olduğu müddetçe, Allah’a ve Resulüne, kitabına karşı saygılı olduğu sürece, tazimden şaşmadıkça, Rabbin emir ve yasaklarına bağlandıkça, helal-haram şuurunda oldukça dosdoğru yolda olacak ve Allah’a, resulüne, kitabına karşı samimi kalmaya devam edecektir.

Şunu öğrendik ki samimiyet dinin olmazsa olmazıdır, samimiyet kalkarsa riyakarlık zuhur eder ve kulun ruh hâkimiyeti sona erip nefsinin hakimiyeti başlamış olur. Rabbim cümlemizi bu hale düşmekten muhafaza etsin. Samimiyet ve ihlas lütfetsin. Unutmayalım ki nasıl Kur’an’ın üçte birine denk olan sûrenin adı ihlas ise insanın da dinine Rabbinin istediği bir kul olabilmesi için ihlas vasıflarıyla bezenmiş olması gerekir. Rabbim bizleri ihlaslı kullarının zümresine erdirsin ve ihlaslı kullarını bizlere lider eylesin. Âmin. Velhamdülillahi rabbi’l âlemin…

 


[1] Müslim, Îmân, 95

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.