Kadir Ayan İlk 11’de

Kadir Ayan İlk 11’de

Kadir Ayan, 1975 Çankırı doğumlu. 82’den beri Ankara’da yaşıyor. Vakıf çalışmaları ile lisede tanışmış, üniversite yıllarında gayretlerini artırmış. Dergi çıkarmış, amatörce de olsa tiyatro yazmış ve oynamış. Malcolm X’in tabiriyle “Bir şiir ateşle”yip okumuş, marşlar söylemiş. 20 yıldır Önder Vakfı kütüphanesinde çalışıyor ve bu sebeple ‘kütüphaneci abi’ olarak anılıyor. Bir yandan Suriyeli kardeşlerimizle ilgilenirken diğer yandan gençleri ihmal etmiyor. Gazi, İşletme mezunu olan Kadir Ayan, olgunluk yaşı olan 40’ında ilahiyat okuyor. Evlenerek imanının yarısını kurtaran kütüphaneci abiye Allah iki de çocuk nasip etmiş.

Gençken iyi ki yapmışım dediğimiz şeyler nelerdir?

1. İslami duyarlılığı bulunan bir arkadaş çevresinde iyi ki bulunmuşuz. Yoksa rüzgârın önündeki yaprak misali savrulup giderdim. Bu manada iyi ki Siteli olmuşum. Tabi bunun vakıf çevresinde özel bir anlamı var.

2. 1997 yılı olsa gerek. Enderun Eğitim Vakfı Ankara Şubesi o zamanlar Kızılay’da idi. Vakıf çalışmalarımızın çok verimli olduğu dönemlerde bizler de oralara giderek nasipleniyorduk. Oradaki hizmeti görünce kalpten gayri ihtiyari bir dua etmiştim: “Allah’ım! Helalinden doyabileceğim, İslami hizmetlerde bulunabileceğim bir yerde çalışmayı nasip et” diye. Sadece gönlümden ettiğim bu dua ile Önder Vakfı’nda yirmi yıldan beri çocuklarımıza, gençlerimize, ihtiyaç sahibi insanlarımıza ve son dönemde ise Suriye’den gelen muhacir kardeşlerimize yardım etmeyi Allah lütfetti.

2.  Kendi gençlik döneminizle şimdiki gençlik arasında ne gibi farklar görüyorsunuz?

90 kuşağı farklı bir gençlikti. Varlıkla ve darlıkla imtihan edilen, üzerindeki ölü toprağını silkeleyerek İslami bilince sahip olmuş bir gençlikti. Şimdilerde anlaşılması güç bir dejenerasyonla yıpranan ve farklı bir kimliğe bürünen gençliğimiz.

Vefalı değil, sefalı gençlik oldu. Ahde vefa gösteren, Hakk’a vefa gösteren gençliğimiz harcanan emekleri unutmaz, karşılığını vermek için her türlü fedakârlıkta bulunurdu. Ama günümüz gençliğinde esas olan vefa değil sefa olmuştur. Merkezinde çoğunlukla ‘ben’ var.

Biz sorumluyduk, şimdikilerse sorunlu. İslami kaygıları olan gençliğimiz her türlü kötü gidişattan kendisini mesul tutardı. Onu değiştirmek için projeler üretir, aksiyoner bir hayat sürerdi. Kendisi değişmez, çevresini dönüştürürdü. Günümüz gençlerinin ise bırakın çevresini kendini bile değiştirmeye mecali yok. Çözüm olması gerektiği yerde, sorun olan bir gençlik halini aldı. Gündeminde sadece kendisi olan ve yanlış şekillendirildiği için (doğru arkadaş çevresinde bulunmadığı, doğru şeyleri okumadığı, doğru öncelikleri olmadığı için) sorun oluşturan egoist bir gençlik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Araştıran değil, karıştıran gençlik oldu. Okumayı seven, sormayı bilen gençlik bizim dönemizde konferanslardan seminerlere, toplantılardan sohbetlere koşardı. Öğrenmek için her türlü fedakârlığa hazırdı.

Şimdilerde ise gençlik bilgi kaynağı olarak, interneti, televizyonu ve sosyal medyayı görmekte. Okumadan, düşünmeden kafa patlatmadan bilgi zehirlenmesi yaşayan gençlerimiz her şeyi kendince sentezleyip doğrunun kendisi olduğunu düşünmekte.

İdeali olan gençlik, iddialı gençlik oldu.  Mefkûresi olan bizim kuşak gençliği, hedefine ulaşmak için her türlü fedakârlıkta bulunurdu. Gayretleri ‘İla-yı Kelimetullah’tı. İslami Davet gibi bir derdi vardı. ‘Emri bil maruf ve nehyi anil münker’ gibi bir düsturu vardı. Tercihler ona göre yapılırdı. İş seçimi, eş seçimi ideale göre olurdu. Ama iddialı gençlik için önemli olan rahat bir iş, yüksek maaş ve güzel bir eş.

Ahireti düşleyen gençlik, dünyayı düşünen gençlik oldu. Çalışmalar, çabalar ahireti kurtarmak içindi. Davet, tebliğ, hizmet, ibadet… gündem bunlardı. Paylaşmayı bilir, şükrünü eda eder, gerektiğinde sabrederdi. Yeni nesil için gündem mal, makam, para; gündemdekiler ise topçular, popçular, siyasetçiler. Hayaller ise en fazla kendi ömrü ile sınırlı. Tabi ki istisnalar var.

3. Şu an gündeminizdeki konu başlıkları nelerdir?

Suriye’deki iç savaş ve Suriye’den gelen muhacirlere uzanacak yardım eli.

Müslümanların dünyadaki zulümlere karşı üç maymunu oynaması (duymadım, görmedim, bilmiyorum).

4.Heyecan’ı tanımlar mısınız?

Heyecan, aşkın akla galebe çaldığı andır. Heyecan, en kutsalına olan sadakatin uğruna gözü kapalı, koşarak yapabildiklerindir. Kendini delikanlı hissedip kanın deli akmasıdır heyecan. Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine (dünyevileşeceğine) deli (kanlı) olup dünya senin kahrını çekmesidir, heyecan.

5. Telaffuz etmekten hoşlandığınız kelimeler nelerdir?

Bismillah, elhamdülillah, inşallah, kıyamet, ölüm gibi kelimeler durmam gereken yeri hatırlattığı için sıkça kullanırım. İnsani ilişkilerde ise hocam, efendim, canım, eyvallah vb. kelimeleri tercih etmekteyim.

6- Otokontrolünüzü nasıl sağlıyorsunuz?

Allah’ın şah damarımdan daha yakın olduğunu unutmamaya gayret ediyorum.

‘Sadıklarla beraber ol’ emri gereği doğru kişilerle beraber olmaya çalışıyorum. Yalnız kalmamaya çalışıyorum. Biliyorum ki yalnız olanın arkadaşı şeytandır. Cennet kokan yerlerde dolaşmaya gayret ediyorum.

7- Dikkatinizi çeken Osmanlı padişahı kimdir? Niçin?

Fatih Sultan Mehmed ve babası 2. Murad. 2. Murad’da nasıl bir öz güven var ki, koca devleti bir delikanlıya emanet ediyor. Fatih Sultan Mehmed de gencecik ama kocaman bir ideali var.

8- Yakın tarihimizin bilinmesi gereken olayları hangileridir?

28 Şubat’ı yakinen yaşadığımız için tesirlerini iyi biliyoruz. Ancak bu süreçten habersiz olan yeni nesil bu olayı iyi irdelemelidir. Bu dönem, Müslüman gençlerin ateşle imtihanıydı. Bu süreçte ‘Davet Yolunda Dökülenler’ belli oldu.

9- Genç Adamlar’ın okumasını düşündüğünüz kitaplar nelerdir?

Kitap belli bir tedriciliğe göre okunmalı ve bir bilenin denetiminde olmalı. Tabii ki okumanın her aşamasında Kur’an-ı Kerim olmalı. Anlamak için çeşitli meallerden başlayarak defalarca kez okumalı. Anlam bütünlüğü oluşturmak için hadis kitapları ile desteklenmeli, siyerle bütünleştirilmelidir.

10- Genç Adamlar’ın bilmesi gereken kavramlar sizce hangileridir?

Bismillahirrahmanirrahim: Her hayrın başıdır.

İnşallah: Her işin hayırla son bulması için duadır.

Takva ve Vera: Yaşamın sırrı.

Tebliğ ve Cihad: Yaşamın yöntemi.

Tevhid: Varlık sebebimiz.

11- Genç Adamlar’a hangi marşları/ ezgileri dinlemesini tavsiye edersiniz?

Ömer Karaoğlu, Grup Genç, Şehitler Kervanı, İslam’a Davet, Mavera, Grup Kıvılcım, Adil Avaz vb. Bu işi estetik kaygıdan çok etik kaygı ile yapan, popülist olma gibi bir hastalığı olmayan, İslami/ insani dertleri ve sevdaları olan dava adamlarını dinlemelerini tavsiye ediyorum. Ama sınırı aşmamak lazım.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.