İntiharın Felsefesi-1

İntihar olayları ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile ters orantılı bir tablo çiziyor . Batılı düşünürler bunun nedenini araştırma konusunda ciddi araçlar  içerisindeler.  Modernleşme ve aydınlanma ile insanlık ilerleme ve gelişme çok hızlandırdı fakat buna paralel olarak mutluluk doğru orantıda gitmedi.  Toplumsal düzenler her insanın mutlu olması için oluşturulur son 200 yıldır oluşturulan toplumsal düzen ve kabul edilen yaşam felsefesinde hangi yanlışlar vardır ? Postmodernizmde bunun sorgulaması yapılıyor insan odaklı yaşam felsefesi diyebileceğimiz postmodernizm şu sorulara cevap arıyor hayatın ve ölümün sırrı nedir ? Ne için yaşıyoruz ? Hayatımın sonu ne olacak? Sonsuzluğun sonu nedir ? Bu sorulara verilen cevap ‘ Hayat yaşamaya değer veya hayatı bir anlamsızlıktır’ sonucuna götürür. Son yıllarda intihar olaylarında artış tesadüfi değildir Bu artışın biyolojik psikolojik ve sosyolojik bir çok nedeni vardır 

İntihar olgularındaki artış sadece Türkiye’de değil bütün dünyada bir sağlık sorunu olmaya başladı. Genç yaş grubunda bu artışın olması dikkati çeken diğer bir özelliktir. Bugün İngiltere’de intihar sonucu meydana gelen ölümler trafik kazalarında meydana gelen ölümlerden fazladır. Peki intiharın temel sebebi nedir? Ve her meselenin özünü oluşturan bu meselenin felsefesine nasıl yaklaşılmıştır?

İnsanların temel içgüdülerinden birtanesi yaşama içgüdüsüdür. İnsan doğduğu günden itibaren yaşam ateşi ile yanar. Yaşama enerjisini bir amaç doğrultusunda kullanır hayvanlarda Bu amaç genetik olarak kodlanmıştır. Köpek balığı sürekli yüzmek ve uyanık kalmak zorundadır denizlerdeki organik atıkları öğütme makinesi gibi sürekli toplar, durmak ölmekle eşdeğerdir insan için ise bir  fark vardır insan yaşama amacını kendisi belirleyebilecek bir irade gücüne sahiptir. Amacını belirlemiş uğrunda Yaşanacak bir idare olan insan kendini iyi ve mutlu hissedecektir amacını belirlenmemişse bir insan veya amacı onu tatmin etmiyorsa mutsuz yaşayacaktır Dostoyevski ‘mantıksal İntiharı ‘açıklarken “ insanlar bugüne kadar kendilerini öldürmemek için tanrıyı icat ettiler” diyerek ;kendini yok etme düşüncesini savundu .eserlerinde yer alan 17 karakter kendisini öldürmüştür .hep arayış içinde olan Adını koyamadığım mutsuz bir hayat süren Dostoyevski, zeki insan da ama yaşamdan zevk almayı başaramıyordu.

 Benzer çabalarla yaşam ve ölümün sırrını çözmeye çalışan Tolstoy” ne için yaşıyorum hayatımın sonu ne olacak “sorusuna cevap aradı. zaman zaman kendisini ormanda yolunu şaşırmış bir insan gibi hissetti ağaca tırmanıyor çalılığa giriyor ama aradığını bulamıyordu. pozitif bilim felsefe yaşam ölüm ikilemine doyurucu bir cevap veremiyordu ormanda kaybolmuş hisse ile intihar düşüncesinin kendisine çok çekici bir geldiğini fark etti hayatının son yıllarında kilise ile ilgilendi ama bir süre sonra kilise onu Aforoz etti . kilisede Tanık olduğu kavgalar onu bambaşka bir arayışa etti Ben hayatın gücü olan inancını peşindeyim diyerek Osmanlı bölgesinde İslam ve araştırmaya karar verdi 82 yaşında İstanbul’a gelirken yolda 20 Kasım 1910’da vefat etti Tolstoy aradığı şeyi hayatın gücü uğrunda Yaşanacak bir inanç olarak tanımlıyordu fakat bunu yanlış çarşılarda aramıştı .

Freud intiharı” yer değiştirmiş bir saldırganlık” olarak tanımlar zevkleri engellenen insanlar saldırganlaşır bu saldırıları kendine yönelterek öz kıyım gerçekleşir düşüncesini çözüm olarak psikanaliz öneriyordu itilmişlik suçluluk duyguları acılar ve psikolojik çatışmalardan kurtulmanın en akla uygun yolu olarak İntiharı düşünen insanın kültürel boyutuna ve biyolojik boyutunun göz ardı eden bu sistem toplumlarda intihar azaltmadı. Freud, Darwin den etkilenmişti ancak insanın maddesel bir varlık ve somut defteri peşinde koşan canlı olarak gören Darwinizm’de insanın Evrende bir istiridye kabuğundan daha önemli bir yeri yoktu evrendi önemsiz bir yere sahip olan insan böyle hayatı kolayca çiçek gibi fırlatıp atılacak bir nesne gibi göre bilecekti.

 İntiharı önleyici yaşam felsefesinde hayatın anlamına doğru yazmak ve hayatı hayata uğrunda Yaşanacak bir amaç yüklemek gerekmektedir. Elem ,keder hissi, yaşamdan zevk almama , enerji, ilgi

kaybı ,düşünceyi yoğunlaştırmama gibi belirtilerle sayılan bu ruh halindeki bir insan eğer ümit duygusunu kaybetmişse ve yaşam felsefesi intihara karşı koruyucu değilse, kolaylıkla canına kıyabilmektedir. Sebepler zincirinde ele aldığımız zaman;

-Psikolojik nedenler

-Aile kurumu 

-Eğitim sisteminin rolü 

-Moral değerler ve kültürel kimlik

-Medyanın etkisi

-Biyolojik temeller

-Bilgisayar oyunları

Ve daha birçok intihar tetikleyicilerine karşı olarak aileler ne yapmalı? 

Sürekli aşağılayan, istismar eden, baskıcı veya ilgisiz parasal destek çok ama duygusal ve sosyal desteği olmayan ailelerde sağlıklı gençler yetişmez .

Gencin Egosunu güçlendirmek kişiliğinin sınırlarını çizmek kendilik duygusunu geliştirmek için büyüklerin yardımına çok ihtiyaç vardır.  sosyal çekiniklik içindeki  İçine kapanık gence veya gülmeyi unutmuş ,Öfkeli gence sevgi dolu bir bakış, güler yüz, tatlı bir kaç söz yaşamsal manevi gıdalardır. gençlik sorunları yaşayan aileler başka suçlu aramak yerine kendini sorunu sorgulamalıdırlar. 

 gençlik sorunları suçlu aramak yerine sorunu çözmek için sorumluluk almaya  çalışmalıdırlar. Ebeveynlerin suçlu aramak yerine çocuğunuzda ifade kanalları açmaya çalışın omuzuna el atıp ona değer  verdiğinizi hissettiğinin çağrısında bulunuyoruz bunalımdaki gelince 3 hediye veriniz.

Birincisi Sevginiz ikincisi sabrınız., üçüncüsü affediciliğinizi.

 Çünkü gencin de hata yapma hakkı vardır, sonunda sığınacak bir ailesi olduğunu bilsin. 

Allah hepimize merhamet etsin. (Amin)