İLKADIM KİTAPLIĞI- Özünde İyilik Var & Sıtkı Aslanhan

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyucularımız! Bu ay sizlerle Çınaraltı Yayınlarından çıkan Sıtkı ASLANHAN’ın hazırladığı Özünde İyilik Var kitabını inceleyeceğiz.

Günümüz insanı o kadar meşgul ki sürekli bir yerlere yetişme telaşı içinde bu hayatı yaşamaya çalışıyor. Ne yaşadığını anlayabiliyor ne de işleri yetiştirebiliyor. Sonra da bu hayatı yaşadım zannederek bu dünyadan ayrılıyor. Dünyada bir yolcu olduğumuzu unuttuk galiba. Durup bir nefeslenmeyi ihmal ediyoruz. Bu koşuşturma içerinde ibadetlerimizin tadına varamıyoruz. Görev savma kabilinden namaz kılıyoruz. O kadar çok işin arasında camiyi hiç görmüyoruz zaten. Cuma günleri zorunlu olmasa o günde camiye gidecek kadar vaktimiz olmayacak galiba. Dursak mı biraz? Kendimize zaman ayırsak olmaz mı? Biz olmadan devam etmez, yapılamaz dediğimiz nice iş bir şekilde oluyor ve yapılıyor. Kendimizi bulunduğumuz yerlerde vazgeçilmez zannediyoruz ama çok çabuk vazgeçilebiliyoruz.

Sıtkı ASLANHAN’ın Özünde İyilik Var kitabında tam da yukarıda yazdığıma benzer sıkıntıları ve çözüm yollarını okuyoruz. Kendimizi okuyoruz aslında. Kendimizi ne kadar ihmal ettiğimizi, en son ne zaman kendimizle baş başa kalıp da ben ne yapıyorum, nereye gidiyorum diye bir düşüncenin içine girmediğimizi okuyoruz.

Her bir bölüm bir yaramıza merhem oluyor. Okurken kendimizi bulduğumuz için kitap daha bir tanıdık geliyor. Okudukça diğer bölümde hangi yarama merhem olacak cümleler var diye merak ediyoruz.

Mesela “Eğer Hasta Olmak İstemiyorsanız” başlıklı bölümde bizleri birbirinden kıymetli tavsiyeler bekliyor. 1. Duygularınızı anlatın 2. Karar verin 3. Olduğunuzdan farklı yaşama gayreti içinde olmayın 4. Kabullenin 5. Çözümler bulun 6. İnsanlara güvenin 7. Hayatı üzgün yaşamayın 8. Kırmızı çizgileriniz çok kalın olmasın 9. Şükredin 10. Sevin.

Bereketli bir başlangıç yaparak selam vermenin kıymetini anlıyoruz. “Sağlıklı Beslenme Sade Hayat” bölümünde günümüzde pek de dikkat etmediğimiz bir bölümle karşılaşıyoruz. Unutmayalım ki Hz. Adem ile Hz. Havva’nın ilk imtihanları yiyecekle ilgili idi. Yediğimiz gıdalarda helal ve temiz olma özelliğini aramamız gerekiyor. Markete girdiğimizde her önümüze geleni ya da bize hoş görüleni almak gibi bir yanlışa düşmeyelim. Her sebze ve meyveyi zamanında tüketelim.

İlerleyen bölümlerde Hacı Bektaş-ı Veli’nin çok anlamlı sözüyle karşılaşıyoruz: “Akıllı insanın üç askeri vardır: Sabır, utanmak ve kanaattir.” Sabrın azalıp aceleciliğin çoğaldığı; hayanın azalıp açılıp saçılmanın ve edepsiz konuşmaların çoğaldığı; kanaatin, şükrün azalıp sürekli şikayetin ve nankörlüğün çoğaldığı günümüzde akıllı insanlara ne kadar da ihtiyacımız var değil mi? Yunus Emre’nin dediği gibi:

Gezdim Halep ile Şam’ı,

Eyledim ilmi talep;

Meğer ilim bir hiç imiş,

İlla edep illa edep…”