İLKADIM KİTAPLIĞI- Nizamülmülk Adaletin Kalesi – Okay Tiryakioğlu

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyucularımız! Bu ayki sayımızda Timaş Yayınlarından çıkan Okay TİRYAKİOĞLU’nun kaleme aldığı Nizamülmülk Adaletin Kalesi isimli kitabı inceleyeceğiz.
Toplum olarak maalesef çok az okuyoruz. Çok dinliyoruz diyeceğim ama daha çok seyrediyoruz. Seyrettiklerimize de inanıyor, her şeyin ya da tanıtılan her kimsenin bize seyrettirildiği şekilde olduğunu zannediyoruz. Aslında TV okuyoruz. Ama sorgulamıyoruz.
Tarihimizde her alanda örnek alabileceğimiz binlerce örnek şahsiyet vardır. Ama bu örnek şahsiyetler ne zaman bir TV dizisinde ya da filminde bizlerin karşısına çıkıyor, ancak o zaman dikkatimizi çekiyor. Ama şunu unutmamamız gerekiyor ki TV’de bizlere dizi ya da filmlerle tanıtılan şahsiyetler çoğu zaman tarihteki bilgilerle uyuşmuyor.
O zaman okuduğumuz algıdan ziyade izlediğimiz algılar zihnimizde yer alıyor. Toplum olarak tarihimizdeki örnek şahsiyetleri güvendiğimiz kaynaklardan tanımalıyız. Değilse birileri bizlere örnek şahsiyetleri nasıl tanıtmak isterse öyle tanırız ve zihnimizdeki o algıyı da kolay kolay yıkamayız.
İyi ki Okay TİRYAKİOĞLU gibi yazarlarımız var da tarihimizdeki örnek şahsiyetleri roman havasında bile olsa tanıyoruz. Değilse sadece isim olarak biliyoruz, o kadar.
Nizamülmülk, Hasan bin Ali et-Tusi. Sadece Nizamülmülk ya da Nizamiye medreselerinin kurucusu olarak bildiğimiz örnek devlet adamı.
Büyük Selçuklu Devleti; Hulefa-i Raşidin, Emeviler, Abbasilerden sonra kurulan İslam devleti. Hem de İslam Tarihinin itikadi ve siyasi olarak en karışık dönemi sayılabilecek bir dönemde. İslam halifeliğinin Abbasiler ve Fatımiler nedeniyle iyice zayıfladığı ve birden fazla halifenin ortaya çıktığı, İslam dünyasının tam ortasında bir ur gibi yayılan ve devletin her kademesine sirayet etmiş Haşhaşiler örgütünün faaliyetlerinin en yoğun olduğu ve İslam itikadının Farisi etkisi altına alınmaya çalışıldığı bir dönemden bahsediyoruz.
Melikşah gibi bir sultan, Nizamülmülk gibi bir devlet adamı, Gazali gibi bir âlimin olduğu da bir dönem tabi.
Nizamülmülk, devleti hem kılıçla hem de kalemle ayakta tutmaya çalışan örnek bir devlet adamı. Kendi menfaatini düşünmeyen, yakınlarını bir yerlere yerleştirmenin hesabını yapmayan, daha nasıl zengin olabilirim derdinde olmayan bir devlet adamı. Devletin adamı nasıl olur, 1000 yıl öncesinden bizlere öğreten bir muallim.
Devleti kalemle ve kılıçla ayakta tutmaya çalışırken en yakını olarak zannettiği kişiler tarafından nasıl ihanete uğradığını, hangi zorluklarla karşılaştığını, yaşadığı olayların günümüzde yaşanan olaylara nasıl da benzediğini okudukça tarihten ibret almamız gerektiğini bir kez daha anlıyoruz. Tarih değişse de kişiler değişse de aslında yaşanan olaylar pek de değişmiyor sanki.