Henüz Fırsat Elde İken

Onlar cehennemde “Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.” (Fatır, 37)
Sevgili Peygamberimiz aleyhisselam;
“Cennettekiler hiçbir şeye üzülüp pişman olmazlar, yalnız dünyada iken Allah’ı anmadan geçen saatlerine üzülürler.”
“Hiç kimse yoktur ki, ölümden sonra pişmanlık duymasın. Eğer iyilik ehliyse keşke daha çok iyilik yapsaydım diye pişman olur. Eğer şer kişi ise kötülüklerden sıyrılıp çıkmadığı için pişman olur.” buyurmuştur.
Hz. Ali: “İnsan uykudadır ölünce uyanır.” buyurmuştur Allah bizi ölmeden uyananlardan eylesin. Bu konuyla ilgili okuyup beğendiğim aşağıdaki hikâyeyi sizinle paylaşmak istedim.
“Kasabanın birinde, güzelliği dillere destan bir kız varmış… Kimseleri kendine layık görmüyormuş, Aynı kasabada yaşayan genç bir delikanlı da bu kızı istemiş. Ama kız onu da beğenmemiş. Bizim delikanlı günün birinde kasabadan ayrılmış. Başka biriyle evlenmiş, çocukları olmuş, yeni bir hayat kurmuş. Uzun zaman sonra yolu yaşadığı güzel, şirin kasabaya düşmüş. Aklına bir zamanlar talip olduğu kız gelmiş, ona ne olduğunu merak etmiş.
Tanıdık yaşlı bilge bir adam, bir evi göstererek kızın evlendiğini söylemiş. Kimseleri beğenmeyen güzel kızın kiminle evlendiğini görmek istemiş. Kocasını evden çıkarken görmüş. Kızın kocası hiç de istediği gibi değilmiş. Nasıl oldu da böyle biriyle evlendiğini merak eden adam, yaşlı bilge adama sormuş, sen hayat tecrübesi çok, bilge bir adamsın, kendisine talip olan hiç kimseyi beğenmeyen bu kızın böyle biriyle evlenmesini elbette kaderdir, fakat sebepler açısından nasıl açıklayabiliriz diye sormuş.
Yaşlı adamın güzel bir gül bahçesi varmış, sana cevabı vereceğim fakat önce gül bahçemdeki en güzel gülü koparıp getireceksin, yalnız tek şartım, bahçede ilerlerken geriye dönmeyeceksin. Adam peki demiş ve çok güzel güllerin olduğu bahçede ilerlemeye başlamış. Önce çok güzel sarı bir gül görmüş. En güzel gül bu derken biraz ilerde daha güzel kocaman pembe bir gül daha görmüş. Tamam, budur işte diye düşünürken daha ilerde muhteşem güzellikte kırmızı bir gül goncası gözüne ilişmiş. Bir türlü karar verememiş, en güzel çiçeği bulacağım derken bir de bakmış ki bahçenin sonuna gelmiş, geriye dönemeyeceği için bahçenin sonunda yaprakları solmuş cılız bir gülü mecburen koparıp yaşlı adama götürmüş.
Yaşlı adam gülü almış ve adama demiş ki: “Bak gördün mü? Her zaman daha iyisini bulacağını düşünürken üzümün çöpü, incirin çekirdeği var diye fazla seçici olanlar, ömür geçer de sonunda en kötüsüne razı olmak zorunda kalır. Bu yüzden gençlik bitmeden elindekinin değerini bilip, yapabileceğinin en iyisini yapabilmektir.”
Allah bizlere keşkeleri kullanmak zorunda kalmayacağımız, iyikileri kullanacağımız bir hayat yaşamayı nasip etsin.