HADİS İKLİMİ-Dini ve İnsani Değerleri Şahsi Çıkarlara Alet Etmek

HADİS İKLİMİ-Dini ve İnsani Değerleri Şahsi Çıkarlara Alet Etmek

Esma binti Umeys el-Has’amiyye’nin işittiğine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: ” …Dini dünyaya alet eden insan ne kötüdür! … Arzu ve isteklerinin kendisini saptırdığı insan ne kötüdür!”… (Tirmizi)

İstismar, yani “insanların birilerini veya bir şeyleri kullanarak haksız menfaat sağlaması” her çağ ve kültürde farklı şekillerde yaşanan bir durumdur, insanlık tarihi boyunca da görüle gelmiş bir olgudur. İstismar söz konusu olduğunda istismar eden, istismar edilen ve istismarın konusu olmak üzere üç unsur karşımıza çıkmaktadır. İstismar edenler genellikle ekonomik, fiziksel, sosyal ve siyasal bağlamda gücü elinde bulunduran kimseler, istismar edilenler de söz konusu açılardan zayıf ve güçsüz olanlardır: Kadınlar, çocuklar, köleler, hizmetçiler ve işçiler hatta hayvanlar gibi. İstismara konu olan şeyler ise, güzellik, masumiyet, cinsellik, iyi niyet, emek, vakit, yetki, duygular ve değerler olarak sıralanabilir.

Kadınlar genellikle fiziksel, psikolojik ya da cinsel olarak istismara maruz kalmaktadır. Bunların bir kısmı kadının ticari bir meta gibi algılanmasından, bir kısmı ise aile, çevre ya da toplum baskısından kaynaklanmaktadır. Kadının, her şeyden önce bir insan olduğu gerçeği göz ardı edilmektedir.

Toplumda istismar edilen insanlar sadece kadın ve çocuklardan ibaret değildir. Ucuz işgücü adına ağır şartlarda az bir ücretle çalıştırılan işçilerin ve hizmetçilerin hakları da ihlal edilmektedir. Allah Resulü, kendi döneminde toplumun en zayıf kesimi olan köle ve hizmetçilerin bu konumlarından dolayı istismar edilmelerine hiçbir zaman izin vermemiştir. Aksine, “İşçiye, ücretini teri kurumadan önce veriniz.” buyurarak işçilerine ücretini vermeyenlerin kıyamet gününde Allah’ı karşılarına alacaklarını haber vermiştir. Onları zayıflığından dolayı aşağılayıp istismar etmenin ancak cahiliye zihniyetine uygun olabileceğini söylemiş, kişinin hizmetçisine yediğinden yedirmesini, giydiğinden giydirmesini, taşıyamayacağı yükü yüklememesini, yüklediyse de yardımcı olmasını tavsiye etmiştir. Aynı şekilde toplumda nüfuz sahibi olan kimselerin diğer insanların haklarına tecavüz etmesine de asla müsaade etmemiştir.

Değerlerin istismarının en ağır şekli, dinin ve dini değerlerin kötüye kullanılmasıdır. Resulullah hayatta iken de vefat ettikten sonra da bizzat kendisini ve O’nun tebliğ ettiği dini istismar etmeye cüret edenler olmuştu.

Din istismarının en kötü ve aynı zamanda en tehlikeli şekli, Allah’ın Kitabı’nın ve Resulullah’ın sözlerinin istismar edilmesidir. Kur’an-ı Kerim, Allah’a verdikleri sözü ve yemini az bir karşılığa değişen, okudukları, kitaptan sanılsın diye kitabı okurken dillerini eğip büken ve kendi menfaatleri için Tevrat’taki bazı ayetleri görmezden gelen, hatta bilerek tahrif edenlerin din istismarı yaptığını ortaya koymuştur. Ayrıca daha önce kendilerine kitap verilenlerin, kimi zaman ayetleri keyfi biçimde yorumlayarak asıl manalarından saptırdıklarına, kimi zaman da lafızları değiştirerek kutsal kitapların ilk ve asıl halini bozduklarına dikkat çekmiştir.

Allah’ın Kitabı’nı, Peygamberini veya dinini çıkarlarına alet etmek isteyenler bugün de yok değil midir? Allah Resulü, para ve şöhret kazanmak maksadıyla dini istismar eden böyle kötü niyetli kimseler hakkında bizleri uyarmıştır. Zira onlar, Allah’ın affına ve rahmetine güvenip, nasılsa bağışlanacakları düşüncesiyle insanların doğrudan Allah’a yönelmelerini engellemekte, kendilerini aracı olarak göstermekte, halkın samimi inançlarını ve çaresizliklerini sömürdükleri gibi adeta Allah’ın merhametini ve tövbeleri kabul etme vasfını da istismar etmektedirler.

İstismar ile para, makam, mevki, şan, şöhret, zevk ve ucuz işgücü gibi menfaatler elde edilebilmektedir. Halbuki dinimiz, kolay ve haksız yoldan kazanç sağlamayı, başkalarının sırtından geçinmeyi asla tasvip etmemektedir. Her ne şekilde olursa olsun istismar, samimi ve ihlaslı bir mümine yakışmayacak, sakınılması gereken, ahlaksız bir tutumdur. Zira Rasulullah, ” … Dini dünyaya alet eden insan ne kötüdür! … Arzu ve isteklerinin kendisini saptırdığı insan ne kötüdür!” buyurmuştur.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.