HADİS İKLİMİ-Bereket ve Arınma Ayı Ramazan – ilkadim DergisiHADİS İKLİMİ-Bereket ve Arınma Ayı Ramazan – ilkadim DergisiHADİS İKLİMİ-Bereket ve Arınma Ayı Ramazan – ilkadim DergisiHADİS İKLİMİ-Bereket ve Arınma Ayı Ramazan – ilkadim DergisiHADİS İKLİMİ-Bereket ve Arınma Ayı Ramazan – ilkadim Dergisi

HADİS İKLİMİ-Bereket ve Arınma Ayı Ramazan

HADİS İKLİMİ-Bereket ve Arınma Ayı Ramazan

Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurmuştur: “Mübarek Ramazan ayı size geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır.” (Nesai)

Ramazan ayının, diğer aylardan ayrıcalıklı olduğu açıktır. Çünkü Ramazan, oruç ayıdır. Ramazan, Kur’an ayıdır. Ramazan, takva ayıdır. Ramazan, Allah’ı yüceltme ayıdır. Ramazan, şükür ayıdır. Ramazan, doğruyu bulma ayıdır. Ramazan, tevbe ayıdır. Ramazan, itikâf yani tefekkür ve taabbüd ayıdır. Ramazan, Allah’ın koyduğu sınırları gözetme ayıdır. Ramazan, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde saklayan bir aydır.

Mübarek Ramazan ayı, Müslümanlara Allah’ın emirleri karşısında sorumluluk bilincine yani takvaya erişme fırsatı sunuyordu. Böylece toplumsal dayanışma ve paylaşma şuurunu aşılayarak, bir anlamda “irade eğitimi” vermek suretiyle, müminlere kişilik kazandırıyor, “kâmil bir mümin” olmanın yollarını gösteriyordu.

Kur’an-ı Kerim’de adı anılan tek aydır, Ramazan ayı. Yüce Allah onu sadece anmakla kalmamış, aynı zamanda onu oruç ayı olarak belirlemiştir. İşte bütün bu ayrıcalıkları sebebiyle kültürümüzde Ramazan, “on bir ayın sultanı” olarak kabul görmüştür.

Peygamber Efendimiz, Ramazan günlerinde bol bol Kur’an okur, hayır ve hasenatta bulunurdu. Cebrail aleyhisselam, Ramazan sonuna kadar her gece kendisine gelir ve Hz. Peygamber aleyhisselam ona Kur’an okuyup dinletirdi. Nitekim halen günümüzde yoğun bir şekilde uygulanan bu “karşılıklı okuyuş”, “mukabele” geleneğimizin dayanağını oluşturur.

Ashabına fıtır sadakası vermelerini söyleyen Allah Resulü, bunun, insanlar bayram namazına çıkmadan önce ödenmesini isterdi. Ayrıca Ramazan ayında verilen sadakayı daha üstün görürdü.

Rasulullah aleyhisselam, bir aylık rahmet mevsimini ibadetle, taatle geçirmiş olmanın sevincini ashabıyla birlikte bayram ederek kutlardı. O, bayram namazına gitmeden önce gusleder ve namazgâha giderken değişik bir yol izlerdi. Bayramı tekbir ve tehlillerle karşılardı.

Her ne kadar Ramazan ayı, Allah tarafından mübarek kılınmışsa da, onun bereketinden istifade etmek Müslüman’ın iradesine bırakılmıştır. Değerlendiren için Ramazan bulunmaz bir hasat mevsimi, maddi ve manevi bir arınma iklimidir. Ramazan’a yetiştiği halde onun kadrini ve kıymetini bilmeyen biri içinse, kaçırılmış bir fırsat, hatta bir vebal olacaktır. Hem de Rahmet Elçisi’ne, “Ramazan ayına girdiği halde günahlarını affettiremeden bu ayı tamamlayan kişinin burnu yerde sürünsün!” dedirtecek kadar!

Ramazan ayı taattir, hasenattır, kurbettir, Cenab-ı Hakk’a yakın olmadır. Cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı, şeytanların bağlandığı, toplumda suç oranının azaldığı bir huzur dönemidir. Takvanın, şükrün ve rüşdün yollarının öğretildiği, irade eğitiminin verildiği, bir aylık yoğun program uygulayan bir okuldur.

Ramazan ayı, ibadettir, rahmettir, mağfirettir. Ramazan ayı, ruh ve nefis için, birey ve toplum için takvadır, korunmadır. Ramazan ayı, kardeşliktir, dayanışmadır, paylaşmadır. Ramazan ayı, zenginin oruç tutarak yoksulu anlaması, kısmen de olsa onun halini yaşamasıdır. Ramazan ayı, kötü alışkanlıklara son verme, iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. İşte bu bilinç içerisinde dolu dolu yaşanan Ramazan, sonrasında gelen ayların hatta bütün bir yılın verimli geçirilmesini sağlayacaktır.

Ramazan sadece, nefsimize gem vurulan günler değil; yoksulların, düşkünlerin, açların, muhtaçların, kimsesizlerin hatırlandığı ve korunduğu yoğun bir seferberliktir. Ve her sayılı gün gibi, bu coşkulu günler de çok hızlı geçer.

Ömrü boyunca kaç Ramazan geçireceğini bilemeyen Müslüman için son teravih namazı, son sahur, son iftar buruk bir hüzne dönüşür. Tıpkı gözü yaşlı hacıların kutsal iklime veda edişi gibi, bu mübarek mevsime de aynı duygularla veda edilir. Bir taraftan arınmış, korunmuş, bol ecir kazanmış olma ümidi, diğer taraftan bir sonraki Ramazan’a yetişememe endişesi ile vedalaşılır.

Bu Ramazan ayının, hepimiz için ömrümüzün en verimli, en bereketli Ramazan’ı olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.