Güzel Ahlak

Güzel Ahlak

Dinimizde ahlakın büyük önemi, üstün bir yeri vardır. İslam’ın gayesi insanları güzel ahlak sahibi yaparak olgunlaştırmaktır. Dinin emir ve yasaklarına bakınca bunu açık bir şekilde görebiliriz. Peygamberimiz “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyurarak son ve en mükemmel din olan İslam’ın gayesini ve yüksek hedefini bildirmiştir. İslam’da güzel ahlakın yerini de “İslam güzel ahlaktır.” ifadesi ile vurgulamıştır. İslam güzel ahlak olduğuna göre Müslümanın da güzel ahlak sahibi olması gerekir. Esasen Müslümanın değeri ahlakının güzelliği ile ölçülür. İmanın meyvesi güzel ahlaktır. İyi ve güzel ahlak sahibi olmayan kimse meyvesiz ağaç gibidir. Müslüman, Allah’ın ve Peygamberin sevgisini iyi davranışları ve güzel ahlakı sayesinde kazanır.

Peygamberimize soruldu: “Allah katında en sevgili kullar kimlerdir?” O da “Ahlakı en güzel olanlardır.” buyurdu. Başka bir hadis-i şerifte de “Sizin bana en sevgiliniz ve kıyamet gününde bana en yakınınız, ahlakı en güzel olanınızdır.” buyurmuştur. (Tirmizi)

Görülüyor ki merhameti sonsuz olan yüce Allah’ın rızasına ermek Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamberimizin sevgisini kazanarak O’nun yakınında bulunmak, iyi ahlak sahibi olmakla mümkündür.

Kişinin güzel ahlaklı oluşu kalbindeki olgun imanın bir göstergesidir. Yani sağlam ve olgun bir imana sahip olan kimsenin ahlaki davranışları iyi olur. Böyle kimseden kötü davranışlar meydana gelmez. Peygamberimizin şu hadis-i şerifi bunun ifadesidir: “Mü’minlerin iman yönünden en olgunu, ahlakı en üstün olanıdır.” (Tirmizi)

Müslümanı, Allah’ın sevdiği kulları mertebesine yükselten ve Peygamberimize yaklaştıran güzel ahlaktır. Sonuç olarak güzel ahlak mü’minin cennete girmesine ve ebedi saadete kavuşmasına vesile olur.

İslam ahlakının kaynağı, Kur’an-ı Kerim’de yer alan yüksek ahlak ilkeleri ile bunları hayata geçiren Peygamberimizin fazilet dolu yaşayışları ve örnek davranışlarıdır. Peygamberimiz aleyhisselam Allah’ın terbiyesi ile yetişmiş, bütün iyilikleri ve güzellikleri kendisinde toplamıştır. O, ahlakını Kur’an’dan almıştır. Saygı değer Hz. Ayşe, Peygamberimizin ahlakının nasıl olduğunu soran kişiye şu cevabı vermiştir: “Sen Kur’an okumuyor musun? O’nun ahlakı Kur’an idi.” (Müslim)

Güzel ahlakın zıddı ahlak-ı zemimedir. Rezail-i ahlak; kibir, cimrilik, hased, şirk, küfür, küfran-ı nimet, kin, haset, riya, buğz gibi Allah’ın sevmediği ve razı olmadığı söz ve fiillerdir ki bu haller bir Müslümanda olmamalıdır. Ahlak-ı zemimeye örnek Habil ile Kabil’in ahvalidir. Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyuruyor; “And olsun ki sen öldürmek için bana elini uzatsan (bile) ben sana öldürmek için el uzatacak değilim. Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” (Maide, 28)

Bugün İslam ülkelerinde ve memleketimizde meydana gelen esef verici olayların müsebbibi işte şefkat ve merhametten mahrum, Allah korkusu olmayan, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Kabil meşrepli, bedbaht ve ahlak-ı hamideden uzak gafil insanlardır. Bugün insanlığa; Habil gibi düşünebilen, haramlar ve kıtaller karşısında “Ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.” diyen bir nesil lazım. Bu da ilim, irfan ve edeble mümkün. Bunlar da Kur’an’î ve Muhammedî bir eğitim ve öğretime muhtaçtır.

Allah’ım; ümmeti Muhammedi muhafaza eyle. Zira sen koruyanların en hayırlısısın. Amin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.