Grup Grup Olmayın!

“O’nu tekbir ile yücelt.” (İsra, 111)
“Sizin ilahınız tek bir ilahtır.” (Bakara, 163)
“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının.” (Nisa, 1)
“İnsanlar tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler.” (Yunus, 19)
Kula düşen Rabbini tanıyıp bilmesi, O’na layıkıyla kul olmaya çalışması, O’na hiçbir şeyi eş ve ortak koşmaması, sadece O’na itaat etmesidir. İslam tevhid inancı üzerine inşa edilmiştir. Ona zarar verirseniz sistem çöker. Ortada din namına bir şey kalmaz. Namazınız, orucunuz, zekâtınız, haccınız da sizi kurtarmaz.
Bugün bunun kötü örneklerini yaşamaktayız maalesef. İslam’a hizmet iddiasında olan bazı kişi ve gruplar Müslüman avcılığına çıkmış, Müslüman katletmektedir. Bunun dinle imanla ne alakası var Allah aşkına? Nasıl bir İslam anlayışıdır bu? Nasıl bir Müslümanlık?
Tevhid ehlinin yücelteceği tek bir şey vardır, o da Allah zülcelal velkemal hazretleridir. O’nu yücelten, O’nun dinini ve ahkâmını yüceltir. Allah’ı ve peygamberini yüceltiyormuş gibi yapıp kendini yüceltenler, dini yüceltiyormuş gibi yapıp kendi grubunu yüceltenler haindirler. O’nunla O’nun değerleri ile kendini yüceltmeye çalışanı Allah azze ve celle cüceleştirir. Belki kırk, elli yıl mühlet verir ama ihmal etmez.
“Dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. Ki her bir grup kendi katındaki (dini anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir.” (Rum, 31-32)
Müslümanlar farklı mezheplerle, meşreplerle, mesleklerle dinine hizmet edebilir, bunları araç edebilir. Fakat asla bunları din yerine ikame edemez. Dinini bu araçlara değil, bu araçları dinine hizmet ettirir. Araçlara hizmet, araçları gaye edinmek dinden sapmadır.
“Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de grup grup ayrılmış olanlar var ya, onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.” (Enam, 159) Kendi din anlayışını dayatmak için hain oldular, asi oldular, katil oldular, sarhoş oldular. Rabbimiz bunların hepsini yasakladı ama bunlar meşru kıldılar.
“Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim.” (Maide, 3) Dinin ilave ve çıkarmalara ihtiyacı yoktur. Hele hele onun ahkâmına ters hükümler ihdas etmekse kişinin dinle alakasını koparır. Ancak “Zaruretler memnu olan şeyleri mubah kılar.” Hiçbir sebep yokken haramları helal kılmak dine ihanettir.
(Ey Muhammed!) De ki: “Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (Hucurat, 16) Dine Kur’an’dan başka ilaveler, sünnetten başka ilimsiz ve cahilane yorumlar yapmaya kalkışanlar, yeni din anlayışı ortaya koyanlar dine ihanet edenlerdir.
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Maide, 54)
Ey insanları Allah azze ve celle ile aldatan hainler; darbe gecesi bacağını kaybeden kadının metanet ve fedakârlığını gördünüz mü? İmana gelin, Yahudi ve Hıristiyanlara dayanak olmaktan vazgeçin yoksa cehennem yakıtı olacaksınız. Sizin gibi sahte takiyyecilerden bir numara olmaz. Binlerce numaranız olsa da, sizden bir numara olmaz. Siyonistlerin maşası olsanız da sizden bir numara olmaz.
Güvendiğiniz dağlara kar yağar, yağdı da. Bugün bazı sureta Müslümanlar Allah’ın ahkâmının tersini yapıyorlar; kâfirlere alçak gönüllü, mü’minlere karşı şiddetliler. Kâfirlere diyaloglu mü’minlere diyalogsuzlar.
“Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kâfirleri dost edinmeyin. Eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının.” (Maide, 57) Rabbimizin ahkâmına rağmen kâfirleri dost edinenlerin dünyadaki akıbetlerinin perişanlığını görüyoruz. Bu kafayla giderlerse ahretleri de perişandır.
“O, Allah’a ortak koşanlar hoşlanmasalar bile dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, peygamberini hidayetle ve hak dinle gönderendir.” (Tevbe, 33)
Dini inkâr edenlerin ilk işi peygamberlerdir. Peygamberleri inkâr ve öldürme ile devre dışı bırakmaktır. Çağdaş münafıklar peygamberin mesajını bulandırarak devre dışı bırakmak istiyorlar. Muhammedun Rasulullah’ı unutarak(!) devre dışı bırakmak istiyorlar.
“And olsun, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve sana karşı türlü işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah’ın dini galip geldi.” (Tevbe, 48)
Fitneci münafıkların unuttuğu husus Allah azze ve celle’dir. Onların fitneleri, çevirdikleri dolaplar kendi başlarına döner. Onların istediği değil, Rabbimizin dilediği olur. “Şüphesiz ki Allah kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” (Hac, 40)
İhlâs ve samimiyetle Allah’ın dinine yarım etmeye devam. Allah azze ve celle sizinle beraberdir. Kuvveti başka yerlerde, süper dostlarda arayanlar helak olacaktır.
“Dinlerini oyun ve eğlence edinenleri ve dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak.” (Enam, 70) Dinlerini Yahudi ve Hıristiyan dostlarına peşkeş çekenlerin yardımcısız kalacakları aşikârdır.
“Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmaz. De ki: ‘Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.’ Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” (Bakara, 120)
Müslümanlar, Allah azze ve celle yolundaki mücahedeniz mübarek olsun. Şehid de olsanız gazi de olsanız kazanan sizsiniz.
“Sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse, öylelerinin bütün yapıp ettikleri dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir. Bunlar cehennemliklerdir, orada sürekli kalacaklardır.” (Bakara, 217)
Ya Rabbi Müslümanların kalbini dinin üzere sabit kıl.