Müslümanları Sağa-Sola Çekmeyin

Günümüz dünyasında birçok kavramımızı yitirdik maalesef. “Misafirlik” te bunlardan biri. Müslümanca düşünemediğimizden, gelen misafiri bir yorgunluk nedeni görebiliyoruz. Hâlbuki kardeşliğimizi pekiştirecek, bize sevap kazandıracak ve evimize bereket getirecek bir vesiledir misafir.

Bir Ramazan (Hicri,1445) ayını daha yolcu ettik. Yolcu ettik demek istiyorum, çünkü hürmetle ve güzellikle ağırlanmış her yolcu, tekrar misafir olmak ister. İnşallah Ramazan da biz Müslümanlar üzerine tekrar misafir olmak istiyordur.

Bu mübarek ayda Kuran’la olan bağımız arttı, teravihler kıldık, sahur yaptık. Tüm bu güzelliklerin ve mağfiretin birleştiği bu zamanda içi bomboş olan gündemleriyle bu ayı zedeleyenler var. Kim bunlar?

Yerel seçim sonuçlarının açıklanması ile teravih vakti insanları kutlama yapmak için meydanlara çağıranlar… A partisi B partisi, sağ veya sol parti kim olursa olsun… Müslümanları teravih namazından, camilerden alıkoymaktan korkmuyor musunuz? Makinada, sıcak suda çekmiş kıyafet misali, Müslümanları sağa, sola çekmeyin! Hele ki her gecesi birbirinden değerli olan bir ayda yapmayın bunu.

Peki ya Müslümanlara ne demeli? Buradaki tek suç siyasilerde mi? HAYIR.

Neyi kutluyorsunuz? Kutlamanın da bir ölçüsü olması gerekmiyor mu? Cenneti mi garantilediniz? Kudüs mü özgürleşti yoksa Doğu Türkistan mı? Yoksa yeryüzünde Allah’ın tertemiz kuralları olan şeriat mı uygulanmaya başlayacak? Ramazan ayı ile birlikte affolunmayı mı garantilediniz?

Siyaset, seçim, futbol, sosyal medya, dizi-film vb. insanları namazdan alıkoyan her şey kerihtir, rezildir.

Müslüman! Seni çekmelerine, çekiştirmelerine izin verme. Meydanlardaki kutlamalar seni ahirette kurtarmaz. Kurtulmak istiyorsan İslam’a sarıl. Kurtuluş İslam’da…

**

İyi ki İyi Müslümanlar Var

Yeryüzünde bi yerlerde halen daha iyi Müslümanlar var. Müslüman kardeşinin ihtiyacını, söylemeden görüp, giderenler var. 5 vakit namazı cemaatle kılanlar, ahirete inananlar, cenneti kazanmak isteyenler var. Sözlerini, Allah (c.c.) ve Peygamber(s.a.v.)’in önüne geçirmeyenler var. Edepli, ahlaklı ve nazik olup, bu özelliklerini çevresine yansıtanlar var. Aralarında selamı yayıp, güler yüz gösterenler var.

Cihad edenler var. Boykot edenler var. Şehit olanlar var. Nesillerin derdinde olup fedakarlık edenler var. Kendisiyle muhabbet edilebilenler var. Dert dinleyen, çözüm bulanlar var. Bilenler var. Okuyanlar ve yazanlar da. Uyuyamayanlar ve uyumayanlar var. Düzeltenler, tamir edenler var.

Ümitvar olup, dua edenler var. Var olanlar var.  İyi ki iyi Müslümanlar hala var.

**

Dünyayı Ciddiye Alalım

Ömür sermayesini boş ve faydasız işlerle tüketenler, bu dünyayı anlamayanlardır. Dünyanın anlamı nedir?  Her doğan gün yeni bir fırsatsa ve dünya ahiretin tarlasıysa, çok para kazanmak yerine çok iyi bir kul olmaya çalışalım. Bu hayatın anlamı; kul olmaktır.

Demiyorum ki dünyadan el etek çekip, zahitlik yapalım. Hz. Ali(r.a.) dediği gibi zahitlik, dünya avucunun içinde olduğu halde ona meyletmemektir. Hayatın içerisinde her ne iş yapıyorsak (öğrenci, işçi, memur) yaptığımız işi ciddiye almak zorundayız. Müslüman, yaptığı işi en güzel şekilde yapandır.

Bu nedenle her anı bir emanet bilip öyle yaşayalım. Ufak meselelere takılıp kalp kırmayalım. Halen daha hayattayken, cennet fırsatını kaçırmayalım. Ahireti, dünyamızın önüne geçirelim. Geleceğe(ahirete) iyi hazırlanalım.

Dünya şakaya gelmez, çünkü geçen zamanın telafisi yoktur. Mezarlıklar fırsatı kaçıranlarla doludur. Dünyayı ciddiye alalım hemde hemen!

                                                                                                          Mertcan KAPUCU