GEÇMİŞİN SÖZLERİYLE KONUYA BAKIŞ / 1 ATASÖZÜ 1 DEYİM

GEÇMİŞİN SÖZLERİYLE KONUYA BAKIŞ / 1 ATASÖZÜ 1 DEYİM

Söz uçar yazı kalır demişler ya gerçekten sözler uçarak yani sözel aktarımla mı bize gelmişler yoksa yazıya geçirilip kalıcı hale getirilerek mi bilinmez. Bildiğimiz şey kıymetli dilimizin bize sunduğu bu zenginlikler… E bize de bu zenginliği kullanmak düşer. Derginin bu sayısı için seçtiğimiz atasözü “Lafla Peynir Gemisi Yürümez”. Seçtiğimiz deyim ise “İş İşten Geçti”. LAFLA PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ Yalnız konuşarak, yaparım ederim diyerek bir yere varılmaz ve hiçbir iş gerçekleştirilemez. Atıp tutmaktan ziyade harekete geçip uygulamak ve çalışmak lâzımdır. Günümüz Müslümanları olarak gencinden yaşlısına zorlandığımız bir konu konuşmak çokça konuşmak ama icraata geçememek…

Uçurtmanın ipini kim kopardı niyeti neydi bilinmez bunları düşünerek konuşarak zaman kaybetmektense yeni bir uçurtma için çalışmaya başlamak yerinde olur. İyi bir Müslüman iyi bir anne ya da ilim talebesi hepimiz iyi nasıl olunur biliyoruz bunu dile getiriyoruz ama fiiliyatta sıfıra yakınız. Mesela sabah namazıyla namaza başlarım, pazartesi diyete başlarım ya da spora başlarım gibi cümleleri çokça duyarız aslında içinde bulunduğumuz vakitle namaza başlasak veya o öğünle az yemeye gayret etsek bizi erteleyen tembel bir insan yerine çabalayan insan yapacaktır. Bizler sonuçtan değil süreçten mesul değil miyiz? Lafla cenneti kazanacak Müslümanlar olsaydık hepimiz bayrağı önde taşıyanlardan olurduk. Filistin’e yardım konusunda cihat yapamıyoruz ama boykot yapmaktan da aciziz. Benim almadığım bir boykot ürününü ne yararı olacak diye konuşmak yerine yapmıyorsak dahi yapılmayanı savunmaktan hayâ etsek yeter. Yaz aylarında canımız akciğerlerimiz ormanlarımız yanıyor ama biz hep sonrası için geç müdahaleleri konuşuyoruz ama öncesinde yangın çıkmasın diye önlem alıyor muyuz? Maalesef konuyla ilgili örneklerimiz çok. Vaktiyle gemiyi lafla yürütemeyen atalarımız uygulamaya geçtiklerinde karadan gemi yürütmüşlerdi oysaki. Bizlerde uygulamaya geçtiğimizde Allah’ın istediği ve kendimizin memnun olduğu insana dönüşür müyüz dersiniz?

İŞ İŞTEN GEÇTİ İki şekilde tanımlayabiliriz bu deyimi;

1. Artık yapılacak bir şey kalmadı. Olay çoktan olmuş, gereken zamanda müdahale edilmemiştir. Bu nedenle artık çaba göstermek fayda etmez.

2. Fırsat kaçtı / Geri dönüşü yok. Zamanında değerlendirilemeyen bir fırsat ya da imkân elden kaçmıştır Bu deyimi hayatımıza nasıl yansıtmalıyız. Belki de yansıması kabul görmez. Eğer ahiret odaklıysa dünyadaki yaşantımız, yapılacak şey her daim vardır. Kılınmayan namazlar, tutulmayan oruçlar, yenen kul hakları, kalp kırıklıkları hepsi için yapılacak bir şeyler olmalı. Evet, hiçbir namaz vaktinde eda edilen kadar değerli ve geçerli değildir ama sonrasında kaza etmek ipin ucunu bırakmamaktır. İnsan ilişkilerinde kul hakkı, Allahlın müdahale etmediği, kendiniz hesaplaşın, dediği bir mefhumsa hataları telefi etme şansım varken yapmalıyım diye düşünmek, hesabı dünyadayken ödemek gerektirir. Müslümanlar olarak günahlardan şikâyet ediyorsak ve bir şeyleri telafi etmek istiyorsak güneş batıdan doğana kadar vaktimiz var ya da kendi kıyametimiz kopana kadar. Bu deyimi nerede kullanamayız buna güzel bir örnek oldu çünkü iman ve tövbe, insan hayattaysa daima umut vadeder. İkinci anlamıyla deyime bakacak olursak evet bazı fırsatlar gider ve geri dönüşü olmaz ama bunun için ah etmek vah etmek gerekir mi? Kaçan fırsata ne çare? Uçurtmanın ipini biri koparmış ağlasak, sızlansak bile o uçurtmaya ulaşamayız artık. Üzülsek dahi geri toparlanmasını bilmeli Müslüman. Önümüze bakıp diğer fırsatları değerlendirmeli. Bu karamsar ve depresif bir insan olmak yerine ileriye dönük umutları olan bir birey yapar bizi. Zira umut nedir en iyi biz Müslümanlar biliriz, bilmediğimiz bir âlemin ebedî hayatında cennet umarız…

Kısacası iş işten geçti demek için ölüm gerekir, ölmeden olmaya var mısınız?

Nursena KORKMAZ

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.