Fitne Katlden Eşeddir

Fitne Katlden Eşeddir

Bela ve meşakkatler ölümden daha zor ve ağır gelir. Çünkü öldürmenin verdiği zahmet geçicidir. Hâlbuki fitnenin getirdiği elem ve ıstırap uzun süre devam eder. Ölümden daha ağır ne var demeyiniz, zira ölümü temenni ettiren hal ölümden daha ağırdır. Ayet-i celilede Allah Teâlâ şöyle buyuruyor; “Fitne adam öldürmekten daha kötüdür. Fitne tamamen yok edilinceye ve din de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın.” (Bakara, 191-193)

Müslüman Fitne Çıkarmaz

Müslüman, insanların arasını açan sözlerden sakınacağı gibi toplumun huzurunu bozan, fertlerini birbirine düşürerek milletin bölünmesine sebep olan söz ve davranışlardan da sakınmak zorundadır. Kur’an-ı Kerim’de, Müslümanların fitne çıkarmaktan, bölücülük ve ayrımcılık yapmaktan sakınması istenmiş ve fitnenin adam öldürmekten daha kötü olduğu bildirilmiştir; “Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür.” (Bakara, 191) “Fitne adam öldürmekten daha büyük bir günahtır.” (Bakara, 217)

Tefrika ve bölücülük sadece bir kişiye karşı yapılan bir fenalık değil, bütün millete karşı işlenen bir suçtur, en büyük kötülüktür. Müslümanların birlik ve beraberliği üzerine titreyen Peygamberimiz bu birliği bozmaya çalışanların hüsrana uğrayacaklarını bildirmek üzere şöyle buyurmuştur; “Bölücülük yapan bizden değildir.” Müslümana düşen, birlik ve beraberliğe zarar verecek söz ve hareketlerden mutlaka sakınmak, dargınları barıştırarak toplumun huzuruna ve milletin bütünlüğüne katkıda bulunmaktır. Yüce Allah şöyle buyuruyor; “Şüphesiz mü’minler birbiri ile kardeştirler. Öyleyse dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin.” (Hucurat, 10)

Müslüman İslami Kimliğe Sahiptir

Müslüman imanı kâmil, emin kimsedir, incitmez, incinmez. Allah ve Resulü’ne karşı gönülden itaat edenlerin dostu Allah’tır, Resulüdür, mü’min-i kâmillerdir. Onlar mahlûkata karşı pek merhametli ve müşfik kimsedir. Hz. Ömer demiştir ki; “Rasulullah aleyhisselam’a ‘İslam nedir?’ diye soruldu. O da ‘İslam güzel söz, yemek yedirmek ve selamı yaymaktır.’ buyurdu. ‘Hangi Müslüman daha üstündür?’ diye soruldu. ‘İnsanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimse’ buyurdu. ‘Hangi namaz daha faziletlidir?’ diye soruldu. ‘Kıyamı uzun olan’ buyurdular. ‘Hangi sadaka daha üstündür?’ diye soruldu. ‘Az maldan verilen’ şeklinde karşılık verdiler. ‘Hangi iman üstündür?’ sorusuna da ‘Sabır ve hoşgörü’ cevabını verdiler. ‘Kimin cihadı daha üstündür?’ denilince de ‘İyi cins atını cihad uğruna feda edebilen ve Allah yolunda kanı dökülen kimsenin’ buyurdular.

Allah Teâlâ mü’minlerle ilgili şöyle buyuruyor; “İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp O’na koştukları eşleri ilah olarak benimseyenler ve onları Allah’ı severcesine sevenler vardır. Mü’minlerin Allah’ı sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir.” (Bakara, 165) Allah’ı nasıl sevmeliyiz? Allah’ı seviyoruz demek yeterli değildir. Bunun bir belirtisi olmalıdır. O da, gönderdiği ve görevlendirdiği son peygamber Hz. Muhammed’e uymaktır. O’nun izinden gitmek ve ahlakıyla ahlaklanmaktır. Bu aynı zamanda Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından da sakınmak demektir. Seven, sevdiğinin sözünden ve emrinden çıkmaz.

Allah’ım senin sevgini ve seni sevenlerin sevgisini isteriz. Allah’ım ümmet-i Muhammedi muhafaza eyle. Ümmet-i Muhammede yardım et. Allah’ım ümmet-i Muhammedi aziz ve düşmanlarını da zelil eyle. Amin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.