Farklı Gibi Görünse De Hep Aynı

Toplum mühendisliği diye geliştirilmeye çalışılan bir kavram var. Toplumlara istedikleri şekli vermeye çalışan, fikirlerini toplumlara empoze etme uğraşı içinde olan, toplumlara balans ayarı çekmeye çalışan kimselerin uğraşı alanı. Sadece bir topluma ait olmayan, dünyanın tamamına hükmetme gayretindeki mühendislik. Sömürüyü düstur edinmiş karanlık adamların meşguliyet sahası.
Yalan haberler ile insanın gelişmesine hiçbir şekilde katkı sağlamayan filmleri, dizileri, belgeselleri, reklamları ve sportif aktiviteleri üreterek insanları tek tipleştirme kavgasına girmişler. Ortaya sundukları ve yaydıkları algılarla sözüm ona toplumsal gelişmeler hedefleyip bu hedeflere ulaşmak istiyorlar. Bütün insanları tek merkezden aynı yöne çekebilmek için disiplinli ve sistematik bir çalışma yürütüyorlar.
Kullandıkları argümanlar toplumdan topluma ufak tefek değişiklikler gösterse de en temel argüman farklılık veya farklılaşmaktır. Her alanda farklılığı, farklılaşmayı dile getiriyorlar. Çünkü insanları bu balon ifadelerle kandırabilmek çok kolay. Mevzuyu anlamayan, bir şeylerin peşine takılarak köleleşmiş ve toplumları peşine takarak sürükleyen akıntıya teslim olanlar olayın vahametini kavrayamayanlar çevresindekileri de bu girdabın içerisine çekiyorlar.
Farklılık kavramını dile getirenlerde ilginç bir ikilem gözümüze çarpıyor. “Sen farklısın!” diyerek farklılaşma çılgınlığı içerisinde yer bulmaya çalışan milyonların hepsi “Ben farklıyım!” diyerek aynı yığının içerisinde yer almışlar. Ve birbirine benzeyen milyonları oluşturmuşlardır. Aynı oyuna gelen milyonlarca insan. Hepsi de farklılaşmanın derdinde. Ancak yukarıdan topluma mühendislik yapanlar için aynı oltaya takılmış sayıları her geçen gün artmakla birlikte milyarları bulan bir yığın.
Yığın diyorum çünkü düşüncesiyle, fikriyle, ahlakıyla, ürettiğiyle, bakış açısıyla bir farklılaşma değil bunların ki. Giysisiyle, kullandığı araçlarıyla, yediği yemekle, gezdiği yerlerle … Açıkçası böyle bir farklılaşma insanı diğerlerinden ayırmaz diğerlerine benzetir. Kullandığı cep telefonu ile farklılık arayan ne çok insandan bahsedilir, değil mi? Hepsi ‘farklıyım’ derken davranış, hayata bakış, beklenti ve korkuları yönünden diğerlerinin birenir aynısı değil mi?
Yanlış anlaşılmasın farklılık çok kötüdür demiyorum. Ancak ne ile farklılaştığımıza bakalım. İmanımız, davranışlarımız ve sözlerimizin tutarlılığı, edebimiz, toplumsal düzelme adına yaptıklarımız, ürettiklerimiz, emanete riayet edişimiz, şımarmayışımız, sebatımız farklılık nedenimiz ise tam anlamıyla elhamdülillah diyebiliriz. Nihayetinde toplumsal yaşamayı öğrenmiş, farklılıklarımızı toplumun gelişmesine sunmuş, bireysellikten kurtularak bakmayı öğrenmiş Allah’ın kullarıyızdır. Farklılıklar da bizlere ancak bunlar için verilmişti.