Esatirül Evvelîn Derken?

Esatirül Evvelîn Derken?

Kur’an-ı Kerim, Allah Teâlâ tarafından Cibril-i Emin vasıtasıyla Peygamber Efendimiz aleyhisselam’a vahyedilen, Allah’ın kelamı olan yüce bir kitaptır. İman esaslarından bir esas olan bu esasa bu şekilde iman ediyoruz elhamdülillah. Kur’an’ımızın Allah’ın kelamı olmadığı ve evvelkilerin satırları (geçmiştekilerin masalları) olduğu bir kısım aklı evvel müşrikler tarafından uydurulmuş ve kendi uydurdukları bu yalana kendileri de inanmışlardır.

Kur’an’ımız kendisini “la raybe fih” yani içerisinde şüphe bulunmayan ve takva sahiplerine yol gösterici olarak tanımlar Bakara Suresi’nde. Fakat takva sahibi olmak şöyle dursun, İslam dairesinin içerisine girmeyi kendilerine yediremeyen Ebu Cehil ve avenesi Kur’an tilavetini Efendimiz aleyhisselam’dan gizli gizli dinlemelerine rağmen kendi inatları yüzünden iman etmediler. Hatta Kur’an-ı Kerim hakkında Rasulullah aleyhisselam’a gelip tahkir edecek bir biçimde eskilerin masallarıdır diye tartışmaya girmişlerdir.

Bu husus Enam Suresi’nde şöyle anlatılır; “İçlerinden, (Kur’an okurken) seni dinleyenler de var. Onu anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler (gereriz), kulaklarına ağırlık koyarız. Her türlü mucizeyi görseler de onlara inanmazlar. Hatta tartışmak üzere sana geldiklerinde inkâr edenler, “Bu (Kur’an) evvelkilerin masallarından başka bir şey değil.’ derler.” (Enam, 25)

Nedir bu esatirül evvelîn’den kasıt diye tefsirlerimize müracaat etiğimizde ise bunun İranlıların putperestliğiyle ilgili efsanelere, Türklerin masal diye anlattıkları hikâyelere, Yunanların mitolojilerine benzetildiğini görürüz. Kur’an’ımız bundan münezzeh olup Furkan Suresi’nin ilk ayetlerinde belirtildiği üzere “o mübarektir, feyiz ve bereket kaynağıdır”. Eskilerin masalları diyerek ayak direyenler tarihin kara sayfalarının kara satırlarına isimlerini kazıtırken bu kitaba iman edenler ise Allah’ın izniyle iki cihanda da aziz olmuşlardır.

Bugün de Kur’an’ımız hakkında esatirül evvvelîncilik oynayan aklı evveller mevcut olduğu gibi Müslümanım deyip de bu satırlar sahabe dönemine hastır diyen mü’min görünümlüler de türemiştir ki bunların amacının ne olduğu meçhuldür. Kur’an’ımız Hicr Suresi’nde ifade edildiği üzere kıyamete kadar baki kalacaktır ve Kur’an’ın satırları geçmişlerin masalı olarak değil, Allah’ın kelamı olarak bilinecek, okunacak ve ezberlenecektir. Bu satırları yazarken tuttuğumuz kalemin varlığını nasıl hissediyorsak Kur’an’ımızın kıyamete kadar korunacağına da öyle iman ediyoruz.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.