Enderun Eğitim Vakfı Konya Şubesi yöneticilerinden Abdürahim Arslan ile İslami hizmet hakkında konuştuk.

Enderun Eğitim Vakfı Konya Şubesi yöneticilerinden Abdürahim Arslan ile İslami hizmet hakkında konuştuk.

 

1. Hizmeti kim için ve ne için yapıyoruz?

Hizmeti esasında kendimiz için yapıyoruz. Rabbimiz bize Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker görevi vererek bize bir sorumluluk yüklemiş. Benlikten ve bireysellikten sıyrılarak Rabbimizin Ahsen-i Takvim olarak yarattığı insana karşı mesuliyetlerimiz var. Ahiretini düşünen ve oraya götürmek üzere amel biriktirmek isteyen herkes için hizmet, hizmet ve hizmet diyorum.

2. İkinci Akabe Biatinde, Abdullah bin Revaha, yapacağı hizmetler karşılığında ne olduğunu soruyor. Allah Resulü cevap olarak “cennet” buyuruyor. Abdullah bin Revaha da “ne güzel ticaret” diyor. Peki, bizlerin hizmet karşılığında beklentileri nelerdir, ne olmalıdır?

Hizmetleri yürütürken Allah’ın rızası dışında beklentimiz olmamalıdır. Allah rızası dışında taltif, övülme, beğenilme ve çeşitli dünyevi beklentiler bizim hizmet yolculuğumuzu sekteye uğratacaktır. Unutmamalıyız ki her ne kadar hizmetlerimizden toplum yararlanıyorsa da ahirette bireysel olarak mükafatını Rabbimizden alacağız. Dünyada yaptığımız hayırlı işlerin ahirette karşılığını göreceğiz. “Ne güzel ticaret.”

3. Hizmette edeb ve ölçüler nelerdir, nelere dikkat etmeliyiz?

Hizmetleri yürütürken birçok zorlukla sınandığımızı ve sınavı başarı ile vermemiz gerektiğini unutmamak gerekiyor. Zahmetsiz nimet olmuyor. Evvela nefsimiz en büyük düşmanımız. Bizi bir an bile boş bırakmıyor. Vesveseler ile hizmetimizin ecrini baltalıyor. Bazen de hizmet ederek hayrına vesile olduğunuz insanlardan gelen tenkitler, hoşnutsuzluklar oluyor. Hizmetleri yürütürken katlandığınız zahmetler ve zorluklar toplum tarafından görülmeyebiliyor. Her ne olumsuzluk olursa olsun cennetin kolay kazanılmayacağını unutmamak lazım. Sabırla ve Allah’ın rızasını umarak yaptığımız çalışmalara devam edeceğiz. Nezaketimizi ve üslubumuzu bozmayacağız. Yaptığımız hizmetin değerlendiricisi ve karşılığını veren insanlar değildir. Rızasını umduğumuz Rabbimizdir.

4. Hizmet eden ve muhatapları açısından hizmette karşılaşılan problemler nelerdir?

Hizmetleri yürütürken birçok problem olabiliyor. Bunları tek tek saymak ve irdelemek yerine ailemizde, ilişkilerimizde, işimizde hülasa hayatımızın her anında problemlerle karşılaşmadığımız oluyor mu? Elbetteki olmuyor. Hizmetleri yürütürken problemlere odaklanmadan, motivasyonumuzun bozulmasına da izin vermeden, yılmadan, bıkmadan istikrarlı bir şekilde çalışmalarımıza devam etmemiz gerekiyor.

5. Hizmetin somutlaşmış hali vakıflar diyebilir miyiz? Buradan hareketle Osmanlı Vakıf Medeniyetinden bizlere örnekler verebilir misiniz?

Vakıflar, medeniyetimizde çok önemli yer tutmaktadır. Hizmetlerin ete kemiğe büründüğü, çok önemli hizmetlerin yapıldığı müesseselerdir. Özellikle Osmanlı Devletinde vakıflar yaptıkları farklı hizmet alanları ile zirveye ulaşmışlardır. İnancımızın güzelliği ve inceliği bu vakıflar incelendiğinde görülecektir. Temizliğe giden kadınların çalışma esnasında kırdıkları malzemelerden dolayı ev sahibinden herhangi bir kötü muamele görmemesi için kurulan bir vakfın olduğunu görüyoruz. Ne kadar müthiş bir olay. Göç eden leyleklerin tedavisini üstlenen vakıflar görüyoruz. Kervansaraylardan, medreselere, hastanelere ve aklımızdan geçiremeyeceğimiz yerlere hizmetlerin vakıflar tarafından yapıldığını görüyoruz. Vakıflarımız medeniyetimizden aldığı bu mirası en güzel şekilde günümüze taşımışlardır.

6. İslam medeniyetinde hizmette ismi altın harflerle yazılanlardan aklınıza kimler geliyor? İslami hizmet hususunda gençlerimize yakın dönemlerden kimleri örnek gösterebiliriz?

İslam medeniyetimizde hizmette ismini altın harflerle yazdıran yüzlerce isim geliyor aklımıza. Fakat ben özellikle Zeki Soyak ve Osman Bağcı Hocaefendilerden bahsetmek istiyorum. Her iki isim yakın dönemimizde yaşamış ve hayatımıza dokunarak bize bu hayırlı yolculukta istikamet çizmiş kişiler. Enderun Eğitim Vakfı’nın kuruluşuna ve binlerce gencin yetişmesine vesile olan Zeki Soyak Hocaefendi’yi 90’ların sonuna doğru tanıma fırsatımız oldu. Her hali ile örnek bir Müslümandı. Bizi ziyadesi ile müspet bir şekilde etkiledi. Gençlik yıllarımızda model aldığımız Zeki Soyak hocamız daha sonraları da hayırla yad edeceğimiz kişilerin başında geliyor. Osman Bağcı hocamız da Zeki Soyak hocamızın yol arkadaşı. Vakıf insan tabirini duyarsınız. Fakat nasıl olur bilemezsiniz. İşte vakıf insan tabirini Osman Bağcı hocamızda bilfiil gördüm. Kendisi ile 12 yıl çok yakın hizmetlerde beraber olma bahtiyarlığına erdim. Bir insan kendi ömrünü nasıl vakfeder, hizmetler için nasıl dur durak bilmez, rabbinin rızasını kazanmak için nasıl gayret eder, kendisinde gördüm.

7. Hizmet bizlere neler kazandırır?

Zeki Soyak hocamız, Osman Bağcı hocamız ve daha nice hocalarımız hizmet yollarında ömür sermayelerini tükettiler ve rablerine kavuştular. Onları her andığımızda ve dua ettiğimizde kapanmayan amel defterlerine sevap yazılmaya devam ediyor. Hizmetler, kapanmayan amel defterleridir. Bizi bencillikten, nefsin eline düşmekten kurtarır. Ben’den çıkarır biz yapar. Yaratılış gayemizi unutturmaz. Günlük meşgalelerin peşinde bizi hiç ettirmez. Rabbimiz bizi rızasına uygun hizmetlerden ayırmasın. Emanetimizi teslim ettikten sonra da bize hayırla yad ettirecek hizmetler bıraktırsın. AMİN

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.