Eğitim Bir Kitle İmha Silahı

Eğitim Bir Kitle İmha Silahı

Yıllar önce çok ciddi bir şekilde hazırlandığımız eğitim sürecimizin; çocukluğumuzun ilk yıllarında zihnimize kazınmaya başlaması ile her adımımız eğitime ya da amiyane tabirle okula göre düzenlendi. Sürecin bize ne getireceğinden daha önemlisi bilgisayar oyunlarına benzeyen bir şekilde görevlerin tamamlanmasıyla bir üst tura geçme imkânı tanındı bize. Bu kimine göre olması gereken olurken kimine göre ise oyundaki görevi tamamlamanın gerçekte bir karşılığının olmadığını anlatamaması sanal dünyanın bize bir hediyesi olsa gerek.

Oyunlar içerisindeki ahenk ve uyum öylesine etkileyicidir ki sanki gerçekmiş hissine kaptırabilir kendisine bağlananı. Tabi burada ki uyum gerçek hayatta duvara toslayınca yakasını ele verir. Bizim okul hayatımız da bilgisayar oyunları gibidir. Okuldan bihaber yaşamını sürdürmüş ebeveynlerin televizyondaki kravatlı adamlara heveslenmesi ne istediğini ve seçme hakkını kaybetmiş bireyler ortaya çıkardı. Bu tirajı komik süreçte ne acayiptir ki suçlu olarak kimseyi hedef gösteremiyoruz. Aslında suçlu aramakta bu sürecin bir parçası, okuldaki öğretmenler, velilerin tutumu, bitirilen üniversitenin mali bir karşılığının olmaması, takım elbise ve masa başında bizi bekleyen koltuğa oturamamak birilerini suçlamak için iyi bir neden! Nereye gittiğini ve atacağı bir sonraki adımı belli bir ezbere göre adımlayan toplum ne yazık ki bu girdaptan uzun bir süre daha kurtulamayacak.

Ezberini bozamayan bu toplumun insanları aklını devreye sokmadığı sürece hurafelerle yaşamak zorunda kalacak ve bu gerçekten acı bir durum. Bu kadar şikâyet ettikten sonra bize sorulacak ilk soru daha söylediklerimiz tam anlaşılmadan ve meramımız isabet etmeden karşımıza dikilip ‘Ne Yapmalı?’ sorusudur. Bu çok zor bir soru, çoğu zaman cevap vermek soru sormaktan daha zor olan bir eylem olarak gözükür gözüme.

Ne yapmalı diye kafa patlatmak güzel bir düşünce. Öncelik yanlışlardan dönmek. Aklıma şöyle bir örnek geldi. Hz. Peygamber’in tebliğ sürecini göz önüne aldığımızda toplumumuzun vazgeçilmezleri arasında olan trend ibadetlerin çok sonraki süreçlerde gündeme alındığını görüyoruz. Peygamberin Mekke dönemi daha çoğunlukla şirkle mücadele etmekle geçiyor bu bizim için çok önemli bir olay aslında. Kısaca şirk içerisindeyken, namaz kılmak ve oruç tutmak çok doğru şeyler değil, namaz kılmak ya da oruç kesinlikle yanlış değil. Yalnız önce gündeme alınması gereken şirktir. Şirk diğer ibadetlerin yapılmasına engel teşkil eder.

Ne yapmalı? diye soracaksak eğer öncelikle doğru bir şeyler yapmak yerine yanlışların terki esas alınmalıdır. Aksi halde toptan doğruculuk için çalışmak kaostan başka bir şey doğurmayacaktır. Güncel eğitim sistemimiz içerisinde ilk olarak yapılması gereken şey yanlışların derhal terk edilmesidir. Ne pahasına olursa olsun yanlış yapmamak doğru yapmak için verilen tavizden daha doğru bir davranıştır.  

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.