Dünyayı Tanıyabilmek

Lokman aleyhisselam oğluna “Oğulcağızım, dünya derin bir deryadır. Çok kimseler burada boğulmuştur. Bu deryada boğulmaktan kurtulmak için senin gemin takva ve Allah’a saygı, yatağın iman, yelkenin Allah’a tevekkül olsun ki batmaktan kurtulabilesin. Yoksa kurtuluş zordur.” demiş ve “Oğlum dünyayı sat, ahireti al. Bu surette bu alışverişinde her iki taraftan da kar edersin. Sakın ahiretini satıp dünyayı alma. Zira her iki taraftan da zarar edersin.” buyurmuştur.
Allah Teâlâ ayeti celilede dünya hakkında şöyle buyuruyor: “Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki bitirdiği, çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün. Sonra da çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah’ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” (Hadid, 20)
Ammar radiyallahu anh, Hz. Ali radiyallahu anh’a şöyle dedi: “Dünya için üzülme. Çünkü dünya altı maddeden ibarettir: Yenilen, içilen, giyilen, koklanan, bilinen ve nikâhlanılan şeylerdir.” Hadisi şerifte peygamber efendimiz aleyhisselam şöyle buyurmuştur: “Dünya ile benim durumum nedir? Benim dünya ile ilgim bir yolcunun durumuna benzer. O yolcu sıcak bir günde bir ağacın gölgesinde durup gölgelenir, sonra o gölgeyi bırakıp yoluna devam eder.” (Tirmizi)
Hz. Ali “Helalin hesabı, haramın azabı vardır. Dünya ile ahiret birer kuma gibidir. Birisini memnun ettiğin nispette diğerini gücendirmiş olursun.” demektedir. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “Mü’min iki korku arasındadır. Biri geçmiş ömrü hakkındadır ki Allah Teâlâ’nın geçmişine dair ne muamelede bulunduğunu bilmez. Diğeri geri kalan ömrüne dairdir ki burada da Allah Teâlâ’nın hakkında neyi tayin ettiğini bilmez. O halde kul kendisinden, kendi dünyasından ahireti alsın. Zira dünya sizin için siz de ahiret için yaratılmışsınız. Varlığımı kudret elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki öldükten sonra affı mucip bir amel yapılmayacağı gibi dünyadan sonra ise ya cennet veya cehennem olmak üzere ikiye iki yer vardır.”
Musa aleyhisselam: “Ateş ile suyun bir kapta toplanması mümkün olmadığı gibi hem dünya hem ahiret sevgisinin bir gönülde toplanması mümkün değildir.” demektedir. Rivayete göre Cebrail aleyhisselam, Nuh aleyhisselam’a “Peygamberlerin en uzun ömürlüsü, dünyayı nasıl buldun?” diye sormuş, Nuh aleyhisselam da “Birinden girip diğerinden çıktığım iki kapılı bir han gibi buldum.” demiştir.
Rivayete göre Allah Teâlâ, Adem aleyhisselam’a “Yıkılmak için inşa et, ölüm için doyur.” buyurdu.
Rabbim bizleri dünyayı ve ahireti iyi tanıyan, Allah’ın rızasını her şeyin üstünde tutan bahtiyar kullardan eylesin. Amin.
Yamadık dünyamızı yırtarak dinimizden
Din de gitti dünya da elimizden
(İhyau Ulumid Din, 3/458)