Dispepsi (Hazımsızlık)

Hazımsızlık karnın üst bölgesine yerleşmiş olan şişkinlik, ağrı, geğirme ve gaz çıkartma gibi rahatsızlıklarla birlikte giden bir şikâyetler bütünüdür. Halk arasında ‘hazımsızlık’ diye adlandırılan bu durumun tıbbi adı ‘dispepsi’dir ve önemli hastalıkların belirtisi olma ihtimali yüksektir.
Hazımsızlık yani dispepsi, sık görüldüğü için kişiler tarafından pek de önemsenmez. Dispepsi kendi başına bir hastalık olmaktan çok, genellikle reflü, ülser veya safra kesesi hastalığı veya benzer başka hastalıklar gibi altta yatan bir sorunun dış belirtisidir ve önemsenmesi gereken bir durumdur.
Hazımsızlık şikâyetinin önüne geçmek için sıcak aylarda su tüketimi önemlidir. Bu ihtiyacın büyük kısmı su olaraktan geri kalan kısmı ise soda, ayran gibi içecekler, çorba gibi sıvı gıdalarla tüketilmesi tavsiye edilir. Yetersiz sıvı tüketimi hazımsızlık şikâyetinin başlıca nedenidir. Bu nedenle erişkin bir kişi normal günlük bir akışta 2,5 – 3 litre su tüketmelidir. Bunun yanında su ihtiyacını karşılamak üzere çay, kahve gibi kafeinli sıvıların veya kola gibi ozmolaritesi yüksek gazlı sıvıların tüketilmesi, hazımsızlık şikâyetini artırır.
Yemek yedikten sonra hemen yatmamalı, yemekte kızartma gibi ağır yağlı veya kırmızı et ağırlıklı gıda tüketilmemeli, yiyecekler mide de doygunluk hissi ortaya çıkmadan, yavaş ve iyi çiğnenerek tüketilmesi önerilir. Sindirimi kolay, sulu, zeytinyağlı sebze yemekleri tercih edilmelidir.
Mideyi zaman zaman dinlendirmek, oruç tutmak da hazımsızlık için faydalı olabilir. Bu sayede, açılığın ve susuzluğun süresi kısalmakta, bazal metabolizma hızının daha da yavaşlaması engellenmekte, midedeki asit salgısının artışının önüne geçilmektedir.
Bunun dışında, hazımsızlığı engellemek için her zaman dikkat edilmesi gereken kurallar mevcuttur.
Hazımsızlığı hafifletmek için yapılması gerekenler;
- Yemekleri çiğnerken ağzınız açık olmasın veya konuşmayın, hızlı yemeyin. Çünkü bunlar yemek yerken çok fazla hava yutmanıza ve dispepsi’nin fazlalaşmasına neden olabilir.
- Bir oturuşta çok fazla yemek yemeyin.
- İçecekleri yemek sırasında değil, yemekten sonra için.
- Gece geç vakit yemek yemeyin.
- Baharatlı yemeklerden kaçının.
- Turunçgiller ve domates gibi yüksek miktarda asit içeren gıdaları yemeyin.
- Sigarayı bırakın.
- Alkollü içeceklerden uzak durun.
- Kafeinli ve gazlı içecekler tüketmeyin.
- Karnınızı sıkan dar giysilerden kaçının. Bunlar mideye baskı yaparak içindekilerin yemek borusuna geçmesine neden olur.
- Dolu mideyle egzersiz yapmayın. Yemekten önce veya yemekten en az bir saat sonra egzersiz yapın.
- Yedikten hemen sonra yatmayın.
- Son yediğiniz ana yemekle yatma saatiniz arasında en az iki-üç saat olsun.
- Yatağın başucu ayakucundan en az 15 cm yüksekte olsun. (Yüksek yastık değil, yatağın başucunu altına kitap gibi bir şeyler koyarak yükseltmek veya özel reflü yastıkları) Böylece yatarken yediklerinizin yemek borusu yerine, bağırsaklara doğru akışı sağlanır.